Malatya
31 Mayıs, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    39.24
  • EURO
    44.60
  • ALTIN
    4142.7
  • BIST
    9.014
  • BTC
    105389.44$

Tuvalet kağıdına ihtiyaç duymayanlar...


Tuvalet kağıdına ihtiyaç duymayanlar...
Kahverengi burunlular ve tuvalet kağıdına ihtiyaç duymayanlar!.. Günümüz Türkiye’sinde öyle garip olaylar oluyor ki her gün “Bunu da mı görecektik?” demekten kendimizi alamıyoruz.Geçtiğimiz günlerde hatta bir iki ay öncesinde başlayan bir analiz dizimiz olmuştu. Sonuncusu da her şeyin tuzu biberiydi adeta. Güzel Malatya’mızdaki bir hastanenin komşularını hasta etmek için büyük gayret sarf ettiğini söylemiştik. Hatta iş sadece komşularla alakalı da kalmamış, dürüst devlet ve belediye yöneticilerini de psikolojik olarak hasta etmek istediklerini şaka yollu anlatmıştık. Bu malum hastanemiz bize dava açmaya hazırlanıyormuş. Hatta davayı açmış da bizim hukukçu arkadaşlarımızdan henüz elimize geçmedi. Daha inşaatken başlayan usulsüzlükler, hastane binasının tamamlanıp gerekli ruhsatın da çıkarmasıyla farklı bir boyuta taşınmıştı. Bu yetmezmiş gibi yan binada bulunan apartan sakinlerini rahatsız hatta hasta eden uygulamalar da yazımızın bir başka konusu olmuştu. Bize dava açtıklarını söyleyen bu sözde sağlıkçılar, çamur at izi kalsın mantığıyla çeşitli kanallardan bizi kötülemeye çalışmışlar bazı kanallarda da başarı elde etmişlerdi. Ancak hesaba katmadıkları veya katamadıkları bir mesele karşılarına çıkınca dava açma istekleri kursaklarında kalacak mı onu da Allah ömür verirse ileri de göreceğiz. Bir iki futbol terimini de konuyu anlatırken kullanmak istiyorum. Hastane inşaatının ruhsatını alırken düştükleri durum ofsayt, inşaatın başlayışı ve bitirilişi ofsayt, hastane işletme ruhsatını alışları ofsayt, gelen yıkım ekibini bazı siyasi ağırlıklarını kullanarak bertaraf etmeleri ofsayt, ancak yaptırdıkları bir başka inşaatın hiç beklemedikleri kontratakla durdurulması penaltı. Penaltının sonucunun gol, aut veya kaleci eliyle bertaraf ediliyor olması ise hem bize hem de kendilerine malum olmadı. Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Bağımsız olarak kurulan, bağlantısız olarak yayın hayatına devam eden Malatya Time, bağın ve bağlantının vahametini Malatya üzerinde dönen dolapları görünce haklılığını aktardı bu millete. Malatya Time ayrıca, belediyenin bazı icraatlarını, belediye başkanının bazı konulardaki olmadık işlere imza atar halini ve Esenlik gibi bir para makinesinin hor kullanılışını görünce kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirmeye çalıştı. Sadece belediye ile ilgili meseleler değil, Malatya ve ülkemize zarar verecek hemen her konuyu gündeme getirerek kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Malatya Time olarak, görevimizi yerine getirirken veya sonrasında çok büyük baskılara maruz kaldık. Kimisi “Reklam yollarınızı kapatırız” dedi. Kimisi siyasetçiler üzerinden baskı kurmayı denedi. Kimisi de bizi adliye koridorlarında görerek tatmin olmaya çalıştı. Hiçbir olayı bilgisiz, belgesiz ve desteksiz bırakmadan aktardık. Bütün bunların sonunda hiçbir şekilde satılmadık, kimsenin borazanı olmadık. Yayın hayatına başladığımız günden beri, bu köprünün altından çok sular aktı. Kimi zaman sessiz sakin bir dere, kimi zaman azgın bir sel oldu altımızdan geçen. Yine de tek bir taşımız sökülmedi. Bugünlere gelene kadar gördüğümüz baskıyla ne satın alabildiler ne de kiralayabildiler bizi. Bu mücadeleyi yaparken, eğilen, bükülen, kırılan, kiralanan ve satılan kalemleri de gördük. Verilen reklamlarla ihya olduğunu zannedenler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyene ses çıkarmayarak ortaklık edenlerin hesabı belki burada görülmeyecek. Ama şunu iyi