Malatya TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç seçilecek!

Türkiye'de sürekli gündemden düşmeyen bir sözcüktür demokrasi. Sözcük mü sadece? Yaşam biçimi mi?, Rejim mi?, Uygulama mı? varın o kararı da siz verin. Öncelikle dilimizin döndüğü kadarıyla şu meşhur kavram demokrasi sözcüğünün anlamını telaffuz edelim. Demokrasi Nedir? Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Yunanca "dimokratia" sözcüğünden türemiştir. Türkçeye, Fransızca démocratie sözcüğünden geçmiştir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilirler
Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan'daki filozoflar Aristo ve Eflatun demokrasiyi eleştirmiş, o zamanlarda halk içinde "ayak takımının yönetimi" gibi aşağılayıcı kavramlar kullanılmıştır. Fakat demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın olarak kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir. Artık siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi işlediğinden çok hangi demokrasinin daha iyi işlediği tartışmalarına girmişler ve liberal, komünist, sosyalist, muhafazakar, anarşist ve faşist düşünürler kendi demokratik sistemlerinin erdemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır. Bu sebeple demokrasinin çok fazla sayıda değişik tanımı oluşmuştur. Demokrasi'nin tanımı Demokrasinin tanımı tartışması günümüzde hala devam eden bir tartışmadır. Bunun sebepleri:ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılması (Anayasal demokrasi, sosyal demokrasi, liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gösterilebilir. Demokrasiye farklı atıflar:
1- Çoğunluğun yönetimi
2- Azınlık haklarını güvenceye alan yönetim.
3- Fakirin yönetimi.
4- Sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan yönetim.
5- Fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim.
6- Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim.
Şimdi diyeceksiniz ki yahu neden bunlar bu kadar demokrasi üzerinde durmuş. Hemen açıklayalım malumunuz tüm Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de seçimler olmuştur. Olmaya da devam ediyor. Ama en büyük sorun olan İnsanların özgür iradesine saygının olmayışı veya özgür iradenin baskı altında oluşu, ekmek kavgasında oluşu, tehditler, zorbalıklar vs. ne derseniz deyin demokrasi yaşanmaz hale gelmiştir. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ'NDE DE YAŞANMIŞTI! Geçtiğimiz yıl İnönü Üniversitesi Rektörlük seçimlerinde bu örneği yaşamıştık. Prof. Dr. Cemil Çelik'in o kadar handikap'ını yazmamıza rağmen öğretim görevlileri üzerindeki baskın siyasi gücünü kullanarak olayı demokratik düşünceden çıkarıp sonucu kendi lehine çevirdiğine şahitlik ettik. Her ne kadar Prof. Dr. Ahmet Kızılay ve Prof. Dr. Süleyman Çaylı bu seçimin demokratik olacağı inancıyla aday olsalar da maalesef birilerinin sözüyle bu işler döner hale gelmiş. TSO SEÇİMİNE MÜCAHİT FINDIKLI MÜDAHALE EDECEK! Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nda başkanlık yapmış Mahmut Mücahit Fındıklı bilindiği üzere iki dönemdir AKP Malatya Milletvekilliği yapmaktadır. Geçtiğimiz seçimde listede birinci sıra gösterilmesine Malatya Kamuoyu hayretle bakmış fakat bir anlam verememişti bu olaya. İddialara göre kimi rüşvetle birinci sıra oldu dedi, kimi AKP'ye iki milyon dolar bağışta bulunduğunu söyledi, kimi de Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı ile ticari ortaklığından bahsetti. Deyim yerindeyse herkes bir şey dedi ama kimse bu adamın gizemini bir türlü çözemedi. Sanki bir mekanizma tarafından korunuyor ve gizleniyor yaptıkları. 3 Mayıs 2011'de yani seçimden önce Malatyadan.com'da yayınlanan Mücahit Fındıklı Dosyası Varan 1 haberiyle Gazeteci Mümtaz Toy tarafından kaleme alınan bu haber'de Mücahit Fındıklı'nın geçmişine ait bir takım bilgiler kamuoyuna aktarılmıştı. Hafızalarda canlandırmak anlamında ne yazılmıştı ona bakalım isterseniz. Bakan Hayati Yazıcıoğlu ve Başbakanın oğluyla ticari ilişkisi olduğu iddia edilen Mücahit Fındıklı'nın siyasetçi kimliğiyle iş yapan, tüccar sınıfında olduğu örneklerle açıklandı.
