Malatya 1. OSB Müdürüne Oynanan Tezgahı Deşifre Ettik!

Son yıllarda Malatya’da bazı kurumlarda planlı ve maksatlı bir takım taciz olayları ile görev yükseltme gibi haksız ve ahlaki olmayan olayların yaşandığına şahitlik ediyoruz. Bahsedeceğimiz konu gerçek bir taciz olayı değildir. Tamamen iftira ve görev yükseltme amacıyla güdüldüğüne dair çok önemli iddiaları olan bir açıklamalar dizisidir. 

Malatya 1. Organize Sanayi Bölge Müdürü Remzi Yaşar hedef seçilen isim. Remzi Yaşar’ı hedef alanın ise eski genel sekreterliğini yürüttüğü kurum TSO ve Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu olduğu iddialar arasında. 

Gelelim olayın ayrıntılarına.

Malatya 1. Organize Sanayi Müdürlüğüne 10-11 tane geçici personel alımı yapılıyor. Performansa göre 3-5 aylık periyot içerisinde çıkarma ya da devam etme gibi bir yol izleniyor. Konunun ana kahramanı olan Temizlik Personeli Esra Doğan olumlu bir performans ortaya koyamadığı için işten çıkarılmasına karar veriliyor. İşten çıkarılma işlemi bölge müdürü Remzi Yaşar ve iki muhasebe personellerinden oluşan komisyon tarafından onların huzurunda yapılıyor. Esra Doğan'a performans düşüklüğü ve verimli çalışmadığı ifade ediliyor. Esra Doğan'da teşekkür edip "Hakkınızı helal edin." deyip işten ayrılıyor. 

Esra Doğan işe girdiği dönemde 1. Organize Jandarma Karakolunda görevli bir uzman çavuşla ilişkisinin olduğu Esra Doğan'ın işten çıktıktan sonra uzman çavuşun karısının 1. OSB Müdürlüğü'ne o tarihte gelip "O kadın nerede yuvamı dağıttı." deyip, 1.OSB Müdürlüğü personelinden hesap sorduğu, Esra Doğan'ın işine son verildiğini ifade ediliyorlar.
Zaten 1. OSB'de iş başvurusunun Hafsa Köşker ve Uzman Çavuş'un girişimleriyle İŞKUR üzerinden yapılıyor. Hafsa Köşker ismine dikkat edin birçok kez daha anacağız bu ismi.

İşten ayrıldıktan sonra Hafsa Köşker'le yapılan planda Esra Doğan bölge müdürlüğü personelinin yanında "Beni tekrar işe alır masa başı iş verirse, gidip şikayet etmem yoksa iftira atıp şikayetçi olacağım." Deyip kafasındaki tüm senaryoyu da dile döküyor. Esra Doğan ile beraber 4-5 personelinin de performansları ve yeteri kadar verimli çalışmadıklarından dolayı çıkartılıyor. Hafsa Köşker'in bu olaylardan sonra mesai saatlerine uymadığını, işe devamsızlık yaptığı, personeller arasında terör estirip çalışma arkadaşlarına mobbing uyguladığı görülüyor.

Asıl işinin muhasebede çalışması gerekmekte olması gerekirken işe güce bakmaması yalan, iftira gibi hareketlerde bulunması ve bundan dolayı yönetim kurulu tarafından iş akdinin feshedilmesine neden oluyor. Zaten ne olduysa bu işten çıkarma işleminden sonra oluyor ve plan başlıyor. Kurumda muhasebe bölümünde çalışan Hafsa Köşker isimli bayan personel Esra Doğan ile bir takım görüşmeler yapıyor. Bunlar da yetmediği gibi "Gel beraber 2.Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü'nde de bunu görüşüp konuşalım sen sonra TSO'ya da git" şeklinde yönlendirip Esra Doğan'a destek oluyor. 

İddialara göre Hafsa Köşker gidip Esra Doğan'a : “Sen Müdür hakkında beni taciz etti diye şikayette bulun, müdür seni işten de çıkaramaz, daha rahat da bir görev verir” şeklinde aklını çeliyor.

