Malatya TSO'da neler dönmüş neler!

Malatya TSO Seçimlerinde en çok zarara uğrayanlardan biri olan Genel Sekreter Erkan Gölgeli sonunda suskunluğunu bozdu.
Malatya TSO Seçimlerinde en çok zarara uğrayanlardan biri olan Genel Sekreter Erkan Gölgeli sonunda suskunluğunu bozdu. İşte Gölgeli'nin yaptığı basın açıklaması (Tam Metin)Değerli basın mensupları yaklaşık 4 ay önce Malatya TSO Genel sekreterlik görevimi devam ettirirken ,Yön.kurulunun ani ve gerekçeli bir kararı olmaksızın iş akdim fesh edilmiştir.Konu şahsım tarafından yarıya intikal ettirilmiş ve süreç devam etmektedir.Ancak geçen hafta MALATYA iş mahkemesininde devam eden göreve iade davamın,4857 sayılı iş kanununa göre 30 kişi altında çalışılan işyerlerinde görev iade davasının açılamayacağı düşüncesiyle red edilmistir. Odamız çalışan sayısının da 20 olması sebebiyle iş mahkemesi davayı usul yönünden tanıkları ve beni dinlemeden red etmistir. Bu durumu özellikle hatırlatmak isterim.Bu durum TSO yönetimi tarafından devam eden diğer davaların da reddi gibi algılanarak çeşitli basın kuruluşlarında yanlış ,yanlı ve kasıtlı olarak gündeme taşınmış olması sebebiyle ,yaklaşık 4 aydır hukuki çerçevede sürdürdüğüm ve haksız yere ,iş akdimin feshedilmesi sebebiyle mağduriyetimi dile getirmek düşüncesiyle,huzurlarınızda bu basın toplantısı düzenlenmiştir.Değerli basın mensupları ,konuya geçmeden önce şahsımı tanımayanlar için kısaca kendimi tanıtmak istiyorum,1975 MALATYA doğumluyum.Daha önce INGBANK Malatya şubesinde şube müdürü olarak görev yaptıktan sonra 01 AĞUSTOS 2011 tarihinden itibaren Malatya Tic ve san odasında 1,5 yılsüre ile genel sekreter olarak görev yaptım. İnönü üniversitesi MYO Elektronik, İnönü üniversitesi Eğitim fakültesi Pedagojik formasyon, İnönü Üniversitesi İ.İ.B.F İşletme ve Kahramanmaraş Sütçü imam üniversitesinde İşletme ABD Yüksek Lisans yaptım.Halen 2 adet patent ve 1 adet telif hakkı belgesi sahibi olan bir akademisyen olduğumu ifade etmek istiyorumBir anda görevime son verilmesi sizlerin olduğu kadar ,şahsımı da şok etmiştir.
PEKİ NEDEN BU SÜREÇ YAŞANDI ? Öncelikle sebebi her ne olursa olsun,mevcut yönetimin, iş akdimi sona erdirme şekli ve biçiminin basit ,yanlı ve hukuksuz olduğunu düşünüyorum.İdama götürülen bir mahkuma bile son sözü söylenerek idam edilirken ,Şahsım ile alakalı olarak yaptığım bir hata var ise uyarı ,sonrasında kınama cezaları sonrasında iş akdim fesh edilmesi gerekirdi. Bu sebeple iş akdimin feshinde dahi usul hatası yapılmıştır.Maalesef 70 kişilik meclis üyelerimizin içinde bulunduğu bir yapıda,bu konu birkaç meclis üyesi haricinde dile getirilmemiş ve susturulmuşlardır.
İŞ akdimin sona erdirilmesinin 2nedenden kaynaklı olduğunu belirtmek istiyorum.
