En iyi ben bilirim!
27 Kasım 2018, Salı 03:19 Merhaba,
Ne olacak bu huyumuz ?
Ne yapacağız biz ?
Herkes her şeyi biliyor, herkesin doğrusu herkes için geçerli mi?
Herkes hayatlarını başkalarına göre yaşamak zorunda mı?
Herkese her istediğimizi yaptırma baskısı neden?
Neden hep kendi istediğimiz olsun diye uğraşıp, karşımızdakini mutsuz ediyoruz ?
Neden empati yapamıyoruz ?
Evet herkes her şeyi biliyor, nasıl biliyor, böyle bir şey mümkün mü? Bir insan her konu hakkında fikir yürütebilir mi, üstelik en iyi kendisinin bildiğini düşünerek. Konuşmayı da seviyorsa yandınız, hemen kaçın ordan. Aynı fikirde değilseniz, ses tonları yükseliyor, agresifleşiliyor aynı anda.
Anne baba çocukları için her şeyi biliyor, onlar için düşünüyor, onların istediği gibi hareket etmesini istiyor. Çocuklar ebeveynleri için herşeyin en iyisini biliyor, kendi istekleri doğrultusunda hareket edilsin istiyor, kılık kıyafetlerine bile karışıyorlar. Büyük kardeşler, küçük kardeşler için en iyisini biliyor. Kayınvalide, kayınbabalar için de durum pek farklı değil, onlarda gelin ya da damadı için en iyisini düşünüp kendi düşünceleri doğrultusunda hareket edilsin istiyorlar. Hatta bu başkaları için düşünüp, ısrar etme aile dışına da taşıyor, çoğu zaman, arkadaşlar, komşular, tanıdık, tanımadık, otobüste, metro da gördüğümüz birilerine bile ne yapması gerektiğini söyleyebilecek kadar cesuruz.
Düşünüp, söylemekle kalsak neyse, icraata geçme , yorum yapma hakkını bile buluyoruz kendimizde, hatta biraz ileriye götürüp söylediği gibi yapmadığımız için fırça atanlar bile oluyor. Herkesin doğrusu kendine, herkesin bildiği kendine, düşüncesi kendine, üstelik herkesin de kendi kapasitesinde düşünebileceği bir beyni var çok şükür. Çocuklarımız bile olsa niye kimseyi kendi haline bırakmıyoruz, niye sürekli herkes kendi isteklerimiz doğrultusunda hareket edilsin istiyoruz. Ben kendi adıma bundan çok muzdaribim mesela. Yanımda annem varsa, herşeyi yönlendiriyor sağ olsun, misafir geldi, kolonya ver, çayı koydun mu, kayınvalidem varsa o da aynı pek farkı yok, ikisi de varsa Allahım beni korusun yarabbim, bütün jiletleri saklayın benim bulamayacağım bir yerlere kaldırın lütfen. Dışarı çıkarken bile ne giymem gerektiğini söylüyorlar sağ olsunlar, hava sıcaksa dışarı çıkmama bile izin vermiyorlar, soğuksa kabanın üstüne battaniye sarıp gönderecekler ellerinden gelse.
İnsan bazen kendini kaybedip, doğrusu bu diye kendisi de çevresindekilere aynı davranmaya kalkıyor. Öğrenmişim ben sürekli tembihleniyorum ya eh ben de gücümün yettiklerine tembihlemeyi öğreniyorum, farkedene kadar, ya da fırça yiyene kadar. Bunlar neyse iyi niyetli olanlar.
Bir de düzenbazlıkla yapılanlar var, evli çiftlerin aileleri arasında, işyerlerinde çıkar sağlamak ya da üstünlük kurmak için, bazen de sadece ukalalık için. Tabi sadece davranışlara yönelik değil bilgeliğimiz. Her konuda herkesin fikri var, çocuğu okul çağında olan anneler eğitimle ilgili herşeyi biliyorlar, öğretmenleri ve yöneticileri beğenmiyorlar, ya da doktora giden hastalar doktorun teşhisini, yazdığı ilaçları beğenmiyorlar. Biri mağazada çalışan kızın kendisini bilgilendirmesini beğenmiyor.
Sosyal medyada sürekli birileri bir şeyler paylaşıyorlar, internetteki bilgilere yetişemiyorsunuz, okuduklarınız ya da gördükleriniz hangisi doğru, hangisi yanlış şaşırıp kalıyoruz. Doğru bilgiyi nerden alacağız, kime güveneceğiz. Hastalıklarla ilgili açıklamalar ve yorumlar yapılırken bile doktorlar, bilgiler konusunda bölünür hale geldiler, çok bilen eğitimcilerimizin yetiştirdikleri öğrencilerin sınav başarıları ortada. Televizyonda izlediğim Türkiye’nin tanınmış eğitimcilerinden biri, üç beş yıl sonraki gençleri düşünemiyorum diyor, gençlerin geleceğinden endişe ettiğini söylüyor, dinlerken bile insanın tüyleri ürperiyor. Peki her şeyi en iyi bilen, her şeyin en iyisini yapanlar nerde? Sadece sözdemi yapıyoruz her şeyi, icraat nerde? Kimler taşın altına sokuyor elini?
