Malatya
31 Mayıs, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    39.24
  • EURO
    44.60
  • ALTIN
    4142.7
  • BIST
    9.014
  • BTC
    105389.44$

Kayısı desteğine 3 parti ok, Ak Parti yok


Kayısı desteğine 3 parti ok, Ak Parti yok
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba , İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekili tarafından, 02/04/2013 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan "Kayısı üreticilerinin dondan kaynaklı zararlarının tespit edilmesi ve üreticilerin zararlarının karşılanabilmesi için alınacak önlemlerin tespit edilmesi" amacıyla verilmiş Meclis araştırma önergesi CHP Grubunun isteği üzerine diğer önergelerin önüne alınarak Meclis Genel Kuruluna getirildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba , İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekili tarafından, 02/04/2013 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına  sunulan "Kayısı üreticilerinin dondan kaynaklı zararlarının tespit edilmesi ve üreticilerin zararlarının karşılanabilmesi için alınacak önlemlerin tespit edilmesi" amacıyla verilmiş Meclis araştırma önergesi  CHP Grubunun isteği üzerine diğer önergelerin önüne alınarak Meclis Genel Kuruluna getirildi.Önerge hakkında konuşma yapan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu , üreticilerin sıkıntılarını dile getirerek  dondan zarar gören kayısı üreticilerine  devlet desteği vermesini istediler. Önergeye CHP, MHP ve BDP Milletvekilleri kabul oyu verirken kayısı üreticilerinin sorunları için verilen önerge AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’ndan kayısı için ortak talep: ‘Devlet kayısı üreticilerinin zararını karşılasın’ Ağbaba ve Aslanoğlu tarafından hazırlanan ve 23 CHP Milletvekilinin imzasıyla TBMM’ye sunulan dondan zarar gören kayısı üreticilerinin sorunlarının araştırılması ile ilgili önerge hakkında ilk konuşmayı Veli Ağbaba yaptı. Ağbaba’nın meclis tutanaklarına geçen konuşması şu şekilde; Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.Değerli milletvekilleri, geçen hafta 18 Martı 19 Marta bağlayan gece Malatya’da bir don afeti yaşandı, özellikle Malatya’nın düşük rakımlı bölgelerinde kayısımız yok oldu. Kimi bölgelerde yüzde 50 kimi bölgelerde  yüzde 90’a varan zararlar var. Zaten geçtiğimiz yıl, kayısının para etmemesinden dolayı yokluğa mahkûm edilen kayısı üreticisi donla beraber 2013 yılı umutlarını da kaybetti. 18 Mart gecesi yanan sadece Malatyalıların kayısı değildi, yanan Malatyalıların umuduydu, yanan Malatyalıların hayaliydi yani yanan Malatyalıların tüm yaşamıydı. Binlerce üretici geçtiğimiz yıl 2,5-3 TL maliyeti olan kayısıyı bu yıl 1,5-2,5 liradan sattı. Zaten kayısı üreticisi bu nedenle zor durumdaydı. 2012’den kalan elektrik, su, gübre, ilaç ve mazot borçlarını zaten ödeyememişti. İki üç yıldan beri kayısı para etmiyordu, üreticinin hiçbir birikimi yok.Maalesef bu son dönemde Malatyalının devletle olan tek ilişkisi evine gelen icra kağıtlarıydı. Malatyalı üretici ilk kez bu dönemde adliyeyle tanıştı, ilk kez bu dönemde yaşı 60-70 olan üretici, ilk kez icrayla ve icra avukatıyla tanıştı. İki yıldan beri Malatyalıların seslerini buradan duyurmaya çalışıyorum. Bu kürsüden, bu Meclisten bana verilen görevi yani Malatyalıların hakkını savunma görevini yerine getirmeye çalışıyorum.Değerli milletvekilleri, bakın, bizim üretmiş olduğumuz ürün sıradan bir ürün değil. Dünyanın en güzel kayısılarını üreten, Türkiye'nin millî gelirine tarımda en çok katkıyı veren, yaz demeden, kış demeden çoluğuyla çocuğuyla çalışan Malatyalıların sesini duyurmaya çalışıyoruz çünkü bu ürün kimi zaman 300 milyon dolar, kimi zaman 400 milyon dolar Türkiye ekonomisine katkı sunuyor. Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 80’ini tek başına Malatya ili karşılıyor. Yani dünyada çok önemli bir ürünü Malatyalılar yetiştiriyor. Değerli milletvekilleri, kayısının değerlenebilmesi için buradan birçok öneri getirdim. Belki kayısıyla ilgili 100’e yakın konuşma yaptım Mecliste, dedim ki: “Sıfır faizli kredi verin ki köylü, tefecinin eline düşmesin. Borç verin, karşılıksız, bedelsiz değil, borç verin.” dedim, sesimizi duyan olmadı. “Çiftçi elektrik borçlarından mağdur oluyor, onların faizlerini silin.” dedim, faizler silinmedi çünkü bu Malatya’da özelleştirilen elektrik kurumundan hiç kimse memnun değil. Bu özelleştirme zihniyetini, özelleştiren zihniyeti buradan bir kez daha kınıyorum. Değerli arkadaşlar, kayısı para etmiyor. “Okullarda bozuk süt yerine kayısı dağıtın ki çocuklarımız daha zeki olsun.” dedim, ki kayısı zekâ artıran bir ürün, “Askerlere dağıtın, askerler iyi beslensin.” dedim ancak maalesef sesimizi kimseye duyuramadık. Değerli arkadaşlar, ama maalesef mağduriyetimiz de sürüyor. Yani kayısımızın, üreticimizin durumu hâla iyileşebilmiş değil.Son dönemdeki uygulamalar yetmiyormuş gibi kayısımızı bir de don vurdu. Değerli arkadaşlar, geçen hafta resimlerle kürsüden dile getirdim Malatya’nın düştüğü durumu. Geçen hafta sonu da Malatya’yı gezdim, Malatya merkez köylerini, Darende’yi, Kuluncak’ı, Battalgazi’yi gezdim ve yerinde gördüm. Yerinde gördüm kayısının düştüğü durumu. Maalesef, rakımı düşük olan yerlerde kayısımız -söylediğim gibi- yüzde 50 ile yüzde 90 arasında yanmış. Değerli arkadaşlar, üretici, kayısı tutsa da tutmasa da, don vursa da vurmasa da o ürüne aynı parayı harcıyor yani ilacını veriyor, o ürünün gübresini veriyor, aynı işçiliği harcıyor, aynı emeği harcıyor. Bu nedenle, kayısı üreticisi açısından “Don vurdu, masraf etmeyeceğim.” diye bir şey yok ve aynı emeği harcıyor maalesef. Aynı emeği harcadığı için daha fazla zarar etmiş oluyor. Yani, masrafı çok, parası yok. Bununla ilgili, TARSİM diye bir kurum var. Dillere destan bir kurum bu TARSİM. Değerli milletvekilleri, Malatyalı üretici, maalesef bu TARSİM’in sistemine, TARSİM’in uygulamalarına hâlâ akıl sır erdiremiyor. TARSİM, “Üreticinin zararını nasıl karşılarım?” diye değil, “Nasıl karşılamam?” diye çalışıyor. Üreticiyi hem TARSİM vuruyor hem don vuruyor yani üretici her yerden zarar görüyor değerli milletvekilleri. Don için yapılan sigorta kumar gibi arkadaşlar. Şöyle bir örnek vereyim ben size: Bahçeniz var, o sene sigorta yaptırmak istiyorsunuz. Soruyorlar: “Çiçek mi, don mu yoksa dolu mu?” Bunlardan birini seçiyorsunuz. Tamamen bu TARSİM sistemi Malatya’da… Toto oynuyorsunuz yani toto, sigorta toto oynuyorsunuz. Bir de değerli arkadaşlar, Malatyalı üreticinin bu yıl sadece yüzde 10’u TARSİM’den sigorta yaptırmış. Niye? Çünkü, TARSİM’deki fiyatlar çok yüksek. Çünkü, TARSİM’e