Kifayetsiz muhterisler ve Türk Milleti'ne kumpas
23 Eylül 2014, Salı 00:18Anadolu toprakları, uygarlıklar, imparatorluklar, devletler beşiğidir. Kahramanlığın da, vatanseverliğin de, hoşgörünün de, ihanetlerin de, entrikaların da, kumpasların da, dinciliğin de, yobazlığın da birikim yeridir. \r\nBir kesime göre; ülke kalkınıyor, dış politikada sıçrama yaşanıyor.\r\nBir kesime göre; ülke tarihin en cahil, en yalancı, en sorumsuz, en hırsız, en çıkarcı özel yetiştirilmiş Müslüman görünümlü bir şebekenin elinde kaosa sürükleniyor.\r\nBir kesime göre; olanlar bu bir illüzyon ve taktikten ibarettir. Batı dünyasının angajmanı olduğumuz sürece dış politikada hiç bir şeyi değiştiremeyiz.\r\nKomşularla sıfır politika, demokratikleşme, insan hakları, özgürlükler gelişecek, halkın talepleri olacak, diktatörlükler yıkılacak denildi, deniliyor.\r\nGelinen nokta nedir? Slogansı sözcüklerle Libya, Tunus, Mısır, Yemen, Suriye çatışma ortamına sürüklendi. Sonuçta batı bombardımanı altında, kardeş kardeşi katlederek on binlerce insan öldü, kentler yakılıp yıkıldı, yakılıp yıkılmaya devam ediyor.\r\nBatı; Türkiye'ye bölgede çok sınırlı bir hareket alanı bırakmıştı. Stratejik bir hamleye ise asla izin vermediler. Vermeyecekleri de açıktır. ÇünküTürkiye; tarih boyunca Ortadoğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ile iç içe yaşamış yüzyıllar boyunca Batı’nın karşısında set olarak vardı. Bunu yıkan batı, Türkiye’nin yeniden aynı konuma gelmesine müsaade edemez.\r\nEtkin rol almada önceki ve şimdiki kadrolarda algı; ikna konsepti ve sıfır sorun politikası ile bölgeye nüfuz etme çalışmaları olarak sürdürülüyor.\r\nAcı ama gerçek olan Türkiye’nin kuruluşunda, İngiliz milletler topluluğunun gizli üyesi oluşu yatmaktadır. Dolayısıyla dış politika, İngilizlerin onayladığı sınırda sürdürülüyor. Devamında ise 1951 NATO girişle birlikte ABD odaklı oldu. Zaman içinde İngiltere ve ABD’ye endekslenmiş bir Türkiye profili şekillendirildi.\r\nBatı’ya Türkiye'nin angajmanları ile bölgeye empoze edilmeye çalışılan model çelişkilerle doluydu. Kuşkusuz bunda bir diğer etkileyici bir sebep de son dönemde iç ve dış politikaya rengini vermekte olan Neo Osmanlıcı dil, retorik ve yaklaşımın bölge ülkelerini ürkütecek boyutlarda kendini tezahür ettirmesi rol oynadı.\r\nKomşularla sıfır sorun anlayışı, sıcak ilişkiler, kardeşlikler, yakın temaslar, dostluk ambalajı altında ticarî-ekonomik ilişkiler öne çıkarıldı. Ancak her şey ABD ve AB'nin göz yumduğu marja bağımlı olduğundan, işin Türkiye'yi sahiden bölge halklarıyla buluşturacak noktalara gelmesine izin verilmedi.\r\nTürkiye'ye tanınan serbesti stratejik değil, taktik ve operasyonel alanla sınırlıdır.\r\nBatılılara söyledikleri açıktı; siz bölgeyi bizim kadar iyi bilmiyorsunuz. Bizi bölgede özerk bırakın, biz bölgenin dilini, reflekslerini, kodlarını çok iyi biliriz, diyorlar. Batı'ya angajman olanlar, kendilerini iktidara taşıyanlara şükran ve diyet hesabındalar.\r\nBatı stratejik politikalarına angajman olan yönetenler; heyecan ve coşkuyla havalara girdiler. Ancak zaten sınırlı limitler içinde hareket etmek durumunda olmasından kaynaklanan acı gerçekle karşı karşıya kaldılar. Elde edilen sonuçlar taktikler seviyesinden çıkıp sanki Türkiye kendi adına bölgede iş yapıyor görüntüsünü vermeye başlayınca dur dediler.\r\nEş başkanlık görevi verildi. İşe koyuldular. Önce her ülkenin muhaliflerini, Türkiye’de örgütlediler, batı ajanlarınca eğitilmeleri yönetilmeleri ortamı sağlandı. Lojistik destek sağladılar.\r\nÜlkeler Arap baharı adı altında kin, nefret, öfke çatışma ile alt üst olurken, batının istediği petrol denetimiydi, kaos ortamında bunu sağladılar.\r\nBatı; Türkiye’yi ve bölgeyi kaosa sürüklemede istediğini gerçekleştirmiştir. Bölge halklarının Türkiye’ye yönelik kızgınlığı da canlandırılmıştır.\r\nŞimdilerde ise; mültecilere kapılara açarak milyonlarca kendi ülkesine ihanet eden, hastalıklı sorunlu insanları ülkeye kabul ediyorlar.\r\nTürkiye’nin göçlerle etnik kimlik çatışmalara sürüklenmesi kaçınılmazdır.\r\nTürk Milleti’ne düşmanlık geni taşıyan ihanet şebekesinin ve dış odakların stratejik planı şimdilik uygulanıyor.\r\nAma henüz Türk Milleti son sözünü söylemedi. İzliyor.\r\nBekleyin!!!\r\nGünün Sözü: Hırslı insanlar amaçları için ilke, din, kural tanımazlar.