Malatya
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.99
  • EURO
    35.81
  • ALTIN
    2529.0
  • BIST
    10891.42
  • BTC
    67944.940$

Malatya Nereden Nereye Geldi! Tüyler Ürperten Gerçek!


Malatya Nereden Nereye Geldi! Tüyler Ürperten Gerçek!
Malatya şehri nereden nelere geldi? İşte şehrin geçmişi ve günümüzde getirtildiği konum.

Geçmişten geleceğe bir Malatya anatomisi çıkarmanın zamanı geldi de geçiyor. Öncelikle Malatyamızın gurur vesilesi olan bölümlerinden bahsedip nasıl bir hale düştüğümüze gelirsek sanırım daha iyi bir analiz olur. Hem de yaşı küçük olan genç kardeşlerimize nereden nereye geldiğimizi daha iyi anlatmış oluruz. 

DOĞUNUN PARİS’İ MALATYA 

İKİ CUMHURBAŞKANI ÇIKARAN ŞEHİR

Merhum 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile sürekli gurur duyan bir şehir. Üstelik biri solcu biri sağcı olmasına rağmen siyasetçiler dışında ayrım yapan olmamıştır. Hatta ve hatta şehrin ana merkezinde kapalı çarşı üzerinde bulunan İsmet İnönü heykeli geçmişten bu yana tartışmalara konu olmuş neden Atatürk değil de İsmet Paşa heykeli burada diye yabancıların dikkatini çeken detaylar arasındadır. Atatürk heykeli ise bilindiği üzere Kanalboyu’nun kesişme noktasında Hürriyet parkının girişindedir. 

SANAT VE KÜLTÜRE MUAZZAM KATKI

Yeşilçam’ın en usta sinema oyuncusu merhum Kemal Sunal, yine yardımcı rollerle güzel işlere imza atan İlyas Salman ve bir o kadar kötü adam tiplemelerini ustalıkla oynayan merhum Sümer Tilbaç gibi ustaları bağrından çıkaran bir şehir. Bir dönemlerin usta tiyatro oyuncusu Yasemin Yalçın, Türküleriyle Anadolu insanının gönlünde taht kurmuş Belkıs Akkale, Yüksel Özkasap, Hasan Durak, Teslim Budak, Muharrem Temiz, Fahri Kayahan, Sami Kasap, Selahattin Alpay gibi sesleri bağrından çıkarmıştır. Oyuncu Kenan Işık, Halil İbrahim Kalaycıoğlu son döneme damga vuran isimlerden. Ünlü yönetmen Ünal Küpeli’yi de unutmamak lazım. Tabi ki bunlar ilk aklımıza gelenler muhakkak unuttuğumuz daha nice değerlerimiz var. 

FUTBOLDA REFERANS ŞEHİR

1982 Dünya Kupası’nda oynamış 3 Brezilyalı Anadolu’nun en güzel ve güzel olduğu kadar mütevazi olan şehrinin takımına, Malatyaspor’a geliyordu.

Türklerin büyük sempati duyduğu takımların başında gelen Brezilya Milli Takımı’nın 3 önemli oyuncusunun Malatyaspor’a transferi herkesi şaşırtmıştı. Bu 3 önemli oyuncu 1988 yazında Malatyaspor ile sözleşme imzaladı. Ve Hürriyet Gazetesi bu haberi “Şaka değil gerçek: Eder, Carlos ve Serginho İstanbul’da. Malatyaspor bu üç ünlü futbolcunun transferi için 3.5 milyar lira harcadı” şeklinde vermişti. Futbolcular İstanbul Atatürk Havaalanı’nda taraftarlar tarafından davullu zurnalı bir kalabalık tarafından karşılanmışlardı. Dönemin Malatyaspor Başkanı Nurettin Güven “Biz bu oyuncuları aldık" deyince kimse inanmamıştı. İşte buradalar. Biz bu oyuncuları transfer ettiğimiz için Brezilya’da yer yerinden oynadı. Hatta taraftarlar kulüplerini kurşun yağmuruna bile tuttu.

