Anneler hep aynı...
25 Ekim 2018, Perşembe 03:31 Merhaba,
En son Mayıs 2018 de merhabalaşmışız sizlerle…
Çok yoğun bir yaz geçirdim, dolu dolu, mutlu huzurlu… Uzun süredir görüşemediğimiz dost ve arkadaşlarımızla görüşme fırsatı bulduk. Akrabalarımızla sık sık bir araya gelebildik. Güzel havanın sıcakların, bahçenin tadını çıkardık bolca. Yazın Erdek’te deniz kenarındaydık aslında, fakat plaja geçip denize girme fırsatım iki yada üç defa oldu, o da en fazla on beş bilemedin yirmi dakika kadar. Bu arada evimizin arka bahçesine küçük bir bahçe yaptık, sebzelerimizi oradan topladık. Bitkileri ekmesi, sulaması, çapalaması derken oldukça zamanımızı aldı. Eşim de sürekli mesaide olmasına rağmen yine de yardım etti sağolsun. Bahçeyle ilgili en çok çalışan ise annemdi, ona o kadar iyi geldi ki anlatamam. Sabahları ön bahçeyi süpürerek güne başladı, dinlenerek güne yayarak, arka bahçedeki sebzelerle uğraştı. Bu arada kendisinde bel kayması var, çapa yapmak beline iyi gelmiş öyle diyor. Bilmiyorum ben kıyamadığım için hiç uğraşmasını istemedim ama dinletemedim. Ön bahçede de çiçeklerimiz vardı, onlara bakma görevi benimdi. Üç tane de bıldırcınımız arka bahçede bütün yaz yumurtalarını esirgemediler bizden. Biz de komşuların çocuklarıyla paylaştık. Kurban bayramı yaklaşıyor diye kendi evine gitti annem, daha erken dediysem de dinletemedim, hazırlıklarımı yapacağım, çocuklar torunlar gelirler diye, aklı bende kalsa da gitti evine. Anneler hep aynı…
Kızım geldi yazın yanımıza, anne olunca yavrusunun kokusu bir başka tabi, benden mutlusu yok. İstiyorum ki bana geldiğinde dinlensin, denizine girsin, gezsin kitabını okusun, annesinin yaptığı mamaları yesin. Evinde yeterince yoruluyor çünkü. Ben rahatsızım diye o bana, ben ona kıyamıyorum. Görev paylaşımı yapamıyoruz aramızda, birbirimizi yormayalım derken, ısrarlarımızla daha çok yoruyoruz. Üşüyecek diye korkumdan ayağına terlik giy dediğimde fırçayı yiyorum. Evet evli de olsa, benim küçücüğüm daha o. Anneler hep aynı…
Biz eşimle 1988 yılında evlendik, otuz yıl oldu, Allahın izniyle nice otuz yıllar olsun inşallah. Her zaman dediğim gibi iyi ki eşimle evlenmişim, dünyaya bir daha gelecek olsam yine eşimle evlenirim.Üç yıl önce buraya geldiğimizde eşimin ailesinin üst katına taşındık. Müstakil iki katlı bir ev, önde ve arkada bahçesi var aynı şekilde, bahçe işleri burada da devam yani, ama en çok kayınbabam uğraşıyor bahçeyle, en iyi onun elinden geliyor. Kayınvalidem kaç yıldır hasret tabi oğluna, her gördüğünde yemek yedin mi çocuğum, yemek yaptım bir tabak koyayım diye sormaktan hiç bir zaman vazgeçmiyor. Eşim elli üç yaşında da olsa onun yanında kuzusu. Yani anneler hep aynı…
Eskiden anneler çocuklarıyla hayali oyunlar oynarlardı, evdeki eşyalar yada dışarıda buldukları bir obje oyun aracı olabilirdi. Şimdinin anneleri çocukların eline bir tablet yada telefon tutuşturuyor, çocuklar burdan ya oyun oynuyor ya da çizgi film seyrediyor. Uzmanlar sürekli uyarıyor çocuklarınızın uzun süre bunları izlemesine izin vermeyin diye, zararlarını da bir bir açıklıyorlar. Bu arada faturalarınız beklediğinizden fazla geliyorsa dikkat edin, ücretli oyunları indirmeyi de beceriyorlar çünkü.Ben sadece bizim anneler yapıyor zannediyordum, çocukların eline tablet veya telefon vermeyi.Şu an bu yazımı tatile gittiğimiz otelin lobisinde yazıyorum, yaklaşık bir haftadır burdayım, otelin tatilcilerinin çoğunluğu yabancı turistler, genelde Rus ağırlıklı olmak üzere, plajda şezlongun üzerinde, lobide koltukta, restoranda sandalye veya masanın üzerinde hiç farketmiyor, konuşamayan çocukların elinde bile birer akıllı telefon, telefonların mucitleri gibi oynuyorlar. Oyun yada çizgi film seyrediyorlar. Anneler hep aynı…
Anneler evlatlarına ne söylerse söylesin evlatlar anne olmadan anlamıyor. Nesil farkları olsa da zamanla annelerinin birer kopyası haline geliveriyorlar. Bunu ne kadar inkar etseler de , kabul etmeseler de ben annem gibi ısrarcı olmayacağım, çocuğumu kendi haline bırakacağım, arkadaş olacağım, yaptıklarına karışmayacağım, onun isteklerine dikkat edeceğim deseler de anneler yavruları için hep iyi olmasını istedikleri için , kendi düşüncelerinin en iyisi olduğu fikrini değiştiremiyoruz galiba, değiştirebileceğimizi de düşünen varsa bilemiyorum.
İsimler, kıyafetler, saç ve göz renkleri değişse de ANNELER HEP AYNI!
