Malatya Depreme Hazır mı?

İnsanların depremle baş edebilmeleri, her şeyden önce depremin ne olduğunu deprem öncesinde, deprem sırasında, deprem sonrasında ne yapmaları gerektiğini iyi bilmeleriyle mümkündür. Buda ancak ciddi halk eğitimiyle sağlanabilir. İlimizde yaşayan her insana ulaşacak etkinlikte olmalı ve bunun için uygun olan her türlü zaman, zemin ve olanak kullanmalıdır. Eğitim programlarının halk tarafından ilgiyle izlenmesinin bir yolu bulunmalıdır.\r\n\r\n            Unutmayalım ki bir deprem kentinde yaşadığının farkında olmayan evini işini yerini bu tehlikeye göre yapmamış binlerce insanlarımız mevcuttur. Malatya'mız Beydağları eteklerinde yamaç molozu dediğimiz yumuşak çimentosuz (birbirine tutturulmamış) zayıf zemin üzerine kurulmuştur.İlimizin hali hazırdaki yerleşim yerinden kuzeye doğru gittikçe zeminin daha da kötüleşmekte güneye doğru ise zeminin sağlamlaşmaktadır. Ne yazık ki deprem uzmanlarının , biz köşe yazarlarının tüm ikaz ve ısrarlarımıza karşı kuzeye doğru (ovaya doğru) olan yerleşim gün geçtikçe çoğalmaktadır. Jeolojik olarak seçilebilecek en yanlış yerleşim bölgesidir. (yeridir). Yakın bir zaman dilimi içerisinde kuzey çevre yolu da  ovadan, kayısı bahçelerinden, tarım arazilerinden bizim için en önemli olanından jeolojik olarak en zayıf zeminden daha da başka bir ifade ile en olmayacak (geçmeyecek) yerden geçecektir.Depreme özgün yönetim anlayışı olmalıdır. Bu yönetim tüm kentsel planlamalarını depremi  gözeterek yapmalıdır.Bu tür kentsel gelişme siyasi hesap veya rantta göre değil, insanın can ve mal güvenliğinin korunması doğrultusunda alınmalıdır.Güney çevre yolu Malatya için, ulaşım için büyük önem taşımaktadır. Ancak yıllardan beri yapımı tamamlanmamıştır.bir kenttin alt yapısı denince akla o kentin yolları,köprüleri, barajlarıyla doğalgaz, elektrik,kanalizasyon, su, telefon şebekeleri gelir.Olası bir depremde en fazla zararı bu yapılar görür.BU nedenle de deprem zararlarının çok daha artmasına neden olurlar.Yangınlar ve salgın hastalıklar çoğunlukla bu yapıların tahrip edilmesi sonucu oluşur.İlimizin depreme hazırlamada tüm bu yapıların en ince ayrıntısına kadar gözden geçirilmesi, varsa zafiyetlerinin giderilmesi gerekmektedir.Deprem en büyük çevre felaketidir.Halkın büyük çoğunluğu ne yapacağını bilmeden beklemektedir.Onlar (kentsel dönüşüm ) projelerini televizyon haberlerinden izlemekte ve kendilerini ilgilendirmediğini düşünmektedir. Kendi yaşadıkları yere gelen giden olmadığı için de evininin ve yerinin sağlam olduğunu kabul etmektedir.İşte en büyük tehlikede budur.Muhtemelen kentsel dönüşümünün girmediği yerlerde yaşayan binlerce insan beklenen depreme hazırlıksız olarak yakalanacaktır.Yapınızın sağlam veya çürük olduğuna dair siz karar verin diye sorumluluğu vatandaşa yüklemek doğru değildir. En doğrusu kentsel dönüşümü devlet eliyle tüm kente yaymalıyız.Kentte yaşayan herkesi bu işin içine çekmelisiniz.\r\n\r\n            Bir kenti de depreme hazırlamak sadece yapıların güvenli hale dönüştürülmesiyle olmaz . Kentin insan, alt yapı, çevre ve yönetim anlayışının da afeti baş edebilir hale getirilmesi gerekir. Buda ancak kentte yaşayan herkesin yönetimle bütünleşip bir seferberlik havasıyla iş ve güç birliği yapmasıyla olur.\r\n\r\n            Sorun çok ama derdim kimseyi üzmek değil. Süslü sloganlarla bu felaketin üstünün örtülmesine engel olmalıyız.\r\n\r\n            1999 Marmara depremi ve çevre iller 2011 Van depremi beni çok korkuttu.\r\n\r\n            Sayın valimizden, belediye başkanlarımızdan destek bekliyoruz. Bu desteği vereceklerine inanıyorum ve güveniyorum.\r\n