biliyoruz ki, dünyada görülmeyen hesabın cezası diğer tarafta daha ağır olacak.Dün gece geç vakitte Malatya’dan bir arkadaşımız arayarak, Filan kanalı açın sizin hakkınızda birisi desteksiz atıyor, programı yapan da çanak tutuyor.” Deyince konuşana biraz kulak kabarttık. Malum hastanenin sahibi konumundaki bir şahıs çıkmış televizyona, karşısındaki kişiye kendini ve şirketini övüyor. Yaptırdığı inşaatların çok iyi olduğunu, işlettiği hastanenin usulsüzlüğünün olmadığını, inşaatında çalışan insanların can güvenliğini sağlamak için çalıştıklarını söylüyor. Ayrıca şunu da ekliyor, tüm Türkiye’de rutin bir denetim yapılmış bizimki de bu rutin denetimlerde inşaatını mühürletmiş. Bu denetimin sadece kendilerine değil 26 ilde aynı anda yapıldığını söylüyor. Bırakın Türkiye’nin 26 ilini, dünyanın bütün ülkelerinde aynı anda yapılsa da bu denetim sonucunda işçisinin canını hiçe sayan bir zihniyet nasıl haklı çıkarılmaya çalışılır. Hadi bunu da geçtik. Bu şahıs ayrıca bazı kiralık kalemlerin sadece kendilerini karalamak için bu yayınları yaptığını söylüyor. Aynı şahıs, 700 çalışanı olduğunu belirterek, aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmiyor. “Eğer bana zarar verirseniz, bu 700 kişiye de zarar vermiş olursunuz. Dolayısıyla bu size oy veya ekonomik yaptırım olarak geri döner” demek istiyor. Yanında yüzlerce işçi çalıştıranlar kendilerini hukukun üstünde görmeleri doğal mı? Kaldı ki sen bir doktor olarak, rutin bir kontrolde işçinin canını hiçe saydığın ortaya çıkarsa, nerede kalır Hipokrat yeminin.Yıkım ekipleri tarafından Melekbaba Mahallesi’nde bir ihtiyarın evi yıkıldığı için haber yapan Malatya Time, malum hastanenin bir sürü usulsüzlükle halen ayakta ve faal durmasının hesabını elbette soracaktır. Komşusunun ve işçisinin canını hiçe sayanlar 700 kişinin değil de 70 milyonun patronu olsa Malatya Time yine hesap soracaktır.Sevgili okurlar, bu örneği daha önce de vermiştik. Bir yankesici kalabalık bir ortama girdiği zaman oradaki herkesi kendi gibi yankesici zannettiği için önce kendi cebini kontrol edermiş. Bu şahsın ekonomik ve siyasi gücü sebebiyle kiraladığı veya satın aldığı kalemleri biz biliyoruz. Kaç paralık reklam karşılığında kaç kişiyi satın aldığını da görüyoruz. Senin satın aldığın kalemlerin olması, bütün kalem erbabının satılık olduğunu göstermez. Satılık ve kiralıklarla ilgili yazarken aklıma bir örnek daha geldi. Affınıza sığınarak bu mide bulandırıcı misali de aktarmak istiyorum: İngilizce'de brown nose diye bir tabir vardır. Kahverengi buruna sahip kişilere ithafen söylenir. Bu kahverengi buruna sahip kişiler yaladıkları popo sayesinde nüfuz elde eden omurgasız tiplerdir. Bunların burunları öyle bir damgalanmıştır ki o renk bunlardan bir türlü gitmez, çünkü yaladıkları popo gündemden düşse, önlerine gelen yeni popoyu yalamaya başlar bunlar. Hayatın her alanında rastlarsınız bunlara, günü kurtarmak, birinden veya bir kurumdan nemalanmak veya popüler olmak için atmadıkları takla kalmaz bunların.“Bavullarınızı toplayın. Ağustos’ta yeni evinize gidiyorsunuz” diye reklam yapanlar, kiralık veya satılık kalemlerden bahsediyorlarsa, bu reklam kampanyasında hangi gazete, dergi veya internet sitesine reklam verdiğini açıklasın. Ardından bizim sorumuz gelsin: Sizin inşaatlarınızın veya sitelerinizin veya hastanenizin hangi olumsuzluğu hakkında haber yaptı bu yayın kuruluşları? Malatya’da kaç tane kahverengi burunlu gazeteci olduğunu üç aşağı beş yukarı biz biliyoruz. Peki sizin Tuvalet kağıdı kullanmayanlar hakkında bir bilginiz var mı?Bugüne kadar yaptığımız bütün haberlerin belgesi bizde mevcut. İsteyen olursa kendilerine bir şekilde ulaştırırız. Malatyatime

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!