Birinci sebep,Yaklaşık 6 aydır oda içinde takibatını yaptığım bir yolsuzluk ve bu yolsuzluğun içinde meclis başkanının firmalarının da olması sebebiyle Müfettiş talebimin ertelenmesi,engellenmesi ve bu süreci ortaya çıkarmamdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Değerli basın mensupları oda içinde var olan usulsüzlükler ve yolsuzluklar yargıya intikal ettirilmiştir.Bu usulsüzlükler bilirkişi raporları ile de teyit edilmiştir.Bu usulsüzlüklerin ne olduğu konusunu merak edebilirsiniz,hukuki çerçevede devam eden bir süreci çok anlatmak yerine ,sizlere belirgin bir örnek olması düşüncesiyle , 8.000 üyesi olan Malatya ticaret ve sanayi odasının en üst yetkilisi olan , meclis başkanı Sami Payza’ya ait Başkent kayısı ltd.şti ve Payza kayısı ltd.şti firmalarında 2 yıl boyunca ticaret sicil harçlarının yatırılmadığı ,şahsımın devam eden soruşturma sürecinde bu durumu ortaya çıkarması sonrasında 2 yıl sonra sanki yeni bir işlemmiş gibi harçlar topluca 31.12.2012 tarihinde yatırılmıştır, Bu durumun ortaya çıkarmam sonrasında meclis başkanının bu konuyu gündeme getirmemem gerektiği ,aksi halde iş akdimin fesh edileceği ifade edilmiştir.Değerli basın mensupları oda gelirleri ,Maliye bakanlığına ait harçlar ve oda aidatları ile elde edilmektedir.Maliye bakanlığı harçlarının yatırılmaması büyük bir suçtur.Bu harçlar şirket kuruluşu,şirket yetkilisi değişimi v.b gibi işlemlerden oluşmaktadır. Düşünün ,oda olarak 5 TL’lik bir harç için üyelerimizi bankalarda saatlerce sıraya sokarken,odanın en üst düzey yöneticisi kendi şirketlerinde hangi kanuna dayanarak para yatırmamıştır. Konu bilirkişi raporlarında da teyit edilmiştir. İçeride var olan bu durum oda yönetim kurulu başkanı Hasan Hüseyin ERKOÇ’a iletmeme rağmen , deliklerin kapatılmasını ve geriye bakılmaması yönünde telkinde bulunulmuş ve müfettiş talebim engellenmiştir.Şahsımın müfettiş talebi ve dava açması sonrasında oda yönetimi de benden sonra müfettiş ve dava açmıştır. Hatta iş akdimin feshi ile ilgili gerekçeli bir açıklama dahi bulunamamış, ve iş akdimin feshinden 2 ay sonra ,tatil günü bir üyemize vermiş olduğumuz bir yetki belgesi sebebiyle,sözde evrakta sahtecilik adı altında ayrıca bir suç durusunda bulunulmuştur.Evrakta sahtecilik evrak üzerinde yapılan bir tahribat ile gerçekleşmektedir.Sadece tatil günü verilen bir belge’nin fotokopisini yanında gezdiren Hasan Hüseyİn ERKOÇ,seçim gezilerinde iş dünyasının iş akdimin feshi ile alakalı tepkilere ne yazık ki bu belge ile cevap vermeye çalışması acizliğinin de bir göstergesidir.İkinci sebep ise seçim süreci ile ilgilidir.Bu süreç içerinde ,meclis başkanı Sami PAYZA ve mevcut yönetim kurulu başkanı Hasan Hüseyin ERKOÇ’un süreç dahilinde yaptığı usulsüzlüklere karşı,kanunu uygulamaya çalışmamın etkili olduğunu düşünüyorum.Seçim sürecinde sırf mevzuata sahip çıkmam ,adil tarafsız bir seçim yaptırmaya çalışmam sonrasında seçim süreci içinde zorunlu izne gönderildiğimi belirtmek istiyorum. İzinli olduğum süre içinde seçim müdürlüğüne, yetkisi olmayan bir şahsın seçim müdürlüğünü yanıltıcı yazılar yazarak, grup değişikliği yaptırması ve izin dönüşünde bu durumu öğrenerek duruma itiraz etmem, bu sürecin başlamasına sebep olmuştur.Ben taraf olmayı hiç düşünmedim,sadece şeffaf bir seçim olması konusunda elimden geleni yaptım. Bilimden, akıldan, hukuktan ve şeffaflıktan yana olmayı istemek, mevcut yönetim tarafından ihanet olarak algılanmıştır.Değerli basın mensupları Bundan sonraki sürece yargı karar verecektir.İdari mahkemede göreve iade davam ayrıca devam etmektedir.Üyelerimiz bilirler,odamız bilgilendirme mesajlarında DEĞİŞEN VE GELİŞEN BİR MALATYA için el ele sloganı ile ben bu yola çıkmıştım.Onun için , genel sekreter olarak herkese aynı mesafede olarak Kanun ve kurallara sahip çıktım.Eşit mesafede davrandım.Hepinize çok teşekkür ediyorum.Malatya kamuoyuna saygılarımı sunuyorum.
PEKİ NEDEN BU SÜREÇ YAŞANDI ? Öncelikle sebebi her ne olursa olsun,mevcut yönetimin, iş akdimi sona erdirme şekli ve biçiminin basit ,yanlı ve hukuksuz olduğunu düşünüyorum.İdama götürülen bir mahkuma bile son sözü söylenerek idam edilirken ,Şahsım ile alakalı olarak yaptığım bir hata var ise uyarı ,sonrasında kınama cezaları sonrasında iş akdim fesh edilmesi gerekirdi. Bu sebeple iş akdimin feshinde dahi usul hatası yapılmıştır.Maalesef 70 kişilik meclis üyelerimizin içinde bulunduğu bir yapıda,bu konu birkaç meclis üyesi haricinde dile getirilmemiş ve susturulmuşlardır.
İŞ akdimin sona erdirilmesinin 2nedenden kaynaklı olduğunu belirtmek istiyorum.
