Malatya İçin Köklü Çözümler Gerekiyor!

Seçimin üzerinden bir yıl geçti ama sorunlar dağ gibi büyüyor. Yüzeysel bakış açısıyla sorunlar kökten çözülmüyor. Yapılanlar önemli ama metod noktasında eksikliklar hala devam ediyor.

Büyük felâketin ardında mücbir sebepler oluşmuş ama uygulamada sıkıntılar var. Tabi ki felaketin boyutu çok büyük, yaralar kolayca kapanmıyor. 
Deprem felaketi iki temel sorunu ortaya çıkarmış bunlardan biri barınma diğeri de geçim sıkıntımız. Eğer barınma  ve geçim sıkıntımız giderilmediği taktirde sorunlar katlanarak devam edecektir. 

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan ata Sadıkoğlu ve Esnaflar odası başkanı Şevket Keskin bu konuyu baştan beri gündemde tutarak başta Esnafların ve sanayicilerin çarkı dönmediği müddetçe  iş ve esnaf kesimi şehrimizi terk etmek zorunda kaldığını, farklı şehirlerde faaliyete geçtiklerini ve bunların tekrar dönmelerinin mümkün olmayacağını, bununda önemli oranda iş kaybı ve nitelikli çalışanların maalesef terk ettiklerini görmekteyiz feryadlarına kulak vermeliyiz ve önceliğimizi buna vermek mecburiyetinde olduğumuzu belirtmek isterim. Ekonomisi güçlü olan şehrimizde yaşanan bu kayıpların telafisi mümkün olmayacağını, sosyal ve demografik düzeni alt üst edeceğini, farklı bölgelerde ki göçlerin düzeni bozacağı kaçınılmaz hale gelecektir. 

Şehirde işçi, usta ve çırak bulmaktan zorlanan, işi bilmeyenlerin de usta havasında olduğu küçücük işlere daha insanların kanını emen vampir avcıları kol gezmekte, güvenlik sıkıntılar yaşadığını, hırsızlık ve yağmacılığın kol gezdiği adeta şehrin hala tabiri caizse "Hindistan kampına" döndüğünü müşahade etmekteyiz. Azalma varsa da korku ve endişeler devam ediyor.Bu arada da hala milletvekili olan birinin yakın bir dostuna bu süreçte Hindistan'ı merak ettiğini,g idip gezip görmek istediğini söylemiş, yakın dostu da esprili bir şekilde "Hindistan'a gitmeye gerek yok, Malatya'da her hangi bir yerde resim çektirirsin ben Hindistan' a gidip geldim dersin" dediğini duyunca "Ah güzel şehrimiz Malatya'm ne hallerdesin" diye duygulanmamakta elde değil. Bende o vekile ( Ak Partili) Hindistan'a gerek yok gel Akpınar yada Niyazi de resim çek Hindistan'dayim dersin olur biter. Ne durumlardayız..

Şimdi mücbir sebepler dedik ya devletimiz vergileri bağkur, SSK primleri ve bazı alacakları ertelenmişti. Mart, Nisan ayında bu borçlar katlamalı bir şekilde tekrar ödenmesi için vergi dairelerine yada mali müşavir ve muhasebecilere bilgilendirmeler yapıldığına dair duyumlar gelmekte. Devletimiz mağdur olanlar için gayret ediyor ama hiç bir iyileşme,gelişme ve ekonomik hareket olmadan eski borçlarla birlikte biriken ödemeleri esnaf sanayici nasıl ödeyecek, para kazanmadan, çarklar dönmeden, piyasa canlanmadan nasıl olacak bu iş.

Van depremi oldu tam 5 yıl mücbir sebeplerden dolayı ötelendi yada yasal faizler düştü. Şimdi soruyorum yarın tebligatlar gelirse ne yapsın bu kesimler. Her şeyini kaybetmiş perişan olmuş iş çevreleri çaresiz ve umutsuz. Kimse pembe tablolar çizmeye kalkışmasın. Görünen köy kılavuz istemez. Bu milletin karnı doymadan nasıl ödeyecek bu borçları. İnşallah devletimiz bizden daha iyi gördüğünü çalışma bakanımız Malatya ve deprem bölgeleri ziyaretinde bunları yerinde görmüş ve müşahade etmiştir. 

Devletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz Şevket Keskin başkanın dediği gibi bu prim ve borçların af edilmesini bekliyoruz. Ayrıca EYT kanalıyla hizmet yılını ve 1998 den önce esnaf kaydı olup ta prim gün eksiği yada borcu olanları da af ederek emekliliği sağlanmalı yada kamu bankaları aracılığıyla faizsiz kredi desteği verilerek sadece deprem bölgesinde olan ssk lı ve Bağ-Kur lu olanları bir keze mahsus emekli edilmelerini sağlamaları neticesinde ekonomik açıdan derin bir nefes aldıracaktır.

Buda tüm kesimlerin harekete geçerek başta siyasiler olmak üzere Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odaları, STK lar ve tüm tarafları harekete geçirmek mecburiyetindeyiz. Ayrıca TBMM dilekçe komisyonuna ve CİMER ' e bildirerek sıcak tutmalıyız. Seçim sürecinde adayları ve milletvekillerimizi adeta bombardımana tutmalıyız.Unutulmamalır ki el pençe durmayla yalakalık yapmayla yada bana ne demekle bu iş çözülmez. Bazı siyasiler gibi işler yolunda sorunlarımız çözüldü yada yok diyerek Ankara'ya veya cumhurbaşkanımıza yaranmak isteyen yalaka siyasilerden farkımız kalmaz. 

Kalın sağlıcakla...

Ramazan Baykara

Ankara