"Hedefimiz şampiyonluk” açıklaması yaptı. O dönem transferin asıl yıldızı Brezilyalılar değil, bitmek bilmeyen vaatleriyle Nurettin Güven’di. Hatta Güven daha da ileri gidip, Maradona’nın bütün dünyayı kasıp kavurduğu dönem, “Maradona ile 12 milyar liraya anlaştım. Yönetim Kurulu üyelerine dedim ki 9 milyarı ben veriyorum, siz de 3 milyar verin. Yöneticiler bu parayı vermediler, ben de kızdım, Maradona’yı almaktan vazgeçtim” bile diyebiliyordu. O dönemler tek yayıncı kuruluş TRT spor bültenlerinde akşam sabah Malatyaspor’un yıldızlarını haber yapıyordu. Kimse 3 büyüklerin esamesini bile okumazken Malatyaspor ülkenin adeta Real Madrid’i haline gelmişti. 

1. Malatyaspor Türkiye 2. Lig'ini Namağlup bitirip 1. Lige yükselen ilk takımdır. (1983-84)

2. Malatyaspor 4 Büyükler olarak geçen Fenerbahçe SK, Beşiktaş JK, Galatasaray SK ve Trabzonspor'un dördünü birden aynı sezonda yenen ilk takımdır. Lig tarihinde, şampiyonluk yaşamış 4 büyük takım Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'u, aynı sezonda yenebilen sadece 2 ekip bulunuyor. 1987-88 sezonunda Malatyaspor, kendi sahasında Galatasaray'ı 3-1, Beşiktaş'ı 5-3, Fenerbahçe'yi 1-0, deplasmanda da Trabzonspor'u 3-2 yendi. 2001-02 sezonunda ise Ankaragücü, kendi evinde Galatasaray ile Fenerbahçe'yi 2-1, Trabzonspor'u 4-2 yenerken, Beşiktaş'ı İstanbul'da 2-1 mağlup etti.

3. Malatyaspor Doğu Anadolu Bölgesi'nden 1. Ligde en çok oynayan ve UEFA Kupası ile Balkan Kupası'na katılan İlk ve tek takımdır.

4. Malatyaspor 1987-1988 sezonunda Oktay Çevik, Feridun Özütok, Levent Numanoğlu, Zeynel Limoncu, Yaşar Duran, Ünal Karaman ve Feyzullah Küçük'lü kadrosuyla en iyi sezonunu geçirmiş ve ligin ilk yarısını üçüncü sırada bitirmiştir. Sezonu da 3. sırada bitirmeyi başarmıştır.

5. Malatyaspor Brezilya Millî Takımı forması giymiş 3 oyuncuyu aynı anda getirtebilmiş ilk Türk futbol takımıdır: Eder, Carlos, Serginho

TİCARET OLARAK TEKSTİL VE KAYISI BAŞKENTİ

Dünya’nın Kayısı Başkenti olarak adlandırılan Malatya bilindiği üzere Dünya’ya en çok kayısı ihracat eden il ve ülke olarak liderliği elinde tutuyor. Aroması, tadı ve onlarca faydasıyla damakların vazgeçilmez tadı olan Kayısı yıllar önce hoşaf, reçel ve atıştırmalık olarak tüketilse de yıllar sonra güzellik kreminden tutun, kolonyasına kadar bir çok kozmetik ve gastronomi alanında ürün çeşitliğine kavuştu. Hatta tıp alanında acı kayısı çekirdeğinin kanser hücrelerini öldürdüğü bile bilimsel olarak açıklandı. Kayısı şire pazarının ana ürünü halini aldı. Onlarca farklı ürün oluşturan esnaf şehir ekonomisine girdi sağladığı gibi gelen yerli yabancı turistlerin hem gözünü, hem nefsini, hem de midesini doyurdu. 

Tekstil alanında bahsedecek olursak Çalık Grup ve LCW Waikiki markasının sahibi Vahap Küçük bilindiği üzere global bir marka haline geldi. Yine Sabri Özel, Yunus Aktaş’ın bir dönemler markası olan Crispino, Abdurrahman Yavuz’un bir dönem güçlü markası olan Bluewear ve Erkek giyim sektörünün devi konumundaki Abdullah Kığılı gibi isimler Malatya’nın tekstil alanında nasıl bir vizyon ve kaliteli insanlar çıkardığını ortaya seriyor. 

Buraya kadar eminim övünerek ve göğsünüz kabararak okudunuz. Övünmek ve gururlanmak hakkınız da! Gelelim 15 yılda ne hale düştüğümüz kısmına. Tıpkı yazdan kışa dönen bir mevsim gibi tel tel dökülen bir şehri dilimiz döndükçe anlatmaya çalışacağız. 

