MHP, Reşat Erdoğan'ı teğet geçti

Mazisi çok değil 6-7 yıldır Malatya'da bir figür çıktı. İftar programları ve yardımlar yaptığı görselleri sağda solda dolaşmaya başladı. Herkes " Kimdir bu adam, neyin peşinde " sorusunu sorarken bir çok kesim Malatya'da siyasi boşluğu gören uyanık bir iş adamı olduğu kanısına vardı. Öyle ya insanların gönlünü kazanmak için ya yardımlar  yapacaksınız, ya da ters giden işlere muhalif olup bir kesimin sempatisini kazanacaksınız. Bu vatandaş, ikisini birden yapmaya çalıştı. Akıl hocaları (Duayen Gazeteciler) ona TV kanalı kurdurdu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi şehrin muhtelif yerlerindeki bilboard ve ilan panolarını yıllık ücretini ödeyerek kiraladı ve cemalini Malatya'ya göstermeye başladı. Ömer bin Hâris hazretleri buyuruyor ki: “Eskiden iyilik yaparlar, söylemezlerdi. Sonra yaptıkları iyilikleri söylemeye başladılar. Şimdi ise iyilik yapmadan söylüyorlar!”

HAYIR İŞLERİNDE GİZLİLİK ESASTIR!

İslam büyükleri, sadakayı gizlice bir â’mânın eline bırakır veya fakir uyurken cebine koyar veya bir çocuk vasıtasıyla fakire gönderirlerdi. Fakiri şükran borcu altına sokup incitmek istemezlerdi. Bizim kültürümüzde; “sağ elin verdiğinden sol elin haberdar olmaması” anlayışı vardır, bunda gösteriş ve riyadan uzaklaşıp, ihlasla yardım etme gayesi yatar.

İstemeyi meslek haline getirenler hariç, bir fakire herkesin gözü önünde yardımda bulunmak, sadaka vermek onun haysiyetine dokunabilir. Muhtaçların gönül rahatlığıyla yapılan yardımı alabilmeleri için hayırlar gizli verilmelidir.

Hadis-i şerifte de buyuruldu ki: “İyi bir amel yapanın amel defterine gizli yapılmış salih amel olarak yazılır ve sevabı 70 kat artırılır. Kişi bu ameli açıklarsa, aşikâre amel sevabı yazılır. Artırılan sevapları silinir. Bu amelini tekrar herkese söyler, adının anılmasından ve övülmekten hoşlanırsa, aşikâre amel sevabı da silinir, gösteriş, riya olarak yazılır.” 

Maksat riya ve minnetten sakınmaktır. Fakir vereni görürse, riya ve minnet karışabilir. “Gösterişe ve minnete sebep olan hayır kabul olmaz” buyurulmuştur. 

ÖNCE MHP, SONRA İYİ PARTİ, SONRA YİNE MHP!

Bu hatırlatmaların ardından bu hayırsever (!) vatandaş İYİ Parti'nin kurulmasıyla sahibi olduğu televizyon kanalı (Türkiyem TV) için ikamet ettiği Ankara'da stüdyo kurarak partinin yayın organına çevirdi. Ne yaşandı ne oldu kimse anlam veremeden ertesi yıl tekrar Malatya'da boy gösterip, son derece amatör ve yayıncılıktan uzak bir sosyal medya kanalında önce İYİ Partiyi ardından şehrin belediye başkanları ve yönetimi eleştirmeye başladı. Yine MHP'ye güzellemeler yaparak adaylık sinyali vermeye başladı. Geçtiğimiz hafta MHP Malatya teşkilatına giderecek Milletvekili Aday Adaylık başvurusunda bulundu. Tüm bu yaşananlardan sonra her halde adımı listede görürüm umuduyla sosyal medya hesaplarında MHP görselleri ve parti propagandası yaptı. 

4 YANLIŞ BİR DOĞRU'YU GÖTÜRDÜ!

Dün açıklanan listede 6 aday içerisinde kendisini bulamayınca hüsran yaşadığı gerçek. Peki ama ters giden neydi. Bilboardlara milyarlar döküp, onca hayır işi yapıp (!) Malatya'nın duayen (!) gazetecileriyle takılıp programlar yapıp, şehrin belediye başkanlarına verip veriştirip nasıl adaylık sürecinde ismini listeye yazdıramadı? Bu işe niyetliyseniz profesyonel piar uzmanlarından destek alıp, uzun vadeli program ve planlamalar yapmanız gerekiyor. Siyaset halkın sevgisini, teveccühünü kazanarak olur. Kendinizi zorla direterek ve yanlış seçimler yaparak olmaz. Madem bu kadar sevildiğinize inanıyorsunuz bağımsız aday olup ne kadar gönüle dokunduğunuzu ve hemşehrilerin size ne kadar yöneldiğini ölçebilirdiniz.

SANA SÖZ YİNE BAHARLAR GELECEK!

Artık takke düşmüş kel görünmüştür. Bu işler sanıldığı kadar kolay değil. Sosyal medya'da gelen bir kaç beğeniyle, yardım pozlarının paylaşılmasıyla, pencereden (!) halk'a hitap etmeyle siyasette yer edinemeyeceğini anlamış olması umut ediyor, sevgili hayırsever Reşat Erdoğan'a Sanatçı Erkan Oğur'un güzel yorumladığı bir Malatya Türküsüyle geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. 

Pencereden kar geliyor (aman annem) 
Gurbet bana zor geliyor
Sevdiğimi eller almış  (aman annem) 
O da bana ar geliyor
Lele yandım o da bana ar geliyor

Yüksek dağlar serin olur  (aman annem) 
Engin dağlar derin olur
O benim sevdiğim güzel  (aman annem) 
Gurbet elde gelin m'olur
Lele yandım beni yardan ayırdılar

Kekliğimi doyurdular  (aman annem) 
Kanedini ayırdılar
Bu ne zalım gurbet imiş  (aman annem) 
Beni yardan ayırdılar
Lele yandım beni yardan ayırdılar