Esra Doğan gidip Müdür Remzi Yaşar hakkında böyle çirkin bir iftira ile davacı oluyor. Olay TSO ve Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun kulağına gidiyor. Gitmemesi imkan dahilinde değil. Çünkü Mustafa Bakan isimli Avukat, hem Remzi Yaşar’ın, hem Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun, hem 1.Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü'nde Hukuk Müşavirliği, hem de TSO’nun avukatlığını yapıyor. Olay ile ilgili ne bir tanık ne bir şahit ne de bir kamera kaydı yok. Zaten düzmece bir plan olduğu buradan bile kendini belli ediyor.

Hatta iddialara göre Esra Doğan’ın avukatının masraflarını Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun karşıladığı dillendirilen konular arasında.  

Olaydan bağımsız bunlara kulak kabartan bir savcı 1. Organize müdürü Remzi Yaşar’ı tanıdığı ve böyle bir şeyi yapmayacağına inandığı için Esra Doğan ile görüşüyor. Hatta kendisine “Bak kardeşim şayet bu adam sana böyle bir şey yapmadıysa sen çok ağır ceza alırsın. Bunun bilincinde misin?” şeklinde soru yöneltiyor. İlk yargılamada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıkıyor. 

Tekrar davacı olan Esra Doğan birilerinin desteğini de arkasına alarak işi kaşımaya devam ediyor. Derken süreç adli makamda ilerliyor. Müdür Remzi Yaşar’ın Avukatı Mustafa Bakan'nın teknik bilgiler vermesi gerekirken bu bilgilendirmeden mahrum bırakıyor, Remzi Müdür'ü. Remzi Müdür'de kendisine: "Teknik ve detaylı şekilde anlatayım" demesine rağmen avukat Mustafa Bakan kendisine “Fazla detaylara girme, yüzeysel anlat geç” şeklinde yanıltıcı bir yönlendirme yapıyor. Remzi Müdür zaten yapmadığı bir olayın yargılama sonrası geri döneceğinden emin olduğu için Avukatı Mustafa Bakan’ın söylediklerini yapıyor.

Karar çıkıyor ve Müdür Remzi Yaşar 10 ay cezaya çarptırılıyor, yani 1 yıl mevzusunu söylerken bile yalan söylüyorlar. Suç ise taciz ya da yüz kızartıcı bir eylem değil sadece özel hayatın gizliliğini ihlal etme. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veriliyor. Yani Hukuk bilmeyenler için detay verelim sonuçlanmış bir dava değil demek oluyor bu da.

Remzi Yaşar'ın bugüne kadar herhangi bir suç işlememesi, sicilinin temiz olması, bir olaya bir vakaya karışmaması bir kez daha mağdur tarafın kendisinin olduğunu gösteriyor.

Remzi Müdür olayı Gaziantep istinaf mahkemesine taşıyor. 

Kurumda çalışan bir personel Esenlik şirketinin on bin konutlar civarında olan şubesine alışveriş yapmaya giderken, Esra Doğan isimli bayanı orada çalışırken görüyor. Selamlaşmanın ardından kurum personeline dönerek “O Tacizci müdürünüz hala orada duruyor mu. Bana dediler sen davacı ol ceza alsın, Biz seni idari işlere müdür yapacağız. Eski Muhasebe personeli Hafsa Köşker' de kuruma müdür yapacağız” ben üstüme düşeni yaptım bekliyorum sıra onlarda" dediği iddialar arasında. 

Olay o kadar çarpıcı boyutlara ulaşıyor ki, kişisel hesaplaşmalar ve rant uğruna ne aile kavramı önemseniyor, ne ahlak, ne de insanı boyut düşünülmeden bazı hesapların yapılması akıllara durgunluk verecek boyuta ulaşıyor. 

Remzi Müdür’ü tanıyan ya da tanımayan  onlarca kişiye konuyu açmamızın ardından tek Allah’ın kulundan “Evet bu adam böyle bir şey yapar” şeklinde bir söz duymadık. Hatta tam tersine kime sorduysak "O doğrular için sonuna kadar durmaz ortaya çıkarır it ürür, Remzi Müdür yürür" şeklinde sözler duyduk. “Meyve veren ağaç taşlanır” misali işini layıkıyla yapan insanların maalesef bu tarz olaylarla yıpratıldığı acımasız bir çağı yaşıyoruz. 

Herkes Remzi Müdürün çalışkanlığı, ahlakı ve insanlığına övgü dolu sözlerle karşılık vererek bu işlere yeltenenleri ilahi adalete havale ediyor.