Paketlerin hepsi fos çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili ve Parti Meclisi(PM) üyesi Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulunda görüşülen 4. Yargı paketi ile ilgili bir konuşma yaptı. Ağbaba, AKP İktidarı döneminde yaşanılan hukuksuzlukları dile getirerek bugüne kadar açılan tüm paketlerin fos çıktığını belirtti.Ağbaba, 4’.Yargı Paketinin de beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı.
 HANİ 12 EYLÜL’LE HESAPLAŞACAKTINIZ CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba Meclis Genel Kurulu’nda ele alınan 4. Yargı paketiyle ilgili eleştirilerini dile getirdi. 24'üncü Dönemin en çok konuşulan, en çok gündemi meşgul eden ve hukuksuzluğa uğramış insanları beklenti içine sokan konuların başında yargı paketleri geldiğini belirten Ağbaba “24'üncü Dönem başlarken "12 Eylülle hesaplaşacağız, darbeyle hesaplaşacağız." dediniz ve idam edilen gençlerle ilgili gözyaşı döktünüz ancak bu konuda samimi olmadığınız ortaya çıktı. Eğer bu konuda samimiyseniz 12 Eylül döneminin tüm uygulamalarını ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için harekete geçmeniz gerekir.”dedi. BAŞBAKAN BİLE KABUL ETTİ Malatya Milletvekili Ağbaba 4. Yargı paketiyle ilgili eleştirilerini sıralayarak “Birinci paket fos çıktı, ikinci paket fos çıktı, üçüncü paket fos çıktı. Şimdi elimizde aylarca kamuoyunu meşgul eden, oyalayan bir dördüncü yargı paketi var ki bunun da içi boş. Bu paket, taraflı- tarafsız herkesin kabul ettiği, Başbakanın bile kabul ettiği uzun tutukluluk sürelerini kısaltmıyor, haksız ve hukuksuz tutuklamaları engellemiyor, bireysel hak ve özgürlükleri genişletmiyor. Bu dönem, darbe dönemlerinde bile karşılaşmadığımız uygulamalarla karşı karşıyayız. Terör örgütü deyince parasız eğitim isteyen öğrenci, basın açıklaması yapan sendikacı, 4+4+4'e karşı çıkan öğretmen, fotoğraf çeken foto muhabiri, eylemleri haber yapan gazeteci ve gözaltına alınan insanları savunan avukat akla gelmektedir” dedi. ‘RUHİ  SU TÜRKÜSÜ SÖYLEMEK’ SUÇ OLDU Ağbaba konuşmasının devamında “Öğrencilerin terör örgütü üyeliğine kanıtların birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum: Konser bileti satmak, parasız eğitim istemek, poşu takmak, Deniz Gezmiş'i anmak, komite usulü sınava katılmak, üniversite yönetimini eleştirmek, basın açıklaması yapmak, 1 Mayısa katılmak, YÖK'ü protesto etmek, Kürtçe ezgi, ideolojik halay, şemsiye taşımak, yumurta bulundurmak, Ruhi Su'nun Kanlı Pazar türküsünü söylemek, baraj yapımına karşı çıkmak, füze kalkanına "hayır" demek. "Böyle suç, böyle delil olur mu?" demeyin, hepsi bu dönemde oldu” ifadelerini kullandı.

SENDİKACI, ÖĞRETMEN, HABERCİ  AYNI KADERİ PAYLAŞIYOR Sendikacıların, öğretmenlerin ve basın mensuplarının da ilginç gerekçelerle suçlandığını belirten CHP Parti Meclisi Üyesi Veli Ağbaba” 4+4+4'ü protesto etmek, "İş güvencesine dokunmayın." demek, "Çok ses, tek yürek" mitingine katılmak, tutuklu EĞİTİM-SEN Başkanını ziyaret etmek, 2011'de KESK grevine destek vermek, "KESK'in Geleceği" adlı toplantıya katılmak. Gazetecilere yapılan suçlamalar ise öğrencilerin, sendikacıların yaptıkları eylemleri haber yapmak. Değerli arkadaşlar, bu dönemde iddianamelerde 1 Mayısı haber yapmak, 8 Martı haber yapmak, 19 Aralık ölüm orucunu haber yapmak gazeteciler açısından suç oldu. Hatta birçok konuşmamda söyledim, Pozantı'daki iğrençliği, Pozantı'daki tecavüzü yapmak dahi terör örgütü üyeliğine delil olarak gösterildi.”şeklinde konuştu. SAVUNMAK DA SUÇ Son dönemlerde avukatlara karşı başlatılan operasyonu da eleştiren Ağbaba “Avukatlar ise bu eylemlerden dolayı tutuklanan insanları savundukları için cezaevlerine düştü. Bakın, 1 Mayısa katılan, bu saçma sapan suçlamalarla cezaevine atılan insanları savunmak ilk kez bu dönemde suç oldu. Her zaman söylüyorum, bir kez daha söylemek istiyorum, bu, darbe dönemlerinde bile görülmedi. Onun için diyorum ki Kenan Evren AKP'yle gurur duyuyor "Boynuz kulağı geçti." diyor, "Faşizm uygulamalarında, antidemokratik uygulamalarda AKP beni geçti." diyor.”dedi.

BUNUN ADI DEMOKRASİ DEĞİL Ağbaba konuşmasında “İnsan hakları savunucuları bu dönemde tutuklandı. Açılım zamanları,  insan hakları derneği yöneticileri ile Başbakan ve bakanlar toplantı yaptı ama açılım unutulunca maalesef -o dönem de gitti- İHD başkanını tutukladınız. Buna örnek Diyarbakır Baro Başkanı, buna örnek Mersin İnsan Hakları Derneği Başkanı. Mersin İnsan Hakları Derneği Başkanı, Osmaniye Cezaevini, Pozantı Cezaevini uluslararası kuruluşlara bildirdiği için şu anda Adana'da terör örgütü üyeliğinden yatmaktadır. Böyle demokrasi olur mu, böyle uygulama olur mu? Olmaz.Değerli arkadaşlar, bunun adı demokrasi değil. Bu uygulamaların hepsinin kitapta yazdığı tarif faşizmdir” ifadelerini kullandı.

20 GÜNDÜR RANDEVU VERMİYOR ‘Tutuklu Mahpuslar Raporu’nu açıkladıktan sonra Meclis Başkanının kendilerine hemen randevu verdiğini, Adalet Bakanının ,ise 20 gündür kendileriyle görüşmediğini belirten Ağbaba “ Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu üyeleri Nurettin Demir, Veli Ağbaba ve Özgür Özel bir rapor yayınladı. Bu rapor kamuoyunu çokça meşgul etti, değerli milletvekilleri, kamuoyunda çokça paylaşıldı. Meclis Başkanı iki saat içerisinde randevu verdi.Sayın Bakan, biz sizden yirmi günden beri randevu istiyoruz bu raporu sunmak için, maalesef randevu alamadık. Bunu da bilginize sunuyorum” diyerek  konuşmasını tamamladı.