Birinci sebep,Yaklaşık 6 aydır oda içinde takibatını yaptığım bir yolsuzluk ve bu yolsuzluğun içinde meclis başkanının firmalarının da olması sebebiyle Müfettiş talebimin ertelenmesi,engellenmesi ve bu süreci ortaya çıkarmamdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Değerli basın mensupları oda içinde var olan usulsüzlükler ve yolsuzluklar yargıya intikal ettirilmiştir.Bu usulsüzlükler bilirkişi raporları ile de teyit edilmiştir.Bu usulsüzlüklerin ne olduğu konusunu merak edebilirsiniz,hukuki çerçevede devam eden bir süreci çok anlatmak yerine ,sizlere belirgin bir örnek olması düşüncesiyle , 8.000 üyesi olan Malatya ticaret ve sanayi odasının en üst yetkilisi olan , meclis başkanı Sami Payza’ya ait Başkent kayısı ltd.şti ve Payza kayısı ltd.şti firmalarında 2 yıl boyunca ticaret sicil harçlarının yatırılmadığı ,şahsımın devam eden soruşturma sürecinde bu durumu ortaya çıkarması sonrasında 2 yıl sonra sanki yeni bir işlemmiş gibi harçlar topluca 31.12.2012 tarihinde yatırılmıştır, Bu durumun ortaya çıkarmam sonrasında meclis başkanının bu konuyu gündeme getirmemem gerektiği ,aksi halde iş akdimin fesh edileceği ifade edilmiştir.Değerli basın mensupları oda gelirleri ,Maliye bakanlığına ait harçlar ve oda aidatları ile elde edilmektedir.Maliye bakanlığı harçlarının yatırılmaması büyük bir suçtur.Bu harçlar şirket kuruluşu,şirket yetkilisi değişimi v.b gibi işlemlerden oluşmaktadır. Düşünün ,oda olarak 5 TL’lik bir harç için üyelerimizi bankalarda saatlerce sıraya sokarken,odanın en üst düzey yöneticisi kendi şirketlerinde hangi kanuna dayanarak para yatırmamıştır. Konu bilirkişi raporlarında da teyit edilmiştir. İçeride var olan bu durum oda yönetim kurulu başkanı Hasan Hüseyin ERKOÇ’a iletmeme rağmen , deliklerin kapatılmasını ve geriye bakılmaması yönünde telkinde bulunulmuş ve müfettiş talebim engellenmiştir.Şahsımın müfettiş talebi ve dava açması sonrasında oda yönetimi de benden sonra müfettiş ve dava açmıştır. Hatta iş akdimin feshi ile ilgili gerekçeli bir açıklama dahi bulunamamış, ve iş akdimin feshinden 2 ay sonra ,tatil günü bir üyemize vermiş olduğumuz bir yetki belgesi sebebiyle,sözde evrakta sahtecilik adı altında ayrıca bir suç durusunda bulunulmuştur.Evrakta sahtecilik evrak üzerinde yapılan bir tahribat ile gerçekleşmektedir.Sadece tatil günü verilen bir belge’nin fotokopisini yanında gezdiren Hasan Hüseyİn ERKOÇ,seçim gezilerinde iş dünyasının iş akdimin feshi ile alakalı tepkilere ne yazık ki bu belge ile cevap vermeye çalışması acizliğinin de bir göstergesidir.İkinci sebep ise seçim süreci ile ilgilidir.Bu süreç içerinde ,meclis başkanı Sami PAYZA ve mevcut yönetim kurulu başkanı Hasan Hüseyin ERKOÇ’un süreç dahilinde yaptığı usulsüzlüklere karşı,kanunu uygulamaya çalışmamın etkili olduğunu düşünüyorum.Seçim sürecinde sırf mevzuata sahip çıkmam ,adil tarafsız bir seçim yaptırmaya çalışmam sonrasında seçim süreci içinde zorunlu izne gönderildiğimi belirtmek istiyorum. İzinli olduğum süre içinde seçim müdürlüğüne, yetkisi olmayan bir şahsın seçim müdürlüğünü yanıltıcı yazılar yazarak, grup değişikliği yaptırması ve izin dönüşünde bu durumu öğrenerek duruma itiraz etmem, bu sürecin başlamasına sebep olmuştur.Ben taraf olmayı hiç düşünmedim,sadece şeffaf bir seçim olması konusunda elimden geleni yaptım. Bilimden, akıldan, hukuktan ve şeffaflıktan yana olmayı istemek, mevcut yönetim tarafından ihanet olarak algılanmıştır.Değerli basın mensupları Bundan sonraki sürece yargı karar verecektir.İdari mahkemede göreve iade davam ayrıca devam etmektedir.Üyelerimiz bilirler,odamız bilgilendirme mesajlarında DEĞİŞEN VE GELİŞEN BİR MALATYA için el ele sloganı ile ben bu yola çıkmıştım.Onun için , genel sekreter olarak herkese aynı mesafede olarak Kanun ve kurallara sahip çıktım.Eşit mesafede davrandım.Hepinize çok teşekkür ediyorum.Malatya kamuoyuna saygılarımı sunuyorum.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.