Malatya
31 Mayıs, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    39.24
  • EURO
    44.60
  • ALTIN
    4142.7
  • BIST
    9.014
  • BTC
    105389.44$

Turgut Özal Tıp Merkezi BBG Evi mi?


Turgut Özal Tıp Merkezi BBG Evi mi?
Malatya İnönü Üniversitesi'nde Rektör Cemil Çelik'in ikinci kez Rektör seçilmesinin ardından üniversitedeki bazı akademik çevrelerde sıkıntılar devam ediyor. Son günlerde Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Çaylı'nında Rektör Cemil Çelik'in en sağlam adamlarından Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ünsal Özgen tarafından mesai saatleri dahil takip edildiği ve hastanedeki görevi sırasında kameralarla izlenildiği ileri sürülüyor. Malumunuz üzere Süleyman Çaylı Rektörlük seçimlerine aday olmuş kendi adına iyi de bir oy dilimi çıkarmıştı. Tıp Fakültesi Dekanı Ahmet Kızılay'ı görevde bıraktırmayan Rektör nasıl Süleyman hoca ile iyi geçinmeli?.Tartışmaya açık bir konu. Fakat kim olursa olsun yasal olmayan kanunsuz yollarla takip, gizli kamera, dinleme vs. gibi oluşumlar bırakın böyle resmi kurumları ev içinde bile olsa kıyametlerin kopacağı çirkin ve hoş olmayan uygulamalardır. Herkesin kendi özeli vardır. Bir özel hayatı vardır. Bunu da dilediği gibi yaşamakta özgürdür. Bu çirkin yaklaşımlardan sonra Süleyman Çaylı gibi değerli bir profesörün Üniversite'de kalmayıp gideceği konuşulmaktadır Malatya Üniversitesi rektör adaylarından, Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Çaylı, kendisini kanunsuz yollardan takip ettirdiği ve hakkında soruşturma açıldığı gerekçesiyle, Üniversite hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Malatya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ünsal Özgen hakkında, Üniversite öğretim elemanlarını,“İşyerinde mobbing (güvenlik kamerası ile takip) suretiyle görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.Malatya Üniversitesi rektör adaylarından, Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Çaylı, kendisini kanunsuz yollardan takip ettirdiği ve hakkında soruşturma açıldığı gerekçesiyle, Üniversite hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.Avukatı Bayram Özcan aracığıyla Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran Prof. Dr. Çaylı, Malatya Üniversitesi’nde rektör adayı olduktan sonra kendisinin kanunsuz yollardan takip edilerek haksız yere idarenin soruşturma açtığını belirterek, Dekanlık makamına yazdığı 24 Ekim 2012 tarihli dilekçede “Yükseköğretim kurumlarının kadrolarında bulunan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet MemurlarıKanununun 28 inci maddesi hükmüne tâbidir. Ancak öğretim üyeleri, yükseköğretim kurumlarında yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmamak kaydıyla mesai saatleri dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde mesleki faaliyette bulunabilir ve meslek veya sanatlarını serbest olarak icra edebilir. Yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde çalışan öğretim üyelerine 58 inci madde ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesi uyarınca ek ödeme yapılmaz; bunlar rektör, dekan, enstitü, yüksekokul ve konservatuar müdürü, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı, başhekim ve bunların yardımcısı olamaz.” ek fıkrasına dayanarak 01.10. 