1991 yılında, dönemin yıldızı parlayan siyasi partisiyle nikah kıyan ve Refah partisi İl Başkanlığı görevine gelen Fındıklı, bu unvan ile, 13 yıl sürecek Malatya TSO başkanlığı saltanatın da temelini attı. Fındıklı'nın, Malatya siyaset dünyasıyla iş dünyası arasında kurduğu köprüden kendisinden başka hiç kimsenin geçememesi ise, Fındıklı'nın kişiliğinde ipuçları olarak gösterildi. 1995 Yılında Malatya TSO Başkanlığı görevine seçilen Fındıklı 13 yıl süren Oda başkanlığı macerasında, Refah Partisi İl başkanlığından elde ettiği siyasi kimlikle yönetmeye çalıştı. Demokrasi ve İslam arasında son moda cümleleri, ekonomik kalıp içersinde kullanarak, sahnede kalmayı başardı. Çoğu zaman popüler söylemleriyle,mevcut sistemi eleştirerek prim toplayan Fındıklı, bir yandan da, tüccar kimliğiyle ekonomik tırmanışını sürdürdü. Liberal dünya görüşüyle kazanmak için her şey mübah diyen Mahmut Mücahit Fındıklı, kendisine ait üç ismi de, günün koşullarına göre sırasıyla ön plana çıkardı. Refah partisinin Genel Başkanı Merhum Necmettin Erbakan'a sloganlar eşliğinde söylenen Mücahit Erbakan isminden ilham alarak, Mahmut ismini kısaltma Mücahit ismini ise koca puntolarla yazdırarak, kalabalıkların dikkat ve ilgisini üzerine çekti. Sıradan bir elektrik mühendisi olarak girdiği iş dünyasında, siyasetin makyajını kullanarak, basamakları sıçrayarak atladı. Gün oldu Refah partisiyle nikahı atan Mücahit Fındıklı, ülkenin yeni parlayan yıldızı AK Partiye nikah kıydı. 13 YIL SALTANAT SÜRDÜ Kayseri Ticaret Odası Üniversite kurdu. Antalya Ticaret Odası 500 yataklı hastane açtı. Malatya Ticaret Odası ise Mahmut Mücahit Fındıklı döneminde şehre kalıcı hiçbir eserinin bulunmaması dikkatlerden kaçmadı. Malatya Ticaret Odası'nın kendi binasının olmaması ise başka bir handikap olarak, Malatyalıların karşısına çıktı. Peki on binlerce üyesinden aidat toplayan bir Ticaret ve Sanayi Odasının şehre hiçbir katkı sunmaması nasıl açıklanabilir? 12 Haziran seçimleri öncesi Ak Parti listesine gösterilen tepkilerin odağında kalan Milletvekili Fındıklı'ya getirilen tepkinin ana konusu ise TSO başkanlığında yapılan tartışmalarla örtüşmesi tesadüf olabilir mi? Fındıklı Milletvekili kimliğini sihirli değneğe dönüştürerek, iş dünyasının kapalı kapılarını açmakta kullandı. Fındıklı'nın bu ustalığını 17 sene sonra fark eden Malatyalılar, Fındıklı'ya tepkilerini dile getirdiler. Ancak her zaman olduğu gibi Fındıklı iktidar partisinin kalesi konumunda bulunan Malatya'da bir numaralı milletvekili adayı oldu! ÖNCE EL ÖPTÜ, SONRA SÜRGÜNE YOLLADI Ak Partiye oy veren, gönül veren her yaştan, her sınıftan Malatyalıların itiraz ettiği Fındıklı ismi için yapılacak hiçbir şeyin olmadığını kabul eden Ak Partililer, tepkilerin dinmesi için bir çok politika geliştirmelerine rağmen, vatandaşlar tepki göstermeye devam etmeleri ise, Ak Parti Malatya'da kan kaybedecek yorumlarını güçlendirmişti. Fındıklı ise tepkilere her zaman ki ustalığıyla cevap vererek, eleştirileri haksız, basını yanlı olarak suçlamakla yetinmesi ise, yaşananları krize çevireceğinin ilk işareti olarak, yerini aldı. Fındıklı'nın 2007 seçimleri öncesi Ak Parti'den milletvekili aday listesine giremeyip, bağımsız aday olarak seçimlere girmeye hazırlanan Müftü yardımcısı Mahmut Karatepe'nin elini öperek, adaylıktan vazgeçirme girişimi, seçimlerden sonra Mahmut Hoca'nın sürgüne yollanmasıyla birebir iliştirilmesi ise Malatya kamuoyunun hafızasında canlı olarak durmaktadır. 4 yıl boyunca gümrük kapılarını işleten, Malatya ve Meclis'te görünmeyen ve " Malatya'da hizmetlerimin bilinmesini istemedim" diyerek kendini savunan Mücahit Fındıklı, birinci sıradan aday olmasını kabullenemeyen seçmenlere veryansın etti.