DOĞUNUN ÇÖPLÜĞÜ MALATYA!

20 Ağustos 2023 tarihinde yukarıda okuduğunuz başlıkla bir haber yapmış ve Malatya’nın havasının ne hale geldiğini kamuoyu ile paylaşmıştık. O haberden bir alıntı yaparak, yukarıda verdiğimiz başlığı biraz daha anlaşılır hale getirelim. 

Belki de bir çok Malatyalı vatandaş bunu bilmiyor. Atık yağların Malatya’da dönüştürüldüğünü biliyor muydunuz? 

Diğer şehirlerin çöpleri Malatya’da yakılarak sözde Elektrik üretiliyor. Bu proje bir önceki dönem belediye başkanı Ahmet Çakır tarafından yapılmış fakat sorun OSB’ler. OSB’lerin yöneticileri oldukça bilgisiz insanlar. OSB’lerin şehir merkezine yakın oluşu zaten tehlikeliyken şimdi depremin ardından daha yakınlaştırılması bu tehlikeyi daha da arttırıyor. Depremden dolayı 6 aydır yeterince bekletilen ve 6 yıl idare edecek çöpümüz varken bir de ithal çöp mü eksik. 

Yazık gerçekten Anavatanı  Anayurt yapanların kemikleri sızlar. Meşhur türkümüzde belirtildiği gibi "Malatya, Malatya Bulunmaz Eşin" böyle bir sömürü ve terkedilmişlik başka bir şehirle mukayese bile edilemez. Şuan bir nüfus taraması yapılsa emin olun memlekette 100 bin Malatyalı kalmamıştır. Doğu'nun niteliksiz göçü şehri geriletmeye devam ediyor. 

SİYASET SAHNESİ HIRSIZLARA VE RANTÇILARA KALDI

Malatya’da siyasetle uğraşan onlarca hatta yüzlerce büyüğümüz, kardeşimiz belki bu başlıktan rahatsız olacak ama peşinen söyleyeyim laf ortaya kim üzerine alırsa alabilir. Alnı ak, şaibesi, hırsızlığı olmayan herkes başımızın tacıdır.

MHP’li eski belediye başkanı Mehmet Yaşar Çerçi döneminde zirve noktasına çıkan Malatya Belediyesi, ondan sonraki dönemler adeta rantçıların ve hırsızların elinden kurtulamadı. Gelen çaldı yedi, giden sattı yedi. Mevcut başkan Selahattin Gürkan’a kadar bir türlü doğru düzgün yönetilmedi. 

Rahmetli Mevlüt Aslanoğlu bilindiği üzere Malatya’nın derdiyle dertlenen milletvekilimizdi. Ondan sonraki süreçte şehrimiz milletvekili kanadından da sürekli mağdur edildi. Hele biri var ki Allah düşmanımızın başına vermesin ismini anmak istemiyorum herkes tahmin edecektir. Adeta karabasan gibi bu şehrin üzerine çöktü ve şehrin siyasi yıkıma uğraması gibi bir çok amatör, hırsız, rantçı ve liyakattan yoksun adamı getirip şehrin başına bela etti. Kendisi yetmezmiş gibi bir çok uğursuzu güzel şehrin bugün ki hale gelmesinde adeta domino taşı gibi düzdü. 

Ne Hükümet ne Muhalif kanattan bir vekil figür olamadı. En son bir bakanlık olayı ile her ne kadar umutlansak ta ne bakanlığın hakkını verebildik, ne de kalıcı olabildik. Üstelik memlekette bu rütbeden hizmet görmedi. 

Peki bunları kim organize etti. Kimler Malatya’da siyasetin kaymağını yedi ve yemeye devam ediyor? Biraz da bundan bahsetmek lazım. 

MÜSİAD – ŞELALE – FETÖ – CEMAAT 

Yukarıdaki hangi gruba mensupsanız Malatya’da kendinizi siyasette görebilirsiniz. Hatta kısa zaman sonra AK Parti yönetimine girip yükselmeniz bile kaçınılmaz. Şimdi bu kısmı okuyan AK Partililer “Yahu nasıl bizim partiyi FETÖ ile yan yana tutarsınız?” diyecektir. Ama emin olun o kadar sulandırılmış ki bu gruplarla mücadele yerine artık gizleniyor. Akçelerin olduğu yerde her şeye göz yumulur hale gelmiş olaylar. Geçmişte FETÖ ile bağları olanlar bugün AK Parti’de siyaset yapıyor. Yeniden Refah Partisi’nde İl başkanlığı yapıyor. Aday olabiliyor.  

