Ahmet Münir Erkal'den Çok Özel Açıklamalar

Malatya'nın dik duruşu ve kararlı iradesiyle tanıdığı Malatya'nın efsane belediye başkanlarından Yüksek Mimar Ahmet Münir Erkal'den malatyadan.com'a çok özel açıklamalar.

1989 Yılında henüz 35 yaşındayken dönemin güçlü partisi ve Malatya’nın Gururu merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal yönetimindeki Anavatan Partisinden Malatya plakası olan yüzde 44 oy alarak belediye başkanlığına seçilen Yüksek Mimar Ahmet Münir Erkal, başarılı yönetiminin takdiriyle 1994 yılında Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi’nden yüzde 41.5 oy alarak tekrar Malatya Belediye Başkanlığına seçildi. 1999 yılına kadar belediye başkanlık görevini sürdürdü. Başarılı bir yönetici ve siyasi figür olarak tarihe geçen Erkal, 2002 yılında kurulan AK Parti’nin ilgisini çekerek ülke yönetiminde uzun yıllar kalacak ve dengeleri alt üst edecek oluşuma dahil edildi. 

AK Parti’de Malatya Milletvekili olarak TBMM’ye gönderildi. Çevre komisyon başkanlık görevini üstlendi. Milletvekilliği görevini 2007 yılına kadar sürdüren Erkal, Malatya’da tekrar göreve davet edilince 2014 seçimlerinde Saadet Partisi’nden Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Yine Malatya plakası olan 44 Bin dolayında bir oy olarak, AK Parti Adayı Ahmet Çakır ve CHP Adayı Hakan İnci’nin ardından 3. Oldu. Bu meydan okumayı eski partisinin en güçlü döneminde yapan Ahmet Münir Erkal “Ben memleketimi seviyorum. Malatya için hiçbir zaman görevden kaçmam.” Sözleriyle yorumluyordu. 

Ankara’da yaşamaya devam eden başarılı siyasetçi Erkal’in sohbeti, fikirleri ve çizdiği perspektif Malatyalılar başta olmak üzere bir çok önemli isim tarafından hala çok dinlenen ve itibar edilen seviyede duruyor. Ayda 10’larca hemşehrisinin kendisini ziyaret ettiğini belirten Erkal “Akıl sağlığımız yerinde oldukça, Fikirlerimi ve tecrübelerimi her zaman memleket menfaatine sunmaya devam edeceğim” diyor ve akıl sağlığının altını kırmızı kalemle çiziyor.

Röportaj teklifimizi kırmayan Malatya’nın Efsane Belediye Başkanı Yüksek Mimar Ahmet Münir Erkal başkanımıza teşekkür edip, Malatya için son derece önem arz eden tespitlerine geçelim. 

DEPREMİN YIKTIĞI MALATYA’DA NE YAPILMALI?  

6 Şubat depreminde 11 il gibi Malatya’da depremin büyük zaiyat verdiği iller arasında. Bütün Malatya’nın yeniden bir planlamaya tabii tutulması gerekiyor. Sadece teknik anlamada değil, sosyolojik, kültürel anlamda uzmanların işin başında olarak Malatya kimliğini koruyarak bu işlerin planlanması lazım. Bu yıkımın bu açıdan bir fırsat olacağını düşünüyorum. 

YEŞİL MALATYA’YI BETON’A ÇEVİRDİLER!

Yüzde 70’i yıkılmış memleketin. Bakın Şehir Planlamaları en az 25 yıllık yapılır. 50 kere anlattım ben bunları. 2050 Malatya’sının planlamasını yapmaları gerekiyor. Ama şuan böyle bir iş yapılmadığını biliyorum. Noktasal çözümler üretiliyor. İdare-i Maslahat yapılıyor. İdare-i Maslahatla olmaz kardeşim. 25 yıllık projeksiyon koyacaksınız. Nüfus projeksiyonları, büyüme projeksiyonları, Sosyal ve teknik altyapının ana karakteri ortaya konulmalıdır. Malatya’yı betona çevirdiler. Yeşil Malatya geri nasıl gelecek? Yeni Malatya nereye konumlanacak? Benim görüşümü merak ediyorsanız, Yeni Malatya’nın zeminin çok sağlam bir yere taşınması lazım. 

YAZIHAN, YAKA VE YEŞİLTEPE MERKEZLER İÇİN EN İDEAL ZEMİNLER

Malatya’nın yeni merkez ilçelerine ihtiyacı var. Hatta 3 de değil belki ana merkez olacak orası. Mesela Yazıhan ilçesinde sert yerler var. En başta düşünülmesi gereken bölgemiz. Ben şehir plancılarıyla görüşüyorum. Yaka bölgesinde zemini serttir. Yine Yeşiltepe Bölgesi de öyledir. Şehir mezarlığını yaptığımız yer. Sağlam zeminlerin olduğu bu bölgelerimize ağırlık verilip şehir’in kurulması gerekiyor. Parkını, idari binalarını, sosyal alanlarını oluşturmaları gerekiyor. Ama bunu bilmeyen insanlar yapamaz. İnanın anlatsam anlattıklarımı 1 senede anlayamazlar. Bu adam ne diyor derler! Bu iş çocuk oyuncağı değil kardeşim. 

