Saadet Partisi Malatya teşkilatı boş işlere devam ediyor

Necmettin Erbakan'ın vefatıyla bir çok parti gibi varlık gösteremeyen ve hala yerinde sayan bir zihniyetin partisini konumundaki Saadet Partisi, Malatya il teşkilatıyla arpa boyu bir yol katedemeyeceğini hala anlamış değil.Kendileriyle çalışanların haklarını emeklerini görmezden gelip helallik bile alma nezaketini gösteremeyen sözde Milli Görüş temsilcileri bugün yine işi show'a dökerek Mescid-i Aksa'ya İsrail'in saygısızlığını protesto etti. Kadın kolları başkanı Selda Kocaaslan ise amaçsız ve show gösterisini aslında kendi sözleriyle tarif etmiş oldu. Kocaaslan " Bu son saldırı bir kez daha göstermiştir ki, İsrail konusunda söz biteli çok olmuştur. Yani Artık lafla peynir gemisi yürümüyor." Evet zaten sizin laflarınızla da Peynir Gemileri yürümüyor. Yeni Cami'nin önüne çıkarak mikrofonla, dövizle, görüntü ve resimle olacak işler değil. Önce kafa yapısının değişmesi lazım. Saadet Partisi bu il teşkilatıyla arpa boyu yol gidemez. Mevcut yönetimin komple istifasını vermesi, en azından bu hareketin adının temiz kalmasına bir vesile olacaktır.  İŞTE O PEYNİR GEMİSİ YÜRÜTMEYEN AÇIKLAMALAR1967'den beri ilk kez Mescidi Aksa’ya, üstelik postallarıyla giren işgalci İsrail'in bu saygısızlığı, bu zulmü asla kabul edilemez.
İsrail’in bu alçak tavrını lanetliyor, bu alçaklık karşısında gereken tepki ve kararlılığı ortaya koymayan uluslararası kamuoyunu kınıyoruz.
Bu son saldırı bir kez daha göstermiştir ki, İsrail konusunda söz biteli çok olmuştur.  Yani Artık lafla peynir gemisi yürümüyor.
Bu son saldırı bir kez daha göstermiştir ki, İsrail konusunda söz biteli çok olmuştur.  Yani Artık lafla peynir gemisi yürümüyor.
İsrail sözden değil güçten anlar. Tam tersine cılız açıklamalar, sözde kınamalar, bugünde Mescidi Aksa baskınında görüldüğü gibi İsrail’i daha fazla cesaretlendiriyor.
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa konusunda Filistinliler değil, bütün İslam dünyası imtihandan geçmektedir. İslam ülkelerinin yöneticileri, İsrail karşısında ortaya koydukları duyarsızlığın hesabını ne ümmet karşısında ne de tarih önünde veremeyeceklerdir. Tarih boyunca İslam’ın bayraktarlığını yapmış bir milletin evladı olarak içimiz kan ağlamaktadır.

İslam coğrafyasındaki bitmek bilmeyen kan ve gözyaşının en önemli sebebi, Müslümanların maalesef ümmet bilincinde olmamalarıdır. Ümmet olmak için;
Fikirde birlik.
Söylemde birlik.
Eylemde birlik lazımdır.

Şimdi, yaşanan bu zulüm karşısında ümmet olarak susmamalıyız.
Susarak zulme ortak olmamalıyız. Çünkü zulme rıza da zulümdür.
Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa sadece civar halkın değil, ümmetin ortak değerleridir.
Kâbe’de bizim, Mescid-i Nebevi'de bizim, Mescid-i Aksa'da bizimdir.
Kudüs Filistinlinin derdi ise en az onun kadar  Biz Müslümanların da derdidir.Ey bu Ümmetin evlatları, elbette bizim de yapacaklarımız var.Öncelikle;1-Tüm yazarçizerler bu konuyu sürekli işlemeli ve toplumda bir bilinç oluşturmalıyız.
2- Siyasiler olarak ulusal ve uluslararası ortamlarda bu konuyu dile getirmeliyiz.
3- Her birimiz fert olarak İsrail mallarına ekonomik ambargo uygulamalıyız.
Çünkü  Siyonizm sadece güçten anlar.
Bunun için tüm kardeşlerimizi İSRAİL MALLARINI BOYKOT etmeye çağırıyor.
Bu şanlı milletin evladı olarak yapacaklarımızın neticeyi belirleyeceğini ve Aynı gaye etrafında birleştiğimizde çözemeyeceğimiz sorunun olmayacağını herkes bilmelidir.
Ve yine  Herkes bilmelidir ki;Ne Kudüs'ten ne de Mescid-i Aksa'dan vazgeçmeyeceğiz.Kamuoyuna saygılarımızla…