Üstelik kendi adamı olmadı mı başarılı bile olsa ayak oyunları yaparak al aşağı edebilme gücüne erişmişler. Son Selahattin Gürkan olayında gördüğümüz üzere şer güçleri rant ve nemalanma uğruna bir şehrin kaderiyle oynayabiliyor. Parti aday listelerini inceleme şansınız oldu mu bilmiyorum ama adayların 3/1’i belediye personeli, 3/1’lik diğer kısım STK ve hali hazırda çalışan kısım, diğer kalan 3/1 ise seçimlerin gediklisi sürekli vekillik ve başkanlık seçimlerinde aday adayı olmaya abone olan kimseler. 200 adaydan toplayın 10 tane siyaseti bilen kimse yok. 

Ağbaba’sı da aynı, Fendoğlu’su da, Koca’sı da "Banane memleketten Ankara’da iki voltamı atar gezerim" edasında. 

MEDYA ÇETELERİN, TROLLERİN KUŞATMASINDA!

Bu yazdıklarımızı daha önce hiçbir yerde okumadıysanız hiçbir Malatyalı gazeteciye denk gelmediğinizi gösterir. Çünkü memlekette gazeteci kalmadı. Biri cemaati kullanıp tırtıklar, diğeri çetecilikten gelip medya patronu olur, bir diğeri radyoda iki şarkı çalıp gelip şehirde gazetecilik dersine başlar, tüm bunlar yetmezmiş gibi biri Kangal’dan biri Adıyamandan biri bilmem hangi cehennemden gelir şehirde gazetecilik egosu basar. Trolleri saymıyorum bile! Ufakçılar, dürümcüler, ortalığın nerede boş gezen tayfası varsa bu sektöre adeta sülük gibi yapışıp, nereden ne kurtarırım hesabına düşmüşler. 

FUTBOL UTANÇ TABLOSUNA DÖNÜŞTÜ

Önce Efsane Malatyaspor’un tüzüğündeki rahatlık sebebiyle milyonlarca lira borçlandırılıp küme düşürüldü. Ardından Malatya Büyükşehir Belediyespor’u bilindiği üzere Yeni Malatyaspor ismiyle çıkarmak için Ahmet Çakır ve beceriksiz ekibinin milyonları adeta çöpe atmasıyla bir türlü takım üst lige çıkarılamadı. Adil Gevrek yönetimi gelip takımı belediye bünyesinden koparıp Süper Lige çıkarmasına şahitlik ettik. Fakat burada en can alıcı nokta Yeni Malatyaspor kulübünün tüzüğüne “kulüp borçlandırılamaz, ancak şahıs borçlanabilir” maddesi eklenmesine rağmen Gevrek yönetimi o kırmızı çizgiyi de değiştirip takımın bugün 400 Milyon TL üzerinde borçlanmasına yol açtı. UEFA Avrupa Ligi heyecanı ve gururu yaşatan Gevrek yönetimi tepkiler üzerine dönemin Valisi Hulusi Şahin’in ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın talebi ile bırakıp şehirden ayrıldı. Ahmet Yaman isminde futbolu sadece spor kanalında yada tribünden izlemiş bir vatandaş gelip kurtarıcı olmak istedi. Ne yaptı ettiyse bir türlü işin içinden çıkamadı. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz amatör, ehliyet liyakatten yoksun olmak işleri iyice berbat etmenizi maalesef kaçınılmaz kılıyor. Gelinen noktada tekrar Adil Gevrek’e teslim edilen bir borçlu takım. Hani bir hikaye var ya Ağa ve Kahya’nın arasında geçen “Biz bu b..ku neden yedik?” durum bundan ibaret. Taraftar bölündü, futbol sevgisi bitti. Şehrin takıma ve futbola karşı bakış açısı değişti. Hiç kimse inanmadığı ve güvenmediği bir işin yada kişinin arkasından gitmez. Üstelik pandemi de ligden düşme kaldırılmasına rağmen bu şansı değerlendiremeyen bir amatör yönetim izledik. Kayserispor ders çıkarıp düşmedi ama biz ders çıkaramadık. 

