Darbe mi, İşgal mi?
16 Temmuz 2024, Salı 00:3415 Temmuz kalkışmasının üzerinde sekiz yıl geçti.O günden beri neler değişti, ders çıkarıldı mı? Ne durumundayız?
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var,bu bir darbe değil, kalkışma ve işgal hareketidir.Darbe şartlar oluşur,halk askerin gelmesi için askere kart çıkarır,ordu yönetime el koyar,bir süre sonra tekrar demokrasiye geçiş için sivil irade tekrar yönetime gelir.Tarihimizde böyle olmuştur.
Ama işgal hareketi tamamen beka meselesidir.ulkeyi bölme, parçalama ve yok etmektir.
Her ikisini de şiddetle kınıyorum, yapanları lanetliyorum.
Demokrasinin teminatı millettir. Milletin üstünde hiç bir güç olamaz ve tanımıyoruz.
En kötü sivil yönetim ve milletin iradesi darbeden de işgalden de iyidir.
Türkiye o gece çok büyük bir badireyi atlatmış, cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Cumhur ortağı MHP nin lideri Devlet Bahçeli'nin onurlu ve dik duruşlarıyla milletimizin birlik beraberlik ve dayanışma iradesiyle işgal hareketi bastırılmıştı.
Bu işgal hareketini organize eden FETO terör örgütü ve işbirlikçileri bertaraf edilmişti.İslam düşmanı vatan haini FETO ele başı Gülen ve avanesi gerçek yüzünü göstermişti.
Cemaat adı altında yapılanma içerisine giren bu örgüt nasıl oldu da bu güce sahip oldu? Sözde bir cemaat olan bu güce içerden ve dışardan kimler destek vererek canavarlaştırarak kendi ulkesine ve milletine kurşun sıktı?
Bu örgüte siyasi,finans,bilgi ve stratejik destekleri verenlerin ne kadarı hesap verdi? İhmali olanlar yok mu?
AK Parti başta olmak üzere CHP dahil diğer parti teşkilat ve mensupların da kimler hesap verdi?
İşin siyasi uzantıları hala ortaya çıkarılmadı ve eminim ki bu örgütün siyasi uzantıları bulunmakta ve devam etmektedir.
FETÖ nün güçlü finans gücü ne kadar kırıldı,yurt dışı desteği devam ediyor ve milyarlarca dolar güce sahipler.Bunun için özellikle yurt dışında ki çalışmalar derhal engellenmelidir.
Allah korusun tekrar böyle bir kalkışma, işgal ve darbelerin olmaması için devlet ne gibi tedbirler almakta? Sözde cemaat adı altında yapılanma içerisine giren başka gruplar var mı?
Gelen duyumlara bakıldığında tarikat ve cemaat adı altında devletin önemli kurumlarını ele geçirmek,güç elde etmek ve devletin tüm imkanlarından yararlanmak isteyen bu yapılarla ilgili ne gibi önlemler alınıyor?
İsmini vermek istemiyorum ama bazı tarikat ve cemaatler asli olan insan yetiştirmeyi bırakıp devlet kurumlarında kadrolaşma bütün hızıyla sürerken neden önlemler alınmıyor?
Tasavvufun kurumları olan tarikatların asli görevi Salih insan yetiştirmektir.Nefis terbiyesi ile kamil insanlar yetiştiren tarikatların önceliği makam,mevki ve şöhret değildir.
Hiç bir tarikat ve cemaat devletten üstün degildir ve olamaz. Devleti oluşturan millettir.Milletin üstünde hiç bir güç yoktur.
Millet olarak devletimizin çatısı altında yek vücut olmalıyız.Ecdadımızın bize emanet ettiği vatanı korumak ve gerektiğinde canımızı seve seve feda etmekten asla kacmamaliyiz.Bu vatan bizim namusumuz,onurumuz ve şerefimizdir.Vatan sevgisi imandandır.Asil Türk milleti ekmeksiz yaşar ama esaret altında asla yaşayamaz.
Bu vesileyle vatan uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.Gazilerimize sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ali Topcu
16-07-2024 21:11Ramazan bey yazınızı okudum eline sağlık bizim düşündüğümüz kaleme almışsın.Çok sorulacak sorularımız var .Ancak muhatap bulamıyoruz.Cevaplar havada kalıyor,gerçekten bu gibi kalkışmaların piyonu olan komutanına bağlı vatanına hizmet ettiğini sanan asker ve polislerimizin bu olaylarda çok canları yandı.Sizin vurguladığınız gibi asil bu organizeyi yapan baştaki vatan hainlerini bulmada bizler nekadar başarılı olduk.Bunu sorgulamalıyız. Bu kalkışmada önce MİT ne yapıyordu.istihbaratımız neden görev yapamadı.Cumhurbaşkanımızın en yakınındaki üstkomutanların dahi bu terör örgütünün içinde olması düşündürücüdür. Allah milletimize birda yaşatmasın.
Nurettin Konaklı
16-07-2024 11:21Ramazan bey, canınıza kaleminize sağlık. Yazınızda sorduğunuz soruların cevabı ilkeli, gelenekli, yönetim stratejisi olan bir Milli Devlet olmada saklıdır. Siyaset yapmakla Devleti idare etmek çoğu yerde ayrılmalıdır. Hassasiyet Devleti var etmek olmalıdır. Geçtiği söylenen tehlike ile gelmesi muhtemel dahili tehlikeler İç İşleri Bakanlığı'nın gözetim ve denetiminde olmalıdır.