Buna rağmen seçimlerde hiç bir darbe almayan AKP iktidarıyla yoluna devam eden Fındıklı geçmişte yazılanları doğrulayan politikasıyla yine Malatya'dan ve Meclis'den uzak işlerine devam etti. TSO'NUN PEŞİNİ BİR TÜRLÜ BIRAKMADI Mücahit Fındıklı Milletvekili seçilmesiyle koltuğu sağlam birine teslim etmekte çareyi buldu. Hasan Hüseyin Erkoç'u başkan yaptıran Fındıklı, Malatya'ya zarardan başka bir çözüm üretmediği gibi hala'da gelişimlerin önünü tıkamakla eleştiriliyor. Geçtiğimiz haftalarda bir röportajında mevcut başkan aynı zamanda kivresi olan Hasan Hüseyin Erkoç'u ve Mücahit Fındıklı'yı eleştiren Eski AKP Malatya Milletvekili Ali Osman Başkurt bakın ne diyor " 3. Organize Sanayi Bölgesi’ne 6 yıldır tek çivi çakılmamasının Malatya’da gündemin birinci maddesi olması gerektiğini vurgulayan Başkurt “2. OSB’yi 2 yılda bitirdik. Ama 3. OSB’de milletvekilliğimin bitmesinden bu yana bir arpa boyu yol alınmadı. Bunun vebali 12 yıl TSO başkanlığı yapan, partimin milletvekili Mücahit Fındıklı ve kirvem de olan TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç’dadır. Erkoç kirvemdir, Mücahit bey arkadaşımızdır ama Malatya’nın çıkarları söz konusu ise onları eleştirmekten kaçınmam. Onların da bu eleştirilerim için bana küsme hakkı yoktur. Benim de yanlışım varsa onlar eleştirsin” ifadeleri ile eleştiri oklarını AKP Milletvekili Mücahit Fındıklı ve kısa süre sonra TSO seçimlerinde yeniden aday olan Hasan Hüseyin Erkoç’a yöneltiyor.