güvenmiyor. Çünkü, oradaki, geçtiğimiz yıllardaki uygulamalarda yaşadı bunu, TARSİM’e güvenmiyor, güvenmediği için de sigorta yaptıramıyor. Bakın, 50 binin üzerindeki üreticiden sadece 6 bin civarındaki insan TARSİM’e ürününü sigortalatmış. Değerli arkadaşlar, biraz önce telefon geldi, diyorlar ki Malatyalılar: “Daha önce, 2002’de 1 kilo kayısıyla 2 litre mazot alıyorduk, bugün 2 kilo kayısıyla 1 litre mazot alamıyoruz.” Yine, “İki yıl önce 7-8 lira eden kayısı bu yıl niye 2,5 liraya düştü?” diyorlar, bunun sebebini araştırıyorlar. Değerli arkadaşlar, önlem alınmaz ise eğer, Malatya’da üretici kalmayacak. Bakın, 2010 yılında, don olayı olmuştu; sağ olsun, Malatya Milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu bunu dile getirdi ve ilk kez zarar karşılandı. Ancak, iki yıldan beri hem fiyatlar vuruyor hem uygulamalar vuruyor hem de don vuruyor ama çiftçiye selam veren kimse yok, çiftçinin hâlini soran kimse yok. Değerli arkadaşlar, Malatya’da iki yıldan beri ağacını ilaçlamayan çiftçi var. Bakın, acı bir durum ama iki yıldan beri ağacını ilaçlamayan çiftçi var. Hâlâ ağaçlarını sulayamayan çiftçiler var. Ben Meclis kürsüsünde söylüyorum, “Hâlâ kanalizasyon suyuna mahkûm etmişsiniz.” diyorum, “Yalan.” diyorlar. Geçtiğimiz hafta sonu Hatunsuyu’daydım, yani bu uygulamaları gözlerimle gördüm. Değerli arkadaşlar, üretici diyor ki: “Kurusun da kurtulalım kayısıdan.” Odun kömür ardiyelerinde son dönemde odun olarak en çok kayısı odunu satılıyor. “Kurusun da kurtulalım.” diye Malatyalı haykırıyor.Değerli milletvekilleri; Malatyalı her yıl kayısı ekiyor, her yıl kayısı dikiyor, maalesef borç topluyor. Şimdi, değerli arkadaşlar, bu ürün sıradan bir ürün değil. Bu ürün, dediğim gibi, Türkiye’yi dünyada temsil eden bir ürün. 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapılıyor. Malatyalının sesini, Malatyalıyı, Türkiye’yi dünyaya duyuruyor. Venezuela’dan Rusya’ya, Rusya’dan Amerika’ya, Kanada’ya kadar her yerde “Türkiye'nin ürünü”, “Malatya’nın kayısısı” diye satılıyor ama Malatyalı size, ülke ekonomisine bu kadar katkıda bulunuyor, yıllardan beri her yıl 300 milyon dolar -bazen daha fazla- üretime katkıda bulunuyor, millî gelire katkıda bulunuyor ama Malatyalının maalesef devletten aldığı kocaman bir hiç. Değerli milletvekilleri, verdikleriyle aldıkları arasında bir orantısızlık var. Malatyalı çiftçi çalışkan, Malatyalı çiftçi borcuna sadık. Sizden rica ediyorum, burada bütün milletvekillerinin vicdanlarına sesleniyorum değerli arkadaşlar, burada bütün iktidar ve muhalefet partilerinin vicdanlarına sesleniyorum: Lütfen Malatyalı çiftçinin sesini duyun, lütfen. Lütfen Malatyalı çiftçinin yaşamış olduğu, kayısı üreticisinin yaşamış olduğu drama seyirci kalmayın. Hepinizin vicdanına sesleniyorum: İktidarı muhalefeti, çalışkan, üreten Malatya çiftçisine sahip olmasını diliyorum arkadaşlar. Bakın, bununla ilgili, mutlaka kayısı afet kapsamına alınmalı, üreticinin borçları ertelenmeli, faizleri silinmeli, 2090 sayılı Kanun mutlaka işletilmeli, fındığa verilen alan bazında destek Malatya kayısısına da verilmeli, devlet bir kayısı idaresi kurmalı, taban fiyat, don hadisesi gibi sorunları tek elden yönetmeli. Değerli arkadaşlar, tabii ki bütün ürünlere sahip çıkmalı ama Malatya ürününe de sizlerin