En son Mayıs 2018 de merhabalaşmışız sizlerle…
Çok yoğun bir yaz geçirdim, dolu dolu, mutlu huzurlu… Uzun süredir görüşemediğimiz dost ve arkadaşlarımızla görüşme fırsatı bulduk. Akrabalarımızla sık sık bir araya gelebildik. Güzel havanın sıcakların, bahçenin tadını çıkardık bolca. Yazın Erdek’te deniz kenarındaydık aslında, fakat plaja geçip denize girme fırsatım iki yada üç defa oldu, o da en fazla on beş bilemedin yirmi dakika kadar. Bu arada evimizin arka bahçesine küçük bir bahçe yaptık, sebzelerimizi oradan topladık. Bitkileri ekmesi, sulaması, çapalaması derken oldukça zamanımızı aldı. Eşim de sürekli mesaide olmasına rağmen yine de yardım etti sağolsun. Bahçeyle ilgili en çok çalışan ise annemdi, ona o kadar iyi geldi ki anlatamam. Sabahları ön bahçeyi süpürerek güne başladı, dinlenerek güne yayarak, arka bahçedeki sebzelerle uğraştı. Bu arada kendisinde bel kayması var, çapa yapmak beline iyi gelmiş öyle diyor. Bilmiyorum ben kıyamadığım için hiç uğraşmasını istemedim ama dinletemedim. Ön bahçede de çiçeklerimiz vardı, onlara bakma görevi benimdi. Üç tane de bıldırcınımız arka bahçede bütün yaz yumurtalarını esirgemediler bizden. Biz de komşuların çocuklarıyla paylaştık. Kurban bayramı yaklaşıyor diye kendi evine gitti annem, daha erken dediysem de dinletemedim, hazırlıklarımı yapacağım, çocuklar torunlar gelirler diye, aklı bende kalsa da gitti evine. Anneler hep aynı…
Kızım geldi yazın yanımıza, anne olunca yavrusunun kokusu bir başka tabi, benden mutlusu yok. İstiyorum ki bana geldiğinde dinlensin, denizine girsin, gezsin kitabını okusun, annesinin yaptığı mamaları yesin. Evinde yeterince yoruluyor çünkü. Ben rahatsızım diye o bana, ben ona kıyamıyorum. Görev paylaşımı yapamıyoruz aramızda, birbirimizi yormayalım derken, ısrarlarımızla daha çok yoruyoruz. Üşüyecek diye korkumdan ayağına terlik giy dediğimde fırçayı yiyorum. Evet evli de olsa, benim küçücüğüm daha o. Anneler hep aynı…
Biz eşimle 1988 yılında evlendik, otuz yıl oldu, Allahın izniyle nice otuz yıllar olsun inşallah. Her zaman dediğim gibi iyi ki eşimle evlenmişim, dünyaya bir daha gelecek olsam yine eşimle evlenirim.Üç yıl önce buraya geldiğimizde eşimin ailesinin üst katına taşındık. Müstakil iki katlı bir ev, önde ve arkada bahçesi var aynı şekilde, bahçe işleri burada da devam yani, ama en çok kayınbabam uğraşıyor bahçeyle, en iyi onun elinden geliyor. Kayınvalidem kaç yıldır hasret tabi oğluna, her gördüğünde yemek yedin mi çocuğum, yemek yaptım bir tabak koyayım diye sormaktan hiç bir zaman vazgeçmiyor. Eşim elli üç yaşında da olsa onun yanında kuzusu. Yani anneler hep aynı…
Eskiden anneler çocuklarıyla hayali oyunlar oynarlardı, evdeki eşyalar yada dışarıda buldukları bir obje oyun aracı olabilirdi. Şimdinin anneleri çocukların eline bir tablet yada telefon tutuşturuyor, çocuklar burdan ya oyun oynuyor ya da çizgi film seyrediyor. Uzmanlar sürekli uyarıyor çocuklarınızın uzun süre bunları izlemesine izin vermeyin diye, zararlarını da bir bir açıklıyorlar. Bu arada faturalarınız beklediğinizden fazla geliyorsa dikkat edin, ücretli oyunları indirmeyi de beceriyorlar çünkü.Ben sadece bizim anneler yapıyor zannediyordum, çocukların eline tablet veya telefon vermeyi.Şu an bu yazımı tatile gittiğimiz otelin lobisinde yazıyorum, yaklaşık bir haftadır burdayım, otelin tatilcilerinin çoğunluğu yabancı turistler, genelde Rus ağırlıklı olmak üzere, plajda şezlongun üzerinde, lobide koltukta, restoranda sandalye veya masanın üzerinde hiç farketmiyor, konuşamayan çocukların elinde bile birer akıllı telefon, telefonların mucitleri gibi oynuyorlar. Oyun yada çizgi film seyrediyorlar. Anneler hep aynı…
Anneler evlatlarına ne söylerse söylesin evlatlar anne olmadan anlamıyor. Nesil farkları olsa da zamanla annelerinin birer kopyası haline geliveriyorlar. Bunu ne kadar inkar etseler de , kabul etmeseler de ben annem gibi ısrarcı olmayacağım, çocuğumu kendi haline bırakacağım, arkadaş olacağım, yaptıklarına karışmayacağım, onun isteklerine dikkat edeceğim deseler de anneler yavruları için hep iyi olmasını istedikleri için , kendi düşüncelerinin en iyisi olduğu fikrini değiştiremiyoruz galiba, değiştirebileceğimizi de düşünen varsa bilemiyorum.
İsimler, kıyafetler, saç ve göz renkleri değişse de ANNELER HEP AYNI!