Afrin'den haber beklemek
28 Ocak 2018, Pazar 03:28 Afrin operasyonu geçen hafta başladı, Allah tüm yavrularımızın yardımcısı olsun, burunları bile kanamadan, sağlıcakla dönsünler inşallah en kısa zamanda…
Gençlerimiz ne şartlarda, nasıl yürekli, nasıl cesur , Türk olmanın onurunu taşıyarak çarpışıyorlar orada. O kadar acımasız, kararlı, güçlü bir mücadele veriyorlar ki başarı haberlerini alıyoruz..
Oysa Ayşe teyzenin oğlu, Emine’nin kocası, Ali’nin ağabeyi, Müjdat’ın kardeşi, Elif’in kaynı, bizim komşumuz, komşumuzun oğlu, yan dairedeki arkadaşımızın eşi…
Hepsi ana kuzusu aslında, hepsi içimizden birileri, gazetede haberleri okurken veya televizyonda dinlerken, evet üzülüyoruz, gencecik fidanlarımızı şehit verdiğimizde kahroluyoruz. Yakınlarımızla yorumlar yapıyoruz, etkileniyoruz mutlaka , ama bir de hayatını ülkenin savunmasına adamış, asker ve polis kardeşlerimiz ve onların aileleri var ki, bu haberler onları bir başka etkiliyor.
Hamile eşinin karnındaki yavrusunun doğumunu göremiyor, eşi doğum yaparken yanında olamıyor. Gidilen yer her zaman normal mesai değil ki, evde annesi babam ne zaman gelecek diye soran çocuğuna cevap veremiyor, tarihi bilinmiyor çünkü. İki gün önce eşi vefat eden komşumu tekrar ziyaretine gittiğimde, torununun denizci olduğunu, açılacağını ne zaman döneceğinin belli olmadığını öğreniyorum. Dedesini yeni kaybetti sefere gidiyor, yavrusunu ve eşini bırakıyor, ne zaman döneceği belli değil.
Kızım yeni doğduğunda Körfez Harekatı başlamıştı, biz o zaman Eskişehir’deydik. Bize adresler gönderildi, herhangi bir acil durumda buralara yerleşeceksiniz diye. Eşim göreve gidecek, kızım yirmi günlük, ağabeyim ve rahmetli babam gelip bizi almışlardı, babamlara gittik, eşimin ne zaman döneceği belli değildi çünkü. Neyse iki ay görevde kaldı bizde annemde, görevden döndü, bizi aldı. O zamana kadar askerliği karşıdan gördüğüm üniformalı birilerinden bilen ben, birden nasıl da zor bir şekilde öğrenmiştim.
Diyarbakır’a görevli gittiğimizde yine aynı şekilde tüm zorluklarını yaşadık. Terör olayları tüm hızıyla devam ediyordu çünkü, patlama seslerini, silah seslerini evimizin içinden duyabiliyorduk. Eşim sabah işe gidecek ama, akşam eve dönebilecek mi? Ya da gün içinde korkunç bir haber alır mısınız? Hep bu tedirginlikleriniz oluyor. Benim gibi asker eşi olan aileler, bunu genelde yaşamışlardır, hem günlük hayatlarımıza devam etmeye, çocuklarımıza birşey hissettirmeden, hem de korkudan boğazımızın düğümlendiği anlar çok olmuştur.
Asker aileleri için Afrin’de harekatın başlaması televizyondan dinlenilen, ya da gazeteden okunulan bir haber değildir. Yüreklerin yanmasıdır, boğazların düğümlenmesidir, kan akışlarının hızlanmasıdır, nefeslerin daralmasıdır.Gözün kulağının sürekli orada olması demektir.
Hani ateş düştüğü yeri yakar derler ya, düşen her ateş hepimizin yüreğini bir ayrı yakıyor, kimse konuşmak istemiyor, kimse eğlenmek istemiyor, herkes kendinden bir parça buluyor çünkü, herkesin içi ayrı bir yanıyor.
Ondört şehidin üçü bizdenmiş, Rabbim hepsine gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsınlar. Bundan sonra hiç şehit olmasın inşallah, kimsenin canı yanmasın, hiç bir eve ateş düşmesin, hiç bir ana evlatsız, hiçbir yavru babasız, hiç bir eş eşşiz kalmasın, yuvalar dağılmasın. Evlatlarımız vatan için çarpışırken, bu vatanın milletin evlatları olanlar da onlara destek versin, sözle değil icraatlerle yapalım bazı şeyleri…
Bu vatan için evladını, eşini, babasını şehit veren, evine ateş düşen aileler için ne yapabiliyoruz, ne kadar sahip çıkabiliyoruz? Belli günlerde hatırlayıp, taziye ziyaretleri dışında ne yapıyoruz, onlar kaderleriyle tek başlarına kaldıklarında işlerini kolaylaştırabiliyor muyuz? Devletin bağladığı maaş dışında biz bireysel olarak neler yapabiliyoruz? Ben vatan sağolsun diyen ana babaya söyleyecek söz bulamıyorum.
Yıllar önce dershanelerden şehit yakınları için karşılıksız eğitim bursu istemiştim. Bana kimse isim veremedi, daha çok öğrenciye burs verebilecekken kendi imkanlarımla bulduğum şehit yakınları faydalanabilmişti bu burslardan. Ne kadar yardımcı olabiliyoruz, çevremizden ne kadar haberdarız ?