sahip çıkacağına inanıyorum. Bu konuda bir komisyon kurulmasını bütün milletvekillerinden, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan bütün milletvekillerinden rica ediyorum.Bu duygularla, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MEVLÜT ASLANOĞLU’NUN KONUŞMASI: Değerli arkadaşlarım, bu, bir ekmek meselesi. Başka hiçbir şey yok. Bu Mecliste herkes kimin ekmeği yoksa, kimin ekmeğe ihtiyacı varsa herkesin vicdanı olduğuna inanıyorum. Bizim meselemiz ekmek meselemiz. Değerli arkadaşlarım, 700 bin kişiyi direkt ilgilendiriyor kayısı, sadece 60 bin üreticiyi değil. Yılda bir defa bir ürün alıyoruz. Alternatifi yok. Bir kere olmazsa, donarsa veya tutmazsa onun yerine hiçbir şey ekemiyoruz. Onun yerine ne sebze ne meyve… Tek bir kere, yılda bir defa ürün veriyor. Donduğu zaman her şeyimiz gidiyor. Sadece kayısıcıyı ilgilendirmiyor. Malatya'da yaşayan 750 bin kişinin ekmeği. Akaryakıtçısını, gübrecisini, çeyizcisini, bakkalını aklınıza hangi sektör gelirse… Bir kere, Malatya yerelinde bu giren para, yaklaşık yılda 400 milyon dolar bir para tüm en ince noktalara kadar gidiyor. Olmadığı zaman herkes mağdur oluyor, sadece üretici mağdur olmuyor tüm Malatya mağdur oluyor, herkesin ekmeği gidiyor. Burada bizim meselemiz ekmeğe çözüm bulmak. O üreticilerin ve tüm Malatyalının ekmeğine çözüm bulmak, başka hiçbir amacımız yok, başka hiçbir amacımız yok. Yılda bir defa alıyor. Yok olduğu zaman çaresiz kalıyor. Çocuklarını okula gönderemiyor. Çocuklarına düğün yapamıyor. Benzincisi, akaryakıtçısı, yılda bir defa hep veresiye veriyor, kayısıya veriyor ama kayısı olmayınca onlar da tahsilat yapamıyor, herkes bir zincir, herkes güç durumda kalıyor. Tüm meselemiz bu arkadaşlar. Biz ekmeğimizi arıyoruz. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Ekmeği olmayan insanlara biz kimseden iane istemiyoruz ama 2010 yılında donduğu zaman… O dönemin milletvekili arkadaşlarıma, tüm Malatya milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.Nedir? Ekmeğin meselesiydi. Hepimiz ağladık, sızladık ama bir şekilde o dönemde köylümüzün, üreticimizin zararı kısmen de olsa giderildi. Biz şimdi aynı uygulamayı bekliyoruz. Yani, araştırma önergemizin temel nedeni bir an önce bu insanların sorununa çözüm bulmak, bir an önce bu insanların çaresizliğine çözüm bulmak. Önümüz yaz, herkes şimdi sıkıştırıyor köylüyü, çaresiz. İnanın, bin metrenin altında kalan, bin metrenin üstündeki yerlerde daha henüz çiçek açmadığı için çiçeği vurmadı, daha tomurcuk da olmadı ama bin metrenin altındaki, özellikle Tohma boyu ve Karakaya Baraj Gölü boyu dediğimiz yerlerde, Akçadağ'da, Doğanşehir'de, Battalgazi ilçemizde ,Yazıhan, Hekimhan'ın bir bölümü, Kuluncak'ın bir bölümü, nehir kıyısında kalan yerlerde hepsi yok oldu arkadaşlar, yüksek yerlerde kısmen kaldı. Örneğin, Darende'de zarar oranı yüzde 90 arkadaşlar; Malatya Tarım İl Müdürlüğünün verdiği rapor var, örneğin, Akçadağ'da yüzde 70-80, Darende'de yüzde 90 oranında kayısı gitmiş. Ne yiyeceğiz? Çaresiziz. Çare bulmak bu Meclisin görevi, çare bulmak iktidarın görevi, çare bulmak için bizler hep birlikte bunları dile getirmek zorundayız. Burada amacımız sadece çaresizliğimizi… Ve bu sene yiyeceğimiz ekmeğimizin peşinde koştuğumuz için. Başka hiçbir amacımız yok. Ha, yurdun