27 Mayıs 1960 ihtilali ve hatırlattıkları
28 Mayıs 2014, Çarşamba 03:21 27 Mayıs 1960 yılında yapılan sivil yönetime karşı yapılan harekatın; darbe mi ihtilal mi, devrim mi olduğu tartışmalıdır. Her kesim kendine göre anlam yüklemektedir.\r\nTürkiye; Hırsızlık, yolsuzluk, dincilik, ahlaksızlık, darbeler, darbe teşebbüsleri, eksen kaymaları, batı bloku, doğu bloku, Avrasya, İslam ümmeti, Ortadoğu, Yeni Osmanlı, sömürge, eyalet, gibi konuların tartışıldığı bir ülke.\r\nÇünkü Türkiye; bulunduğu jeopolitik ve jeostratejik konumu, Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’nun merkezinde enerji havzalarının geçiş güzergahında bir bölgedir.\r\nAnadolu; yardımdadır, üç tarafı denizdir, bütün uygarlıkların beşiğidir. Ortadoğu kökenli dinlerin yerleşim yeridir. Hititler, Firikyalılar, Fenikeliler Troyalılar, İyonyalılar, Urartular Lidyalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ülkesidir. Dolayısıyla dünyanın merkezidir.\r\nBu nedenle; 1920’lerde Osmanlıyı yıkıp kontrolü ele geçirdikleri Türkiye’yi, kimliksizleştirmek, Türk kimliğinden arındırmak, İslam inancını tersyüz etmek, tarihi altüst edip, kafa karıştırmakla yeniden batının tehdit unsuru haline gelmesini önlemek istemişlerdir.\r\nAskeri darbeler de; bir nevi batı ekseninden kontrolünden çıkmak isteyen asker ve sivil kadrolara karşı masumane düşünce görüntüsü altında yapılan operasyonlardır.\r\nBatı sivil ve askeri stratejistleri, İslamcı akımların güçlenmesi hakinde solla işbirliği yaparak darbe yapmış, sol güçlenince bu kez İslamcıve milliyetçi unsurlarla darbe yapmıştır.\r\nMilliyetçisi, solcusu, İslamcısı; kendi lehine olan darbeyi savunmuş, karşı olan darbeyi ise eleştirmiştir. Eleştirmektedir.\r\nYine; hangi siyasi açıdan yapılırsa yapılsın her askeri darbe, ister sol ister sağ darbe olsun ABD ve Avrupa ülkelerince desteklenmiştir.\r\n1000 yıldır Türkleri Orta Asya'ya sürme (şark meselesi) hayalleri olan, son yüzyılda 100 proje yapan İngiltere, Fransa ve ABD ise; siyasi, ekonomik kültürel amaçları için aydınları ve bağımsızlığın omurgası olan TSK ve milli güçlerle oynamaya devam ediyor.\r\n27 darbesi de bunlardan biridir. Peki 27 Mayıs nedir ne değildir?\r\nABD, AB Türkiye'nin yönetiminde etkinliklerini siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel alanda sinsince sürdürmüşlerdir.\r\nYıl 1939: ABD- Türkiye askeri anlaşma ve eğitim anlaşmaları yapılır. İkinci dünya savaşı sonrası çok partili yaşama geçilir. İlk çok partili seçim 1946 yılında yapılır. CHP kazanır.\r\n21 Temmuz 1946 seçimlerinde DP yüzde 13 oy alır.\r\n14 Mayıs 1950 seçimlerinde DP yüzde 52.67 oyla iktidar olur.\r\n2 Mayıs 1954 seçimlerinde DP yüzde 57.61 oyla üçlenerek iktidarı sağlamlaştırır.\r\n27 Ekim 1957 seçimlerinde DP yüzde 47.87 oyla iktidar sürdürür.\r\nDP iktidar olunca; İnönü döneminde başlayan siyasal bağımlılığı, bir tehdit durumunda ve çağrı üzerine ABD'ye Türkiye'ye müdahale etme yetkisi verilmesine kadar götürür.\r\nDP İktidarı, CHP ile başlayan Türkiye’yi ABD’ye eklemleme stratejisinin gereğini yapmaya başlar. Komuta kademesi ile birlikte 15 general ve 150 subay emekliye sevk edilir.\r\n28 Mart 1949 tarihinde ABD ve Rusya’dan sonra Türkiye, İsrail’i resmen tanır. İsrail Askeri Ataşeliğini; Washington, Paris ve Londra’dan sonra Ankara’da açar. İstihbarat anlaşması yapılır.\r\n1951 yılında 5816 sayılı Atatürk'ü Koruma Kanununu çıkarılır.\r\n1952 yılında NATO'ya üye olur.\r\n1958 yılında dış borçlar ödenemez duruma gelir ve % 320 oranında bir devalüasyon yapılır.\r\n1959 yılında Londra ve Zürih anlaşmaları imzalanarak Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur \r\n1959 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üye olmak için başvurur.\r\n1960 yılında OECD'ye üye olur.\r\nFas, Tunus ve Cezayir'in bağımsızlığında Türkiye, Batı'nın yanında yer alır.\r\nSüveyş Kanalını millileştiren Mısır lideri Nasır'a karşı İngiltere'yi destekler.\r\nYoğun bir biçimde dış borç alınır.\r\nYabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ve Petrol Kanununu çıkarılır.\r\nDP muhalefeti susturmak için Tedbirler Kanunu'nu çıkarır.\r\n1950-1960 döneminin temel tartışma ve mücadele konusu, biçimsel özgürlüklerdi. Basın özgürlüğü, üniversite özerkliği, mahkemelerin bağımsızlığı gibi konular, örgütlü veya örgütsüz bütün muhalefetin ve bütün mihrakların sloganları haline gelmişti.\r\n1945-1960 arası çok partili hayat; beklenen demokrasiyi değil halkın bölünmesini getirmişti. Camiler, kahveler ve mahalleler ayrılmıştı. Tam bir cepheleşme yaşanır.\r\nDP lideri Menderes; ABD'ye teslimiyet politikasının ülkeyi iyi bir noktaya getirmediğini gördükten sonra Rusya ile ilişkileri geliştirmek üzere orayı ziyaret için gerekli randevuları alır, fakat ziyaretten 40 gün önce 27 Mayıs Darbesi gerçekleşir.\r\n \r\nGünün Sözü: Tarih geçmişin aynası, bugünün habercisi yarının ise yol haritasıdır.