2012 tarihi itibarı ile muayenehane açmış bulunuyorum” dedi.Suç duyurusu dilekçesinde daha sonraşöyle denildi:“Müvekkilim, birbiriyle yarışan bu sebeplerden dolayı bugüne değin huzur içinde görev yaptığı kurumda mobbing ile karşı karşıya kalmıştır.Söz konusu 09.10.2012 günlü belgeden anlaşılacağı üzere şüpheli tarafından müvekkilimizin 01,02,03,04,05.10.2012 tarihleri arasında mesai saatlerine gereken hassasiyeti göstermediğiniz tespit edildiği ileri sürülerek dikkati çekilmiştir.Bilahare 16.10.2012 günlü yazıyla 05,08,09 ve 10.10.2012 tarihlerinde mesaiye hassasiyet göstermediğinden bahisle 7 gün içinde savunma vermesi istenmiştir.Müvekkilimiz bu yazı karşısında süresi içinde İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’na hitaben aşağıda gösterilen dilekçeyi sunmuştur.İlgi yazınızla 5-8-9 ve 10 Ekim 2012 tarihlerinde mesai saatlerine hassasiyet göstermediğimin tespit edildiği belirtilerek yazılı savunmamın sunulması istenilmiş olmakla konuya ilişkin savunmalarım aşağıda belirtilmiştir. Buna göre;1)1998 yılından bu yana akademisyen olarak İnönü Üniversitesinde görev yapmaktayım. Bugüne değin mesai saatlerine hassasiyet gösterilmemesi nedeniyle en küçük bir şikayet almamış bulunmaktayım.İlgi yazınızda belirtilen tarihlerde de mesaimi Devlet Memurları Kanunu,Yüksek Öğretim Personel Kanunu,Yüksek Öğretim Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak icra etmiş bulunmaktayım. Bu itibarla soyut olarak mesai saatlerine riayet edilmeme ifadesini kabul etmemekteyim.2)Fakültemizde ve Üniversitemizde akademisyenlerin mesai saatleri ile ilgili olarak imza föyü,mesai takip kartıveya bir başka sistem bulunmamaktadır. İdarenin her türlü işlem ve eylemlerinin hukuki nitelikte kabul edilebilmesi için mutlaka işlem dayanaklarının somut olması ve bu itibarla mahkemelerce denetlenebilir nitelikte olması gereklidir. Mesai saatlerine hassasiyet gösterilmemesi şeklindeki soyut ifade ile neyin kastedildiği ve hassasiyet gösterilmeme iddiasının hangi somut şekilde belirlendiği hususlarının öncelikle tarafıma izahı gerektiği düşüncesindeyim. Mesaiye geç gelme,erken ayrılma,hiç gelmeme,görevi başında olmama ve benzeri durumlardan hangisinin kastedildiği dahi açıklanmaksızın ve hangi surette bir tespit yapıldığı ortaya konulmaksızın soyut bir iddiaya karşı bu aşamada ancak bu şekilde savunma yapabilme imkanı bulmaktayım. Savunma hakkını kısıtlarşekilde iddianın açıkça ortaya konulması ve varsa iddia delillerinin de tarafıma bildirilmesinden imtina edilmesi suretiyle tebliğ edilen yazı hukuk kurallarına uyarlı değildir. Kaldı ki ilgi yazıda hakkımda disiplin bakımından uygulanması öngörülebilecek mevzuat hükmü dahi belirtilmemiştir.3) Dekanlık makamına 24.09.2012 tarihinde yazdığım dilekçe ile 2547 sayılı yasanın 36. Maddesinin ek fıkrasına dayanarak 01.10. 2012 tarihi itibarı ile muayenehane açacağımı bildirdim. Benim yıllardır mesaiye gelme alışkanlığım bu tarihten sonra da değişmedi. Ancak bu tarihten sonra yazılı evraklarınızdan da anlaşılacağı üzere hastane yönetimince alışılmadık şekilde izlenmeye başlanmış bulunmaktayım. Konuyla ilgili olarak öncelikle bu izlemenin sadece bana yapılmadığının, yani muayenehane açmış olmam yöneticilerin hoşuna gitmediği için mobing, baskı uygulaması anlamına gelmediğinin, açıklığa kavuşturulması gereklidir. Bu yüzden yazınızda zikredilen ilgili dönemde ‘hastane kayıtları’nın tüm öğretim üyeleri için tetkik edildiğinin, ve