VEFA BULUŞMALARI ÇOK ÖNEMLİYDİ!

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın girişimleriyle düzenlenen ve çok takdir gören “Şehrül Eminler Vefa Gecesi” programında konuşan Erkal şu sözleri sarf etmişti. 

Ben Belediye Başkanı olduğum dönemde bir ara Hemşerilik Anayasası oluşturalım demiştim ve benim yayınlamış olduğum kitaplarda bu vardı teklif olarak. Bir Hemşerilik Anayasası olsun, kentimizi koruma, kimliğimizi koruma, geleceğimizi planlama ve Malatya için, bu topraklar için irademizi ortaya koyalım demiştim o zaman. Şimdi Sayın Başkan Gürkan, tarihinde ilk defa ki ben daha önce duymadım Belediye Başkanlarımızı bir araya getirerek bu topraklara hizmet etmiş tecrübesiyle, birikimiyle, heyecanıyla, dinamizmi ile arkadaşlarımızı bir araya getirerek bu heyecanı yeni bir seviyeye getiriyor bu anlamda çok önemli bir iş yapıyor. Çok hayırlı bir iş yapıyor.  Bu yüzden kendisine teşekkür ediyorum. Şimdi burada Vefa Gecesi Şehrül Eminler yazıyor. Eskiden belediye başkanının adı şehrül emin idi, yani şehrin en çok güvenilen adamı, şehrin emin kişisi. Bizlerde emanet şuuru var. Bu yüce inancımızda çok açık bir şekilde ifade edilmiştir. Emanete ihanet etmeyiniz, sahip çıkınız. Bu ruhumuzun en ücra köşesine kadar oturmuş bir şuurdur, emanet şuuru. Bu şuur şehrül eminler için ise ayrı bir anlam ifade eder. Şehrül Emin olduğunuzda bütün kamunun, bütün vatandaşların mesuliyetini yükleniyorsunuz. Kamu hakkı yükleniyorsunuz. Yaptığınız görev nedeniyle o artık bireysel bir hak olmaktan çıkıyor bütün kamunun hakkı anlamına geliyor. Dolayısıyla büyük bir vebali de içeriyor.

Şimdi Sayın Başkan bizleri biraraya getirerek, bu vebali bizlere bir kez daha hatırlattı. Belediye Başkanlığımız bittiği zaman Malatya kentine bizim vecibemiz bitmez, bitmemeli. Bu sürdürülebilir ve sürekli olmalıdır. Ama maalesef içinde bulunduğumuz şartlar bu ruhu öldürdü. Eğer herhangi bir sistemi düşmanlaştırma, kutuplaştırma ve gerilim üzerine kurarsanız bu birleşme, bu dayanışma şuurunu öldürürsünüz.  Bakın bizim kültürümüzün özünde ve temelinde çok önemli bir şey var; insanlar kâinatın sahibinin kendisiyle nasıl ilişki kurduğunu, nasıl bir rabıta kurduğunu, nasıl muamele edeceğini merak eder. Bu soruya cevap olarak Cenab-ı Hakk diyor ki ‘O rahmet etmeyi kendi nefsine yazmıştır.’ Yani Cenab-ı Hakk diyor ki ‘sizinle ilişkimi, irtibatımı rahmet üzerinde kuracağım ey insanlar. Gazap üzerinden ceza üzerinden kurmayacağım.’ Dolayısıyla bizim medeniyetimiz bir rahmet medeniyetidir, destek medeniyetidir, yardımlaşma medeniyetidir. Birbirine sahip çıkma medeniyetidir, beraberce hedefe yürüme medeniyetidir. Bunları kaybettik. Bakın üzülerek söylüyorum bunları kaybettik. Kutsal kabımızda buyuruluyor ki ‘Allah iyilik yapanlarla, ihsanda bulunanlarla beraberdir.’ Böyle bir insanın sırtını kim yere getirebilir. İşte bu şuuru da kaybettik. İhsan etme şuurunu. Dünya hesapları uğruna, çıkarlar uğruna bu değerlerimizi yerle bir ettik. Küresel ölçekte baktığınız zaman insanlık bir çözüm arıyor. Dikkat ediniz, kapitalizm vardı liberalizm oldu. Liberalizmin yönetemediği görüldü neoliberalizm oldu, şimdi o da çöküyor. İnsanlık sefalet içinde. Ben Çevre Komisyonu Başkanı iken dünya raporları düzenli olarak geliyordu önüme. Milyonlarca çocuk susuzluktan ölüyor Afrika’da, sağlıklı içmesuyu bulamadığı için.