PEKİ AMA FINDIKLI'NIN NE ÇIKARI VAR TSO'DAN? Tüm bu yazılanlara rağmen aklımızın almadığı önemli hususlardan biri de İki dönemdir Milletvekilliği yapan Mücahit Fındıklı'nın hala TSO'dan ne çıkarı ve beklentisi var? sorusu. Bu soru nereden icap etti diyecekseniz hemen açıklayalım. TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile yakınlığı olan Fındıklı yaklaşan TSO seçimleri öncesi tekrar mevcut başkan Hasan Hüseyin Erkoç'u başkan seçtireceği iddiaları. Hatta ‰80 lik bir oy desteği'nin varlığından bahsediliyor. Yani anlayacağınız iş Ankara'da bitirilmiş. Seçim tamamen göz boyama şekli olarak yapılacak. Buna rağmen seçimin tamamen adil ve demokratik olacağını düşünen MAKİAD Eski Başkanı ve TSO Başkan Adayı Muzaffer Erşan ve İş adamı Hasan Öner'in büyük bir hayal kırıklığına uğrayacağı aşikardır. Normal şartlarda kazanması beklenen ve bir kaç gündür seçim gezilerine çıkan Muzaffer Erşan'ın kazanma gibi bir şansı'nın olmayacağını söylersek herhalde şaşıracaksınız. Ama maalesef bu işler böyle yürüyor.Haber dizisi (1) devamı yarın
Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan'daki filozoflar Aristo ve Eflatun demokrasiyi eleştirmiş, o zamanlarda halk içinde "ayak takımının yönetimi" gibi aşağılayıcı kavramlar kullanılmıştır. Fakat demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın olarak kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir. Artık siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi işlediğinden çok hangi demokrasinin daha iyi işlediği tartışmalarına girmişler ve liberal, komünist, sosyalist, muhafazakar, anarşist ve faşist düşünürler kendi demokratik sistemlerinin erdemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır. Bu sebeple demokrasinin çok fazla sayıda değişik tanımı oluşmuştur. Demokrasi'nin tanımı Demokrasinin tanımı tartışması günümüzde hala devam eden bir tartışmadır. Bunun sebepleri:ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılması (Anayasal demokrasi, sosyal demokrasi, liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gösterilebilir. Demokrasiye farklı atıflar:
1- Çoğunluğun yönetimi
2- Azınlık haklarını güvenceye alan yönetim.
3- Fakirin yönetimi.
4- Sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan yönetim.
5- Fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim.
6- Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim.
Şimdi diyeceksiniz ki yahu neden bunlar bu kadar demokrasi üzerinde durmuş. Hemen açıklayalım malumunuz tüm Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de seçimler olmuştur. Olmaya da devam ediyor. Ama en büyük sorun olan İnsanların özgür iradesine saygının olmayışı veya özgür iradenin baskı altında oluşu, ekmek kavgasında oluşu, tehditler, zorbalıklar vs. ne derseniz deyin demokrasi yaşanmaz hale gelmiştir. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ'NDE DE YAŞANMIŞTI! Geçtiğimiz yıl İnönü Üniversitesi Rektörlük seçimlerinde bu örneği yaşamıştık. Prof. Dr. Cemil Çelik'in o kadar handikap'ını yazmamıza rağmen öğretim görevlileri üzerindeki baskın siyasi gücünü kullanarak olayı demokratik düşünceden çıkarıp sonucu kendi lehine çevirdiğine şahitlik ettik. Her ne kadar Prof. Dr. Ahmet Kızılay ve Prof. Dr. Süleyman Çaylı bu seçimin demokratik olacağı inancıyla aday olsalar da maalesef birilerinin sözüyle bu işler döner hale gelmiş. TSO SEÇİMİNE MÜCAHİT FINDIKLI MÜDAHALE EDECEK! Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nda başkanlık yapmış Mahmut Mücahit Fındıklı bilindiği üzere iki dönemdir AKP Malatya Milletvekilliği yapmaktadır. Geçtiğimiz seçimde listede birinci sıra gösterilmesine Malatya Kamuoyu hayretle bakmış fakat bir anlam verememişti bu olaya. İddialara göre kimi rüşvetle birinci sıra oldu dedi, kimi AKP'ye iki milyon dolar bağışta bulunduğunu söyledi, kimi de Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı ile ticari ortaklığından bahsetti. Deyim yerindeyse herkes bir şey dedi ama kimse bu adamın gizemini bir türlü çözemedi. Sanki bir mekanizma tarafından korunuyor ve gizleniyor yaptıkları. 3 Mayıs 2011'de yani seçimden önce Malatyadan.com'da yayınlanan Mücahit Fındıklı Dosyası Varan 1 haberiyle Gazeteci Mümtaz Toy tarafından kaleme alınan bu haber'de Mücahit Fındıklı'nın geçmişine ait bir takım bilgiler kamuoyuna aktarılmıştı. Hafızalarda canlandırmak anlamında ne yazılmıştı ona bakalım isterseniz. Bakan Hayati Yazıcıoğlu ve Başbakanın oğluyla ticari ilişkisi olduğu iddia edilen Mücahit Fındıklı'nın siyasetçi kimliğiyle iş yapan, tüccar sınıfında olduğu örneklerle açıklandı.
