Suçüstü Yakalananlar
25 Aralık 2013, Çarşamba 13:45Türkiye gündemi çok hızlı değişim gösteriyor.\r\nBunda temel neden; 90 yıllık modern cumhuriyet rejiminin işleyişi ile ilgili, devlet kurumlarının yapısıyla ilgili, çağdaş değerler yerine din görüntülü çıkar odaklı siyaset ve yaşam anlayışıyla ilgili genel kabullerin tersyüz edilmesidir.\r\n \r\nVarolanla değiştirilmek istenen arasında her zaman varolan çekişme; bu kez kendi içinde çatışmayı getirdi. Öylesine ki; devlet, kurum, yargı, siyaset, bürokrasi, asker, polis, gazeteci, iş adamı tartışma konusu edilirken, İslam dinin ne olduğu da tartışılmaya başladı, Müslüman için neyin önemli, neyin önemsiz olduğu da ayrışmaları getirdi. \r\n \r\nEvrensel hukuk kurallarına, anayasa ve yasalara aykırı fiillerin cezalandırılması; hukuk devletinin temelidir.\r\nYasama ve yürütme erkleri yanında yargı erkininde görevini yapması; devlet yönetiminde, normal yaşamda her zaman var olan bir uygulamadır. \r\nAmaca niyete göre değişse de yapılan hukuk dışı iş ise; yargısal işlemlerdir. \r\nAncak yetki ve güce sahip olanlar için yapılan; muhalifi veya rakibin kuvvetli ve zayıf yönlerini tespit ederek etkisiz hale getirmektir. Kamu görevlilerinde siyasetçilerde akademisyenlerde, gazetecilerde ne yazık ki algılanan gerçek bu.\r\n \r\nPeki ama bu kişiler neden bu kadar ürküyor, korkuyor, endişe duyuyor.\r\nBir şeyi olmayan kişi endişe duyar mı? Duyabilir. Duyanlar da haklılar. \r\n \r\nHerkeste bu endişe var. Öylesine ki normal evde, pastanede, büroda oturanlar birbirlerine bu uyarıyı yapmak zorunda kalıyorlar artık. Yanında çalışanlara kuşku ile bakıyorlar.\r\n \r\nTüfek icat edilince Köroğlu‘nun dediğini hatırlıyorsunuzdur: Eyvah, delikli demir çıktı, mertlik bitti sözü halk arasında kullanılmaktadır.\r\n \r\nAynı Köroğlu bugün yaşasaydı, politik arenaya bakıp emin olun şu lafı ederdi: Eyvah, geldiler, dinleme, dosyalama, takip, soruşturma, suçlama, etkisizleştirme yaşamın parçası haline geldi!\r\n \r\nPeki ikide bir ne mi diyorlar? Diyorlar ki; yalan, iftira, dış güçler, önümüzü kesmek için yapıyorlar. Böyle bir ifade suçüstü yakalanma halidir. \r\n \r\nMakamların; hukuk devletinde görev yetki ve sorumluluk alanları, anayasa ve yasalarla belirlenmiştir. Makamlar, en-üst icra makamıdır, yanlışı, eksiği, gediği, dosyası olandan hesap soracak en zirve kurumlardır. Ancak gelin görün ki Türkiye’de yetki de sorumlulukta görev alan tanımı da makama gelen tarafından belirleniyor. Yani her kurum o kurumun başında kim varsa ona göre yönetiliyor.\r\n \r\nGörülüyor ki; yönetim-siyaset-yargı- medya-sermaye artık ciddi erozyona uğramıştır.\r\n \r\nVar olan müthiş teknolojik imkanlarla herkes izlenebildiğinden, arşivler tutuluyor. Zamanı gelen bir konu oldu mu da o dosya özel ambardan alınıp hemen servis ediliyor.\r\n \r\nGenel kanaat; meydan okuyan ama sonra aniden çark eden bazı isimlerin bu tür dosyalarla kasetlerle korkutulduğudur.\r\n \r\nBirçok siyasetçi, gazeteci, akademisyen yanında yargı mensuplarında da böyle bir şüphe var. Bu şüpheyi vatandaş da yaşıyor. Vatandaş ne yapsın?\r\n \r\nSiz hiç sarrafın bağırdığını duydunuz mu?\r\nKıymetli malı olanlar bağırmaz.\r\nZerzevatçı bağırır ama kuyumcu bağırmaz.\r\nEskici bağırır ama antikacı bağırmaz.\r\nDüşünen bağırmaz. İnsan bağırırken düşünemez.\r\nDüşünemeyenler ise hep kavga içindedir.\r\n \r\nŞerefle bitirilmesi gereken, En asil görev, hayattır.\r\nBir lokma ekmek için, Şerefini çiğnetmeye,\r\nBir anlık eğlence için, Servetini tüketmeye,\r\nBir zamanlık mevkii için, El ayak öpmeye,\r\nGünlük menfaatler için, Onurunu terketmeye,\r\nBir kısım insanlara kızıp; Tüm insanlara düşman\r\nOlmaya değmez bu hayat…\r\n \r\nGünün Sözü: Dürüstçe hakkı savun, adaletli ol, bilerek ve hissederek uygula, insan olarak yaşadığını anlarsın.