Afrin’den en kısa sürede iyi haberler alabilmek, harekata gidenlerin bir an önce sağlıkla ailelerine ve yakınlarına kavuşabilmeleri için dualarımız onlarla olsun…
Sevgiyle kalın.
Gençlerimiz ne şartlarda, nasıl yürekli, nasıl cesur , Türk olmanın onurunu taşıyarak çarpışıyorlar orada. O kadar acımasız, kararlı, güçlü bir mücadele veriyorlar ki başarı haberlerini alıyoruz..
Oysa Ayşe teyzenin oğlu, Emine’nin kocası, Ali’nin ağabeyi, Müjdat’ın kardeşi, Elif’in kaynı, bizim komşumuz, komşumuzun oğlu, yan dairedeki arkadaşımızın eşi…
Hepsi ana kuzusu aslında, hepsi içimizden birileri, gazetede haberleri okurken veya televizyonda dinlerken, evet üzülüyoruz, gencecik fidanlarımızı şehit verdiğimizde kahroluyoruz. Yakınlarımızla yorumlar yapıyoruz, etkileniyoruz mutlaka , ama bir de hayatını ülkenin savunmasına adamış, asker ve polis kardeşlerimiz ve onların aileleri var ki, bu haberler onları bir başka etkiliyor.
Hamile eşinin karnındaki yavrusunun doğumunu göremiyor, eşi doğum yaparken yanında olamıyor. Gidilen yer her zaman normal mesai değil ki, evde annesi babam ne zaman gelecek diye soran çocuğuna cevap veremiyor, tarihi bilinmiyor çünkü. İki gün önce eşi vefat eden komşumu tekrar ziyaretine gittiğimde, torununun denizci olduğunu, açılacağını ne zaman döneceğinin belli olmadığını öğreniyorum. Dedesini yeni kaybetti sefere gidiyor, yavrusunu ve eşini bırakıyor, ne zaman döneceği belli değil.
Kızım yeni doğduğunda Körfez Harekatı başlamıştı, biz o zaman Eskişehir’deydik. Bize adresler gönderildi, herhangi bir acil durumda buralara yerleşeceksiniz diye. Eşim göreve gidecek, kızım yirmi günlük, ağabeyim ve rahmetli babam gelip bizi almışlardı, babamlara gittik, eşimin ne zaman döneceği belli değildi çünkü. Neyse iki ay görevde kaldı bizde annemde, görevden döndü, bizi aldı. O zamana kadar askerliği karşıdan gördüğüm üniformalı birilerinden bilen ben, birden nasıl da zor bir şekilde öğrenmiştim.
Diyarbakır’a görevli gittiğimizde yine aynı şekilde tüm zorluklarını yaşadık. Terör olayları tüm hızıyla devam ediyordu çünkü, patlama seslerini, silah seslerini evimizin içinden duyabiliyorduk. Eşim sabah işe gidecek ama, akşam eve dönebilecek mi? Ya da gün içinde korkunç bir haber alır mısınız? Hep bu tedirginlikleriniz oluyor. Benim gibi asker eşi olan aileler, bunu genelde yaşamışlardır, hem günlük hayatlarımıza devam etmeye, çocuklarımıza birşey hissettirmeden, hem de korkudan boğazımızın düğümlendiği anlar çok olmuştur.
Asker aileleri için Afrin’de harekatın başlaması televizyondan dinlenilen, ya da gazeteden okunulan bir haber değildir. Yüreklerin yanmasıdır, boğazların düğümlenmesidir, kan akışlarının hızlanmasıdır, nefeslerin daralmasıdır.Gözün kulağının sürekli orada olması demektir.
Hani ateş düştüğü yeri yakar derler ya, düşen her ateş hepimizin yüreğini bir ayrı yakıyor, kimse konuşmak istemiyor, kimse eğlenmek istemiyor, herkes kendinden bir parça buluyor çünkü, herkesin içi ayrı bir yanıyor.
Ondört şehidin üçü bizdenmiş, Rabbim hepsine gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsınlar. Bundan sonra hiç şehit olmasın inşallah, kimsenin canı yanmasın, hiç bir eve ateş düşmesin, hiç bir ana evlatsız, hiçbir yavru babasız, hiç bir eş eşşiz kalmasın, yuvalar dağılmasın. Evlatlarımız vatan için çarpışırken, bu vatanın milletin evlatları olanlar da onlara destek versin, sözle değil icraatlerle yapalım bazı şeyleri…
Bu vatan için evladını, eşini, babasını şehit veren, evine ateş düşen aileler için ne yapabiliyoruz, ne kadar sahip çıkabiliyoruz? Belli günlerde hatırlayıp, taziye ziyaretleri dışında ne yapıyoruz, onlar kaderleriyle tek başlarına kaldıklarında işlerini kolaylaştırabiliyor muyuz? Devletin bağladığı maaş dışında biz bireysel olarak neler yapabiliyoruz? Ben vatan sağolsun diyen ana babaya söyleyecek söz bulamıyorum.
Yıllar önce dershanelerden şehit yakınları için karşılıksız eğitim bursu istemiştim. Bana kimse isim veremedi, daha çok öğrenciye burs verebilecekken kendi imkanlarımla bulduğum şehit yakınları faydalanabilmişti bu burslardan. Ne kadar yardımcı olabiliyoruz, çevremizden ne kadar haberdarız ?
Afrin’den en kısa sürede iyi haberler alabilmek, harekata gidenlerin bir an önce sağlıkla ailelerine ve yakınlarına kavuşabilmeleri için dualarımız onlarla olsun…
Sevgiyle kalın.