1991 yılında, dönemin yıldızı parlayan siyasi partisiyle nikah kıyan ve Refah partisi İl Başkanlığı görevine gelen Fındıklı, bu unvan ile, 13 yıl sürecek Malatya TSO başkanlığı saltanatın da temelini attı. Fındıklı'nın, Malatya siyaset dünyasıyla iş dünyası arasında kurduğu köprüden kendisinden başka hiç kimsenin geçememesi ise, Fındıklı'nın kişiliğinde ipuçları olarak gösterildi. 1995 Yılında Malatya TSO Başkanlığı görevine seçilen Fındıklı 13 yıl süren Oda başkanlığı macerasında, Refah Partisi İl başkanlığından elde ettiği siyasi kimlikle yönetmeye çalıştı. Demokrasi ve İslam arasında son moda cümleleri, ekonomik kalıp içersinde kullanarak, sahnede kalmayı başardı. Çoğu zaman popüler söylemleriyle,mevcut sistemi eleştirerek prim toplayan Fındıklı, bir yandan da, tüccar kimliğiyle ekonomik tırmanışını sürdürdü. Liberal dünya görüşüyle kazanmak için her şey mübah diyen Mahmut Mücahit Fındıklı, kendisine ait üç ismi de, günün koşullarına göre sırasıyla ön plana çıkardı. Refah partisinin Genel Başkanı Merhum Necmettin Erbakan'a sloganlar eşliğinde söylenen Mücahit Erbakan isminden ilham alarak, Mahmut ismini kısaltma Mücahit ismini ise koca puntolarla yazdırarak, kalabalıkların dikkat ve ilgisini üzerine çekti. Sıradan bir elektrik mühendisi olarak girdiği iş dünyasında, siyasetin makyajını kullanarak, basamakları sıçrayarak atladı. Gün oldu Refah partisiyle nikahı atan Mücahit Fındıklı, ülkenin yeni parlayan yıldızı AK Partiye nikah kıydı. 13 YIL SALTANAT SÜRDÜ Kayseri Ticaret Odası Üniversite kurdu. Antalya Ticaret Odası 500 yataklı hastane açtı. Malatya Ticaret Odası ise Mahmut Mücahit Fındıklı döneminde şehre kalıcı hiçbir eserinin bulunmaması dikkatlerden kaçmadı. Malatya Ticaret Odası'nın kendi binasının olmaması ise başka bir handikap olarak, Malatyalıların karşısına çıktı. Peki on binlerce üyesinden aidat toplayan bir Ticaret ve Sanayi Odasının şehre hiçbir katkı sunmaması nasıl açıklanabilir? 12 Haziran seçimleri öncesi Ak Parti listesine gösterilen tepkilerin odağında kalan Milletvekili Fındıklı'ya getirilen tepkinin ana konusu ise TSO başkanlığında yapılan tartışmalarla örtüşmesi tesadüf olabilir mi? Fındıklı Milletvekili kimliğini sihirli değneğe dönüştürerek, iş dünyasının kapalı kapılarını açmakta kullandı. Fındıklı'nın bu ustalığını 17 sene sonra fark eden Malatyalılar, Fındıklı'ya tepkilerini dile getirdiler. Ancak her zaman olduğu gibi Fındıklı iktidar partisinin kalesi konumunda bulunan Malatya'da bir numaralı milletvekili adayı oldu! ÖNCE EL ÖPTÜ, SONRA SÜRGÜNE YOLLADI Ak Partiye oy veren, gönül veren her yaştan, her sınıftan Malatyalıların itiraz ettiği Fındıklı ismi için yapılacak hiçbir şeyin olmadığını kabul eden Ak Partililer, tepkilerin dinmesi için bir çok politika geliştirmelerine rağmen, vatandaşlar tepki göstermeye devam etmeleri ise, Ak Parti Malatya'da kan kaybedecek yorumlarını güçlendirmişti. Fındıklı ise tepkilere her zaman ki ustalığıyla cevap vererek, eleştirileri haksız, basını yanlı olarak suçlamakla yetinmesi ise, yaşananları krize çevireceğinin ilk işareti olarak, yerini aldı. Fındıklı'nın 2007 seçimleri öncesi Ak Parti'den milletvekili aday listesine giremeyip, bağımsız aday olarak seçimlere girmeye hazırlanan Müftü yardımcısı Mahmut Karatepe'nin elini öperek, adaylıktan vazgeçirme girişimi, seçimlerden sonra Mahmut Hoca'nın sürgüne yollanmasıyla birebir iliştirilmesi ise Malatya kamuoyunun hafızasında canlı olarak durmaktadır. 4 yıl boyunca gümrük kapılarını işleten, Malatya ve Meclis'te görünmeyen ve " Malatya'da hizmetlerimin bilinmesini istemedim" diyerek kendini savunan Mücahit Fındıklı, birinci sıradan aday olmasını kabullenemeyen seçmenlere veryansın etti.