mesaiye uymadığı düşünülen tüm öğretim üyelerine benim maruz kaldığım uygulamanın yapıldığının gösterilmesi gereklidir. Ancak bildiğim kadarıyla Üniversitemizde ve Fakültemizde görev yapan öğretim üyelerinden sadece şahsım hakkında mesai saatlerine riayet edilmediği iddiasıyla ısrarlı bir takip ve soruşturma safahatı başlamış durumdadır. Bu durumun hukuki nitelik taşımadığı açıktır.4)Son olarak belirtmek gerekir ki 05.10.2012 günlü yazıda 05.10.2012 günü mesai saatlerine riayet etmediğim belirtilerek bu hususta Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuatta olmayan ikaz niteliğinde bir yazı yazıldıktan sonra bu yazının tebliği beklenmeksizin bu kez ilgide kayıtlı yazı tebliğ edilerek aynı tarih(05.10.2012) de belirtilmek suretiyle bu kez savunmamın istenilmiş olması da yerinde değildir. Bu surette aynı fiil iki kez idari işleme konu edilmiş olup bir fiilin birden çok cezalandırılamayacağı kuralına dahi uyulmamıştır.5)Belirtilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle hakkımda disiplin bakımından işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.Müvekkilimizin savunması üzerine şüpheli bu defa aşağıdaki yazıyı tebliğ etmiştir.Görüleceği üzere bu yazıyla mobbing uygulaması tüm yönleriyle açığa çıkmıştır. Nitekim bu yazıda şüpheli müvekkilimizi dolaylı yollardan takip ettiğini ifade etmiş ve ancak bu dolaylıyolları açıklamamıştır. Öte yandan müvekkilimize mesai kartı almasını teklif etmiştir. Tıp Fakültesinde müvekkilimiz dışında hiç bir öğretim üyesi hakkında dolaylı yollarla mesai takibi ve mesai kartı taşıyıp öngörülen giriş-çıkışlardan giriş-çıkış yapılması uygulaması yapılmamaktadır. Bu yazıaçıkça şüphelinin Dekanlık mevkii ve makamının verdiği yetkileri kötüye kullandığını, kendisi gibi Prof. Dr. olan müvekkilimi haksız yere duygusal anlamda taciz ettiğini, çalışamaz hale getirdiğini, strese soktuğunu göstermektedir. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olaya el koymaması halinde mobbing uygulaması çok daha ileri safhalara vardırılacağı endişesindeyiz.Ancak Tıp Fakültesi Dekanı olan şüpheli bu yazı ile de yetinmeyip müvekkilimize nefes aldırmazcasına mobbinge devam etmiştir. Aşağıda sunulan 22.11.2012 günlü yazı ile müvekkilimizin mesai saatlerine riayet etmediğine dair tüm bilgi ve belgeleri istemiştir.Şüphelinin ısrarlı ve mütemadi tacizleri karşısında müvekkilimiz çalışamaz hale gelmiş, strese girmiştir. Şüpheli ise mevkii ve makamının verdiği yetkileri kötüye kullanarak tacizlerine devam etmekte ve müvekkilimizin yıllarını verdiği Üniversiteden ayrılmasını sağlamaya çalışmaktadır.Şüphelinin yukarıda arz ve izah olunan tutum ve davranışları hukuk ve adalet ile bağdaşmayacak surette haksız uygulamalar olup görevi kötüye kullanarak müvekkilimin mağduriyetine neden olduğundan Adaletin buna dur demesi için şikayet etme gereği hâsıl olmuştur.SONUÇ VE İSTEK: Yukarıda arz ve izah olunan nedenler ve re’sen görüp gözetilecek nedenler karşısında görevini kötüye kullanmak suretiyle haksız yere müvekkilimi yıldırmak, Üniversiteden ayrılmaya zorlamak için mobbing olarak tabir edilen duygusal taciz eylemlerinde bulunanşüpheli hakkında soruşturma yapılarak cezalandırılması için kamu davasıaçılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 28.11.2012” Malatya Kent Gazetesi 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!