Milli Eğitim Bakanlığı Eğitimi Felç Edecek!

Demokrat Eğitimciler Sendikası Malatya Şube Başkanı Veysel Fırat Milli Eğitim Bakanlığının son süreçteki düzenlemelerine karşı çıkarak sert bir dille eleştirdi. 

Fırat yaptığı yazılı açıklamada şu tepkilerde bulundu. 

"Sayın Bakan Ziya SELÇUK özel olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na atanıp eğitimi felç etmek için mi görevlendirildi acaba diye düşünmeden kendimi alamıyorum. Geçenlerde ‘’ara tatil’’ diyerek nisan ve kasım aylarından aldığı birer haftayı öğrencilerin olmadığı eylül ve haziran aylarına ekleyerek, on günlük  en verimli iş günümüzü elimizden alan Sayın Bakan, şimdi de liselerde ders sayısını azaltacağız diye çıktığı yolda tarih derslerini sadece 9. Sınıflarda zorunlu tutup 10,11 ve 12. Sınıflarda seçmeli hale getirerek milli birliğimizi depreştirecek adımlar atıyor. Liselerde reform yapıyorum diyerek, yine sırf yapmış olmak için attığı adımların neticesinde geçmişle geleceğimiz arasında kurduğumuz köprü de yıkılacaktır.

MİLLET OLMANIN GEREĞİ TARİH BİRLİĞİDİR

Aralarında tarih, dil ve din birliği olan topluluğa millet deniliyorsa ve bir ülkenin milli eğitim bakanı çıkıp da millet olmanın özelliklerinden biri olan tarih birliği sağlayacak, tarih bilinç ve şuuru sağlayacak tarih derslerini eğitim sisteminde seçmeli ders yapıyorsa varın siz o milletin geleceği hakkında güzel şeyler düşünün. Bir milli eğitim bakanı lise eğitim sistemindeki bozukluğu tarih derslerinin zorunlu tutulmasından buluyorsa varın siz o devletin eğitim bakanı hakkında başarılı olacağını düşünün. Bir milli eğitim bakanı getirdiği eğitim sistemi ile milletin tarihini öğretmemeyi çözüm olarak sunuyorsa bu bakandan olum bir şey beklemeyin. Türk eğitim sistemi tarih derslerinden dolayı mı bozulmuş ki çareyi tarih derslerini seçmeli yapmak da buluyorsunuz. Bu neyin kafasıdır. Tarih derslerini seçmeli hale getirerek benliğini unutmuş, kimliğini yitirmiş, tarihinden bihaber bir nesil mi yetiştireceksiniz. 

DİN, DİL VE TARİH EĞİTİMİ İHMAL EDİLEMEZ

Din eğitimi, dil eğitimi ve tarih eğitimi asla ve asla devletin kontrolünden çıkmamalı ve devlet tarafından ihmal edilmemelidir. Eğer bu üç alanda zafiyetiniz olursa, yolundan çıkmış bir din anlayışına sahip olur, din merdiven altı cemaatlerden öğrenilir ve sonucunda da FETÖ gibi gruplar oluşur devletiniz yıkmaya çalışır. Eğer dilinizi ihmal ederseniz bir süre sonra birbiriyle iletişimi kopuk bölgeler oluşturursunuz ve sonra da özerk bölgelerle parçalanırsınız. Tarihinizi ihmal ederseniz kendinizi başka milletlerin akrabası görüp parça parça başka milletlere yamanır yok olursunuz. Bizim bakan galiba tarih birliğini bozmaktan başladı. İleride bir başkası da gelir din birliğini, bir başkası dil birliğini bozar ve bir müddet sonra tarih sahnesinden silinip gideriz. 

Birilerinin bu bakana dur demesi lazım ama herkes sus pus. Ne eğitim sendikaları fikirlerini söylüyor ne siyasi partiler tepki gösteriyor ne de mecliste ki onca milletvekilleri tepki gösteriyor. Ne Türk Dil Kurumu ne de koca koca tarih fakülteleri ve tarih profesörleri ses çıkartıyor. Bu neyin vurdumduymazlığı bu neyin sessizliği anlamış değiliz. Birileri çıksın ya doğru yapılıyor desin ya da yanlıştır desin. Özgürlüğüne düşkün, fikirlerini serbestçe açıklayan topluma bu sessizlik hiç yakışmıyor. Bu durum geleceğimiz açısından hiç umut verici değil. 

Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak tarih derslerinin seçmeli olmasının karşısındayız ve toplumun mili birlik ve varlığına zarar  vereceği konusunda bakanlığı uyarıyoruz." dedi.