Dolayısıyla değerli başkanımızın, mesuliyet dediği, yanlış yapanlarla hesaplaşma dediği, kamu hakkına aramızdaki nifakı bozanlar iflah olmaz dedi. Ben her zaman söylemişimdir, benim üzerime düşen bir şey varsa hem mesleki hayatım itibariyle, hem yerel yönetimdeki görev tecrübem ifadesiyle, hem yüksek mimar olmam ifadesiyle Malatya ile ilgili her konuda bilabedel adımın da zikredilmemesi şartıyla her türlü desteği vermeye hazırım.

Belediye Başkanlığı önemli bir görev ve Selahattin Bey bu şuurla böyle bir organizasyon yapıyor. İşte bu sinerjinin böyle oluşması çok değerli, Sayın Başkanın dediği ilk defa tarihinde bu yapılıyor inşallah geleneksel bir ilke haline gelir. Her alanda, istediği yerde biz desteğimizi, bilgimizi, birikimimizi Malatya’ya aktarırız. Bu Malatya’mızın zenginleşmesine, huzurunun artmasına, çok daha büyük projelerin hayata geçmesine inşallah vesile olur. Sayın Başkan Gürkan konuşmasında bir nevi Hemşerilik Anayasası’nın kodların anlattı. Gerçekten sorgulama, hesap verme, Malatya’yı ayağa kaldırma, ihanet etmeme, kucaklaşarak büyüme, beraber olarak büyüme. Bu değerler çok önemli değerler ben tekrar Değerli Belediye Başkanımızın şahsında tüm meclis üyelerini, Malatya kamuoyunu, diğer misafirlerimizi gösterdikleri bu sıcak ilgiden dolayı çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu toplantının Malatya’mızın gelişmesine büyümesine, uygulanabilir bir proje oluşturulmasına ve mutlu bir kent olmasına vesile olmasını niyaz ediyor, tekrar bütün katılımcıları sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” 

BİLGİ VE BİRİKİMİ TRİLYON VERSEN ALAMAZSIN!

Malatya kamuoyunda birikimli insanların bir araya gelmesi zaruri ve gereklidir. Çünkü birikimi triyon versen alamazsın. Malatya’da benim dışında bir mimar şehrin yönetimine getirilmedi. Stratejik bir söz vardır. Hedefsiz bir gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez. 2050 yılı Malatyası nasıl olacak? Maketlerini koyacaksın, projesini koyacaksın, halkın görüşüne açacaksın. En az 100 kişilik bir ekiple bunu yapacaksın. Şehir Planlamacıları, Mimarlar, Sosyoloji profesörleri, Kültür uzmanları olması lazım. 
İnisiyatif kullanmayan bir adam belediye başkanlığı yapamaz. Malatya’nın geleceğini çok kötü görüyorum. Bakın ben hep şuna inanırım. Hayat tercihlerden ve takdirlerden ibarettir. Bu bahsettiğim iki kriteri yanlış kullanırsanız yanlış yere gidersiniz. Malatya son zamanlarda tercih ve takdirlerini doğrudan yana kullanmıyor. Bu iyiye gitmez. 

SELAHATTİN GÜRKAN ADAY OLMALI MI?

Bizim tek derdimiz var. Malatya’nın doğru, ehliyet liyakatli insan tarafından yönetilmesini istiyoruz. Selahattin Gürkan’ın tabanı çok iyi yoklaması lazım. Tabanda bütünlük sağlayamazsa başarılı olamaz. Şayet bir siyasi partiden aday olacaksa genel merkezden onay ve garanti alması lazım. Genel merkez seviyesinde destek ve garanti alabilirse seçimi kazanabilir. Çünkü AK Parti adayı Sami Er’den çok rahatsızlık var yönünde haberler alıyorum. Malatya’nın yüzde 70’i nin bu seçimi AK Parti’nin kazanamayacağı yönünde görüş bildirdiklerini duyumlar alıyorum. Siyasi partiler bu işleri artık beceremiyor. Tabanın siyasi partileri yönetmesi lazım. Parti yönetimlerine baskı yapması gerekiyor tabanın. Bu seçimin farklı olacağı bilgisi çok geliyor bana. 

VATANDAŞLARA RAHAT FİNANS KOŞULLARI SUNULMALI

Deprem mağduru vatandaşlarımıza özel finans sistemi belirlenmelidir. Ev yapsanız bile bu insanlar nasıl ödeyecek bu borcu. Yahu vatandaşın cebinde ne var ki size ne ödesin? Bu anlamda devletin deprem koşullarında vatandaşın yanında kolaylıklar yapması gerekiyor.