AKADEMİSYENLER VE BİLİM İNSANLARI TEK TEK GİTTİ

Öyle kısır çekişmeler ve ayak oyunları oldu ki siyaset bölümünde bahsettiğimiz cemaat, örgüt ve gruplar üniversiteleri adeta vakıf üniversitesi kimliğine bürüdü. Özellikle de İnönü Üniversitesi. Resmen at izi it izine karışmış durumda. Kimler cemaat ve FETÖ’den yargılandı, kimler ceza aldı, kimlerin örgüt üyeliği gizleniyor? Bilinmiyor. Sulandırılan ilişkiler zamanla beyin göçüne yol açtı ve devam ediyor. Önce Prof. Dr. Ramazan Özdemir, Prof. Dr. Murat Aladağ, Prof. Dr. İlhan Geçit gibi alanında uzman isimleri kaybeden Malatya sürekli bilim göçü vermeye devam ediyor. Diğer branşlarda çok deneyimli uzman ismi yavaş yavaş bezdiren şehir yönetimi en son depremlerle de tuz biber olup hepsini yolladı. 

40 senedir aynı kaset olan Sezai Yılmaz çalıp duruyor. 3 başarılı iş olmuşsa olmayanların hesabı yok nasıl bir başarıysa sadece bizim medya ve bir kaç dost ahbap trol yazıyor. Hiç global kaynaktan duymuyoruz. Bir gün birisi çıkıp kardeşim bu alanda 100 hastadan 90’ı olmadı 10’u oldu yada 90’ı kurtuldu 10’u olmadı demiyor. Başarınızı neye göre kime göre kıyaslayacağız bizde bilmiyoruz. Varsa izahı bize de söyleyin. Rahmetli Kanser Hastası Annemizi yatıracak bir yatak bulamadığımız Turgut Özal Tıp Merkezini bize kimse anlatmasın. Kötü yönetiminden dolayı Rektör Ahmet Kızılay'ı sağlık bakanlığına şikayet ettiğimizi kimse bilmez. Bunu ancak o hastanede mağdurlar bilir. 

 GÖREN; NİTELİKLİ 200 BİN ÜZERİNDE GÖÇ VERDİK!

Geçtiğimiz günlerde memleketin durumunu istişare ettiğimiz AK Parti Malatya İl Başkanı Namık Gören 6 Şubat depremlerinin ardından Malatya’nın en az 200 bin nitelikli insanını göç verdiğini belirtmesi üzerine durumun vahameti gözler önüne serildi. Nitelikli insan gitmişse, iş adamı gitmişse, bilim insanı gitmişse, akil insan gitmişse geriye ne kalıyor?

Siyaset bölümün başlığında belirttiğimiz, rantçı, hırsız, cemaat mensubu, şelale örgütü gibi unsurlar hazır depremin vurduğu viraneye dönen şehirde “nereden neyi kaparım?” hesapları yapmaya başladı. Parsel kapatan mı dersiniz, ucuz yollu kandıran mı dersiniz, yüksek kiralar isteyenler mi dersiniz, bir sürü hokkabaz ve düzenbazla uğraşın durun. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın “Biz azdık ki bu müsibetler başımıza geldi” sözlerini ilk haber yapan ve ulusal gündeme düşüren site olarak şimdi başkanı daha iyi anlıyoruz. Ve kendisinden özür diliyoruz. Biz fena azmışız hem de öyle böyle değil. Başarılı insanları yemek gibi bir hırsa ve arzuya bürünmüşüz ki nerde bir beceriksiz boş adam varsa idareci oluyor başımıza. Biz bunlara müstahakız. Peygamber Efendimiz ne diyor? “Sizler nasıl insanlarsınız öyle yönetilirsiniz.” Demek ki arıza bizde ki bizi yönetenler böyle amatör beceriksiz insanlar oluyor.

İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batırma zamanıdır.  

Eğer Selahattin Gürkan üzerinden oynanan son oyunda başarılı olursa geçmiş olsun sürünmeye devam.

Büyükşehir statüsü bile hayal oldu.

Büyük köy Malatya, bu kafayla bu insanlarla yol aldıkça kaybetmeye mahkum!

Murat Karakoç
 

  

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 8
    SEVDİM
  • 10
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 5
    İNANILMAZ
  • 4
    ÜZGÜN
  • 1
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!