Malatya'da birlik beraberlik hep lafta kalıyor

Malatya’nın büyükşehir olmasında sivil toplum örgütlerinin ne gibi katkıları var.Bu soruyu son dönemde bir hayli sormaya başladım kendime. İşin ilginç yanı bu soruyu sorarken aklıma şehre katkılarından daha çok aralarındaki çekişmeler geldi. “Ben büyüğüm”, “Hayır ben daha büyüğüm” tartışmalarıyla adeta sidik yarışına döndürülen sivil toplum örgütü çalışmaları, büyükşehir olma yolunda ne gibi bir katkı sağlamış olabilir diye sormaya başladım daha sonraları. Bu tür yarışmaların bir şehre hatta bir köye faydadan çok zarar getirdiğini artık görmemiz gerekir. Türkiye’de dernek veya vakıf açısından en zengin il Malatya’dır diyebiliriz. Malatya’nın da 3 tane büyük sivil toplum örgütü mevcuttur. Gerçi son dönemlerde ben daha büyüğüm tartışmalarına yeni kurulan biri daha katıldı da yine de biz genel geçer açıdan bu 3 tanesini analiz etmeye çalışalım. Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği, Malatya İşadamları Derneği ve Malatya Eğitim Vakfı olarak sıralayacağımız bu 3 tane dev örgüt, kendi aralarındaki çekişmeyi artık içlerinde de yaşar oldular. Son dönemde biraz duruldular gibi gözüküyor ama yine “Malatya’yı ben temsil ediyorum” yarışı devam ediyor. “Kardeşim, Malatya’ya en çok kimin hizmeti dokunuyorsa büyük odur” diye çıkıp da konuşan olmuyor. Aksine “Evet evet sen büyüksün” diye gaz vermekten geri kalmayan bir güruh aradaki tartışmalardan nemalanarak yaşamayı kendine alışkanlık edinmiş durumda. Böyle yaşamayı kendine alışkanlık edinenleri de burada anlatmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Bu isimlerin kim olduğunu sivil toplum örgütü faaliyetlerinde bulunan herkes rahatlıkla bilebilir. Çünkü kendilerini o kadar çok belli ediyor ki bu isimler, biz de yazıp hukukçuları uğraştırmak istemiyoruz. Malatya adına yapılan internet, gazete, radyo ve televizyon programlarına şöyle bir göz gezdirdiğiniz zaman görürsünüz bu isimleri. Neyse biz yine kendi konumuza dönelim. Geçtiğimiz günlerde Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği’nin genel kurulu yapıldı. Genel kurulda yeniden başkanlığa seçilen Bekir Alyüz’ü geçtiğimiz hafta konuk etmiştik. Ayrıca yine geçtiğimiz hafta bir analiz yapıp genel kurulda yaşanan bazı tatsızlıkları da dile getirmiştik. Sayın Bilgin Akbal ve sayın Muzaffer Tunç’a reva görülen muamelelerin yanlış olduğunu, birlik ve beraberlik tesisinin böyle olaylarla baltalandığını belirtmiştik. Eğer bir sivil toplum örgütünde böyle bayağı muameleler yapılıyorsa, bunun bağlı bulunduğunuz beldeye yararından çok zararı dokunur. Ayrıca geçen hafta yaptığımız yorumda Malatya İşadamları Derneği’nin çalışmaları hakkında da kısa bir değerlendirmemiz olmuştu. Bu değerlendirmeyi biraz daha genişletmek isterim. MİAD, Malatya’ya ve Malatyalılara büyük hizmetleri dokunmuş bir kuruluşumuzdur. Ancak hizmetlerinden ziyade sadece Eğitim Bursu haberleriyle anılır oldu. Gerçekten de büyük bir hizmet bu eğitim bursu meselesi, İhtiyaç sahibi öğrencilerimize bir nebze olsun rahatlama getiren bu uygulamanın bir artısı da burs vermek isteyenlerin neredeyse birebir verdiği bursun kimlere gittiğini görüyor olmasıdır. MİAD’ı ve sayın Yunus Akdaş’ı çok önemli bir hizmet olan eğitim bursu ile birlikte işadamlarımızı bir araya getirecek, güç birliği yapmalarını sağlayacak organizasyonlarda da görmek isteriz. Bu konuların üzerine biraz daha gidilirse daha faydalı olur diye düşünüyorum. Eğitim denilince Malatya için olmazsa olmaz şart Malatya eğitim Vakfı’nı da anmak gerekir. MEV’in son zamanlarda ne yaptığı ile ilgili bir haber elimize geçmiş değil. Türkiye’de bir vakıf için büyük avantaj olan bazı imtiyazları elinde bulunduran MEV, maalesef Eğitim Bursu Platformu’nun dışında kalıyor. Sebebini kamuoyu gibi bizimde pek çözemediğimiz bu tavrın sebebini sayın Mesut Parlak’a sormak için de fırsat kollamaya başladık. Yüz yüze belki sormaya imkanımız olmaz düşüncesiyle buradan sormak isteriz: Sayın hocam, burs meselesiyle ilgili görüşünüzü daha önce bazı vesilelerle duymuştuk. Aradan geçen zaman zarfında düşüncenizde herhangi bir değişiklik oldu mu? Malum, Ulvi Saran gitti. Ayrıca sivil toplum örgütlerimizin kadrolarından da bazı değişiklikler oldu. Bu gelişmeler ışığında eğitim bursu ile ilgili bir şeyler söylemek ister misiniz? Her neyse bugünlük bu kadar diyerek, acizane bir teklifim olacak; Malatya’ya hizmet etmekten çok kendi aralarında çekişmeler yaşayan sivil toplum örgütlerimiz hangi şartlarda durulur diye düşündüğüm zaman aklıma ilginç bir fikir geliyor. Bütün sivil toplum örgütlerimizin bir araya gelerek ellerini taşın altına koyacağı bir platform oluşturulursa bu iş çözülebilir diye düşünüyorum. “Bu işin başında olacak kişi” yerine “Bu işin başında olacak kişiler” dememiz gerektiğini de belirtmek isterim. Avrupa Birliği gibi bir oluşum, dönüşümlü başkanlık sistemi sıkıntıları çözer gibi gözüküyor. Burada şunu da belirtmek isterim. Bu tasarıyı geliştirmek isteyen dostlarımız kendi fikirlerini de bizimle paylaşırlarsa buradan yayınlayarak daha iyi, daha güzeli bulabileceğimize inanıyorum. Hacetullah Ayhan Yazdı[email protected]