Ne olacak bu huyumuz ?
Ne yapacağız biz ?
Herkes her şeyi biliyor, herkesin doğrusu herkes için geçerli mi?
Herkes hayatlarını başkalarına göre yaşamak zorunda mı?
Herkese her istediğimizi yaptırma baskısı neden?
Neden hep kendi istediğimiz olsun diye uğraşıp, karşımızdakini mutsuz ediyoruz ?
Neden empati yapamıyoruz ?
Evet herkes her şeyi biliyor, nasıl biliyor, böyle bir şey mümkün mü? Bir insan her konu hakkında fikir yürütebilir mi, üstelik en iyi kendisinin bildiğini düşünerek. Konuşmayı da seviyorsa yandınız, hemen kaçın ordan. Aynı fikirde değilseniz, ses tonları yükseliyor, agresifleşiliyor aynı anda.
Anne baba çocukları için her şeyi biliyor, onlar için düşünüyor, onların istediği gibi hareket etmesini istiyor. Çocuklar ebeveynleri için herşeyin en iyisini biliyor, kendi istekleri doğrultusunda hareket edilsin istiyor, kılık kıyafetlerine bile karışıyorlar. Büyük kardeşler, küçük kardeşler için en iyisini biliyor. Kayınvalide, kayınbabalar için de durum pek farklı değil, onlarda gelin ya da damadı için en iyisini düşünüp kendi düşünceleri doğrultusunda hareket edilsin istiyorlar. Hatta bu başkaları için düşünüp, ısrar etme aile dışına da taşıyor, çoğu zaman, arkadaşlar, komşular, tanıdık, tanımadık, otobüste, metro da gördüğümüz birilerine bile ne yapması gerektiğini söyleyebilecek kadar cesuruz.
Düşünüp, söylemekle kalsak neyse, icraata geçme , yorum yapma hakkını bile buluyoruz kendimizde, hatta biraz ileriye götürüp söylediği gibi yapmadığımız için fırça atanlar bile oluyor. Herkesin doğrusu kendine, herkesin bildiği kendine, düşüncesi kendine, üstelik herkesin de kendi kapasitesinde düşünebileceği bir beyni var çok şükür. Çocuklarımız bile olsa niye kimseyi kendi haline bırakmıyoruz, niye sürekli herkes kendi isteklerimiz doğrultusunda hareket edilsin istiyoruz. Ben kendi adıma bundan çok muzdaribim mesela. Yanımda annem varsa, herşeyi yönlendiriyor sağ olsun, misafir geldi, kolonya ver, çayı koydun mu, kayınvalidem varsa o da aynı pek farkı yok, ikisi de varsa Allahım beni korusun yarabbim, bütün jiletleri saklayın benim bulamayacağım bir yerlere kaldırın lütfen. Dışarı çıkarken bile ne giymem gerektiğini söylüyorlar sağ olsunlar, hava sıcaksa dışarı çıkmama bile izin vermiyorlar, soğuksa kabanın üstüne battaniye sarıp gönderecekler ellerinden gelse.
İnsan bazen kendini kaybedip, doğrusu bu diye kendisi de çevresindekilere aynı davranmaya kalkıyor. Öğrenmişim ben sürekli tembihleniyorum ya eh ben de gücümün yettiklerine tembihlemeyi öğreniyorum, farkedene kadar, ya da fırça yiyene kadar. Bunlar neyse iyi niyetli olanlar.
Bir de düzenbazlıkla yapılanlar var, evli çiftlerin aileleri arasında, işyerlerinde çıkar sağlamak ya da üstünlük kurmak için, bazen de sadece ukalalık için. Tabi sadece davranışlara yönelik değil bilgeliğimiz. Her konuda herkesin fikri var, çocuğu okul çağında olan anneler eğitimle ilgili herşeyi biliyorlar, öğretmenleri ve yöneticileri beğenmiyorlar, ya da doktora giden hastalar doktorun teşhisini, yazdığı ilaçları beğenmiyorlar. Biri mağazada çalışan kızın kendisini bilgilendirmesini beğenmiyor.
Sosyal medyada sürekli birileri bir şeyler paylaşıyorlar, internetteki bilgilere yetişemiyorsunuz, okuduklarınız ya da gördükleriniz hangisi doğru, hangisi yanlış şaşırıp kalıyoruz. Doğru bilgiyi nerden alacağız, kime güveneceğiz. Hastalıklarla ilgili açıklamalar ve yorumlar yapılırken bile doktorlar, bilgiler konusunda bölünür hale geldiler, çok bilen eğitimcilerimizin yetiştirdikleri öğrencilerin sınav başarıları ortada. Televizyonda izlediğim Türkiye’nin tanınmış eğitimcilerinden biri, üç beş yıl sonraki gençleri düşünemiyorum diyor, gençlerin geleceğinden endişe ettiğini söylüyor, dinlerken bile insanın tüyleri ürperiyor. Peki her şeyi en iyi bilen, her şeyin en iyisini yapanlar nerde? Sadece sözdemi yapıyoruz her şeyi, icraat nerde? Kimler taşın altına sokuyor elini?