Malatya
11 Kasım, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Bir Karı-Koca'nın Acizliğini Yazdım

28 Şubat 2022, Pazartesi 17:09

Tasarımcı kökenli olmam hasebiyle Malatya’da tüm yayın mecralarında görev yapan tek kişiyim desem abartmış olmam. Günlük gazete, Haftalık Gazete, Dergiler ve Son olarak İnternet haber sitelerinde editörlük, tasarım, yazı işleri müdürlüğü, genel yayın yönetmenliği ve son olarak yönetim kurulu başkanlığı…

Bu süreç genel toplamda 15 yılı bulurken, Malatyadan Yayın Grubu kimliğiyle resmi olarak yayın hayatına başladığımız günün üzerinden 12 yılı aşkın bir süre geçti. 

Bu süreçte değerli okuyucularım şahitlik etmiştir, hep ağır ve büyük sorunları korkmadan, yılmadan deşifre ettim ve kamuoyunun takdirine sundum. Tehditler, şantajlar ve siyasi baskılardan tutunda, mahkeme salonlarına kadar mücadelemi sonuna kadar sürdürdüm. Böyle de yapmaya devam ediyorum. Kimseyle kişisel çekişmeye girmemeye özen göstersem de bir virüs benimle ve medya kuruluşumuzla uğraşmaya başladı. Olay bir oda başkanına yönelttiğim eleştirilerle start aldı o günden bugüne kadar da devam ediyor.

Sözde danışmanlık yapan kendini gazeteci (!) sanan bir zavallı, aciz, pejmürde ve alçak biri önce çalıştığı ajansın hukuk birimine yalan yanlış ihbarla beni korkutmayı denedi. Ama gelin görün ki adalet hep doğrunun yanındadır ajanstan kovuldu. Bu olaydan akıllanmayan bu aciz yaratık bu defa yayın yönetmeni olduğu siteden karalamaya başladı. Oradan da kovuldu. İkinci olaydan da akıllanmayan bu gerizekalı bu defa üniversiteden beni mahkemeye verdi. Mahkeme dava konusu bile olduğuna kanaat getirmediği konuyu kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi. Bu Şeref yoksunu bu defa oradan da kovuldu. Bana her nereden sataştıysa ilahi adalet bir süre sonra kendini kapının önünde buldu. Tüm bunlara rağmen uslanmadı, akıllanmadı. Atalarımız boşa mı demiş “ Hırsla kalkan zararla oturur” diye…

Yalandan bir dayak mağduriyeti yaratmaya çalıştı. O da yemedi eline yüzüne bulaştırdı. Onun bunun namusuna göz diken ve akrabası uyuşturucu satıcılığından sabıka gören başka bir namussuz ile farklı bir komplo kurmaya başladı. O nu da deşifre ettim elinde patladı. Bu kadar yaşanan tecrübeye rağmen insanlar iç yüzünü ve gerçek kimliğini öğrenince bu defa bir gazetede tasarım yapan eşini kapının önüne koymaya çalıştı. Bana ve bilmediğim bazı tasarımcılara dolaylı yollarla teklif götürüldü. Bu defa karşımıza karısıyla çıkmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde çok kıymet verdiğim ve bu mesleği ondan öğrendiğim değerli bir ağabeyime sitemde bulunan karısı beni mahkemeye vermekle tehdit ettiğini duydum. Buradan karısına birkaç öneride bulunacağım. 

•    Tüm bu yazdıklarımdan sonra kocandan ne istediğimi sorguluyorsan aklından zorun var demektir. 

•    Kocan gammazlık ve aşağılık işleri meşru sayıp sözde gazetecilik yaptığını sanıyor ve her kuruşu haram olan lokmaları sen ve çocuklarının kursağından geçiriyor. 

•    Sen sözde tasarımcısın ya senin gibi tasarımcıyı da, kocan gibi gazeteciyi de arka cebimden çıkarırım bu kibiri ve egoyu bir defa terk edin.

•    Sizin bu tehdit dilini ve gammazlığı bir an önce bırakmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Aksi halde sizi ve pis işlerinizi tüm memlekete rezil ederim insan içine çıkamazsınız.  

•    Mahkeme değil kralına gitseniz beni yıldıramazsınız.

•    Sizinle uğraşmaktan artık nefret ediyorum. Çünkü kalibrem değilsiniz ve sizi adam yerine koymak istemiyorum. 

•    Yakında kovulacağını benden duymuş oldun. Şimdiden iş ara yoksa kocanın aklına uyarsan bu gidişle ekmeğe muhtaç olacaksınız.

Kıymetli ozanımız merhum Mahsun-i Şerif’e zamanın birinde birileri tehdit etmiş ve onu vuracaklarını iddia etmişler. Mahsun-i Şerif bunun altında kalır mı?. Öyle bir türkü yazmış ki hala bir çok sanatçı ve programda duyuyor olduğunuza eminim. Bende o türkü sözlerini bu ahlak yoksunları ve karaktersiz karı - koca için hatırlatmak istiyorum. 

Bana dönek demiş
İtin birisi
Açığım ne imiş
Sor hele hele

Eli çatlamamış
Ayı irisi
Sen bizim köylerden
Geç hele hele

Köylüden yanadır toprak görmemiş
Toprak görmemiş
Viskiden gayrıya dudak sürmemiş
Ömür boyu serçe bile vurmamış

Beni vuracakmış
Bak ite hele
Bir yığın kitabı yığmış önüne
Yığmış önüne

Sinek konsa korkar tatlı canına
İtti yosmasını almış yanına
Pehlivanlık taslar
Gör hele hele

Yiğittir ölüsü dağlarda kalan
Malatya'da kalan
Sivas'ta kalan
Anadolu'da kalan

Yiğittir yiğidin öcünü alan
Soytarıdan yiğit olur mu ulan
Ordu yıkacakmış ker hele hele
Bu herifin önü sonu ayandır
Heycan ayandır
Anlayana benim sözüm beyandır
Senden korkan hayvan oğlu hayvandır
Gel de Mahzuni'yi vur hele hele