başka bir bölgesinde yine dolu olayı olursa aynı duyarlılığı orada da gösteririz. Değerli arkadaşlarım, bembeyazdı Malatya -yukarıdan baktığınızda- ta Darende'den Elâzığ sınırına kadar. Yok oldu. O bembeyaz çiçekler şimdi simsiyah oldu ve o ağaçların hepsi boynunu büktü. Arkadaşlar, ağaçların boynunu bükmesi çiftçinin boynunun bükülmesidir. İnsanlar ağlıyor ağaçların dibinde. Emek verdiler, gübre attılar, üç defa gübrelediler, üç defa aşıladılar ve bir sürü para harcadılar. Tek bir şey kalmıştı: Temmuz ayında devşirmek. Sadece Malatya'ya zarar vermedi, Adıyaman'dan, Urfa'dan gelen bir sürü insanımıza iş veriyordu Malatya. Onlara da artık iş veremeyeceğiz. Ve Türkiye de, yaklaşık, bu sene 400 milyon dolar bir döviz girdisinden yoksun olacak. Bunu ifade etmek istiyoruz. Çareyi üretmek zorundayız arkadaşlar. Yine söylüyorum: Çaresiziz, açız. Bizi kimse aç bırakmasın, aynen bu ifadeyi kullanıyorum. Ne yiyeceğiz? Çocuklarımızı nasıl okula göndereceğiz? Çocuklarımızı nasıl evlendireceğiz? Allah hiç kimseyi gördüğünden geri koymasın ve çocuklarına mahcup etmesin. Mesele bu arkadaşlar. Değerli milletvekilleri, burada Meclis iradesi var. Bizim Meclis iradesinden istediğimiz bir araştırma önergesinden çok bu soruna, bu çaresizliğe dikkat çekmekti. Ekmeğimizi arıyoruz. Ekmeğimizi aradığımızı hep birlikte haykırmaktır. Bu, hepimizin görevi. Bu görevi yapmak zorundayız. O insanların boynunu bükmemek zorundayız. Dikkat ederseniz tek bir siyasi kelime konuşmadım, tek bir siyasi kelime söylemedim, söylemem de. Çünkü mesele öncelikli ekmek meselesi. Gelin, siz getirin, siz bu önergeyi getirin, siz kanun teklifi verin. Sonuna kadar imza atmaya hazırız. Biz, kim getirirse getirsin, ekmeğe kim çare bulacaksa hep yanında oluruz çünkü bizim anlayışımız bu. Çaresiziz -bu, bizim hepimizin görevi- yani bir şehir yok oluyor. Mart ayı geldiğinde -mart ile nisan arasında- o insanlar geceleri kayısı ağaçlarının dibinde yatıyor "Acaba don vuracak mı?" diye. Lastik yakıyorlar, her türlü çareye başvuruyorlar ama bu bir tabiat olayı, önüne geçemiyorlar, çaresiz kalıyorlar; ondan sonra bu insanlar hüngür hüngür ağlıyorlar çünkü bir şeyleri yok. Yılda bir defa buradan para kazanıyorlar, yılda bir defa ekmeklerini kazanıyorlar. Değerli arkadaşlarım, konu Malatya açısından çok hassas bir konu. Ben buradan iktidara seslenmek istiyorum: Bize ne görev düşüyorsa -bana konuşma hakkını veren Milliyetçi Hareket Partisinin de aynı duygularda olduğunu Sayın Vural dün bana ifade etti, "Ne gerekiyorsa biz her türlü desteğe hazırız." dedi- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak her türlü desteğe hazırız sonuna kadar, yeter ki bu soruna çözüm bulalım, çare bulalım. Çare bizde, çare başka yerde değil; çare Meclis iradesinde, Meclis iradesi isterse her türlü çareyi bulur. Biz hazırız. Malatya'yı çaresiz bırakmayın, Malatya insanını ekmeğe muhtaç etmeyin. Biz onurluyuzdur, gururluyuzdur, aç da kalsak onurumuzdan ödün vermeyiz ama bizim hakkımız. Biz hakkımızı istiyoruz. Hepinizin yardımını bekliyorum ve hepinize saygılar sunuyorum. Don nedeniyle zarar gören üreticilere BDP Grubu adına konuşan Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural’dan da destek geldi.Ancak önerge AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!