EREN-lerin sayısını arttırmak lazım...
11 Aralık 2012, Salı 01:58 Müsabaka öncesinde YMS nin rahat kazanacağını tahmin ediyordum. Gerçi sezon başından beri sağ olsun futbolcu kardeşlerimizin istikrarsız futbolu ve sonuçları sadece beni değil tüm futbolseverleri yanıltıyor. Zorda olsa 3 puan almak bu süreçte belki oyundan daha önemliydi lakin geldiğimiz 15 haftada artık hem oyun hem de sonuç olarak belli bir istikrarı çoktan yakalamamız gerekiyordu. Kazanılan, üç puan alınan müsabakadan sonra bile stattan çıkan insanların sevinçleri yarımsa ortada oyunsal anlamda bir sıkıntı var demektir.\r\n Hücum futbolunu seviyor, benimsiyor denilen Mehmet Hoca’nın Ofspor ve İnegölspor maçlarında kalemizde gördüğümüz beş golden sonra 180 derece dönüş yaparak, oyundan ziyade sonuca yönelik futbolu düşünmesi bende hayal kırıklığı yarattı. Eren’in 15 dakikada attığı golden sonra 78 dakikaya kadar yarı sahasına çekilen YMS nin basiretsiz futbolu kendi kalitesine hiç mi hiç yakışmamıştır.\r\n Denilebilir ki: Böyle oynarken etkili ve hızlı çıkarak farkı arttıracak goller bulmak mantıksız mıdır? Lakin bunun düşünülmesini ve uygulamasını sahada kimse göremedi ki, o kadar uzun süre içerisinde doğru dürüst pozisyona dahi giremedik. Eren Görür’ün olağanüstü çabasıyla attığı iki gol olmasa ne yapardık bilmiyorum. YMS yoğun bakım kapısından döndüren Eren Görür’e helal olsun diyorum.\r\n Müsabakaya gelirsek\r\n —YMS nin oynadığı 4–4–2 sisteminde bir sıkıntı yok. Sıkıntı bu sistemi ne kadar doğru sahada uygulamaktan geçiyor. Kenarları iyi kullanamazsanız, oyunu rakip sahaya yığamazsanız, bloklar arasındaki mesafeyi daraltıp özelliklede yardımlaşmayı (bu maçta olduğu gibi) eksik yaparsanız bu şekilde oynamak bize bir artı sağlamaz. Hele de iki oyuncuyla oynadığımız orta sahada organize olmada ve rakibi karşılamada yardımlaşmayı eksik yaparsak vay halimize.\r\n —Savunmayı düşünerek oynamak ya da öne geçtikten sonra skoru koruma amaçlı müdafaa yapmak demek herhalde hiç hücumu düşünmeden oynamak demek olmasa gerek. Birde YMS gibi gurubun en kaliteli kadrosuna sahip bir takımsanız bu derece mahkûm oynayamazsınız. Ne oldu kapandıkta maçı 1–0 bitirdik mi yani? YMS bu gurupta her maçı kazanmak için ve de rakibini hapsederek oynamalıdır. Herhalde biz kendi kalitemizin farkında değiliz. Bunu YMS ile diğer takımları teraziye koyarak söylüyorum. Yoksa tabiî ki futbolda savunmada vardır, tedbirde vardır, çok iyi takımda olsanız yeri gelir 10 oyuncuyla kapanmakta vardır.\r\n —Mehmet Hoca oyuncu hamlelerinde skoru koruma amaçlıydı. Sedat’ın fiziksel anlamda yetersiz kalmadığı zaman hep sahada olmasını isterim. Bu yüzden oyundan alınmasını garipsedim. Takım halinde sahamızda savunma yaparken iki santraforla oynamak bana mantıklı gelmiyor. Oyunu rakip sahaya yığamadığımız zaman kaptan Okan’ın performansı da düşüyor. Gökhan oynadığı mevki itibari ile daha dikkatli olmalı, yapabileceği risklere girmelidir. Kaleci Ziya’nın oynatılması bence riskti. Hata olarak görmemekle beraber olumsuz bir sonuç hem Ziya hem de sorumlu olarak Mehmet hoca için sıkıntılı olurdu.\r\n —Rakip Çamlıdere Şekerspor maç boyunca pas yaparak oynamaya çalışan ve bunu sahada başarıyla uygulayan genç bir takımdı. Şık bir gole imza atan Yavuz Koç, Mert Çakar, Birol Parlak gibi ileride daha üst liglerde oynayabilecek futbolculara sahipler. Müsabakanın hakemleri sonuca tesir edecek bir hata yapmadılar. İnegölspor mağlubiyeti ve soğuk havaya rağmen seyirci maça rağbet etmişti. Taraftar gurubu ise her zamanki gibiydi.\r\nYMS bu hafta deplasmanda Kırklarelispor karşılaşacak. Şu nu net olarak belirteyim ki: Çamlıdere Şekerspor karşısındaki futbolu oynarsak Kırklareli'nden 3 puanla dönmemiz tesadüf olur. Tesadüflerde her zaman lehimize gelişmeyeceğine göre bu müsabakada kazanabilecek oyun ve mücadeleyi sahada sergilemek gerekiyor. Demek istediğim Eren Görürlerin sayısını ne kadar artırırsak müsabakaları kazanmakta o derece kolaylaşır.