Buna rağmen seçimlerde hiç bir darbe almayan AKP iktidarıyla yoluna devam eden Fındıklı geçmişte yazılanları doğrulayan politikasıyla yine Malatya'dan ve Meclis'den uzak işlerine devam etti. TSO'NUN PEŞİNİ BİR TÜRLÜ BIRAKMADI Mücahit Fındıklı Milletvekili seçilmesiyle koltuğu sağlam birine teslim etmekte çareyi buldu. Hasan Hüseyin Erkoç'u başkan yaptıran Fındıklı, Malatya'ya zarardan başka bir çözüm üretmediği gibi hala'da gelişimlerin önünü tıkamakla eleştiriliyor. Geçtiğimiz haftalarda bir röportajında mevcut başkan aynı zamanda kivresi olan Hasan Hüseyin Erkoç'u ve Mücahit Fındıklı'yı eleştiren Eski AKP Malatya Milletvekili Ali Osman Başkurt bakın ne diyor " 3. Organize Sanayi Bölgesi’ne 6 yıldır tek çivi çakılmamasının Malatya’da gündemin birinci maddesi olması gerektiğini vurgulayan Başkurt “2. OSB’yi 2 yılda bitirdik. Ama 3. OSB’de milletvekilliğimin bitmesinden bu yana bir arpa boyu yol alınmadı. Bunun vebali 12 yıl TSO başkanlığı yapan, partimin milletvekili Mücahit Fındıklı ve kirvem de olan TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç’dadır. Erkoç kirvemdir, Mücahit bey arkadaşımızdır ama Malatya’nın çıkarları söz konusu ise onları eleştirmekten kaçınmam. Onların da bu eleştirilerim için bana küsme hakkı yoktur. Benim de yanlışım varsa onlar eleştirsin” ifadeleri ile eleştiri oklarını AKP Milletvekili Mücahit Fındıklı ve kısa süre sonra TSO seçimlerinde yeniden aday olan Hasan Hüseyin Erkoç’a yöneltiyor.
PEKİ AMA FINDIKLI'NIN NE ÇIKARI VAR TSO'DAN? Tüm bu yazılanlara rağmen aklımızın almadığı önemli hususlardan biri de İki dönemdir Milletvekilliği yapan Mücahit Fındıklı'nın hala TSO'dan ne çıkarı ve beklentisi var? sorusu. Bu soru nereden icap etti diyecekseniz hemen açıklayalım. TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile yakınlığı olan Fındıklı yaklaşan TSO seçimleri öncesi tekrar mevcut başkan Hasan Hüseyin Erkoç'u başkan seçtireceği iddiaları. Hatta ‰80 lik bir oy desteği'nin varlığından bahsediliyor. Yani anlayacağınız iş Ankara'da bitirilmiş. Seçim tamamen göz boyama şekli olarak yapılacak. Buna rağmen seçimin tamamen adil ve demokratik olacağını düşünen MAKİAD Eski Başkanı ve TSO Başkan Adayı Muzaffer Erşan ve İş adamı Hasan Öner'in büyük bir hayal kırıklığına uğrayacağı aşikardır. Normal şartlarda kazanması beklenen ve bir kaç gündür seçim gezilerine çıkan Muzaffer Erşan'ın kazanma gibi bir şansı'nın olmayacağını söylersek herhalde şaşıracaksınız. Ama maalesef bu işler böyle yürüyor.Haber dizisi (1) devamı yarın
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.