Malatya
01 Haziran, 2025, Pazar
  • DOLAR
    39.30
  • EURO
    44.95
  • ALTIN
    4148.9
  • BIST
    9.02
  • BTC
    105389.44$

İhsanoğlu: Polislere karşı lekeleme kampanyası var


İhsanoğlu: Polislere karşı lekeleme kampanyası var
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yapan polislerin gözaltına alınması ile ilgili olarak Köşk adayı İhsanoğlu'nun değerlendirmesi...\r\n
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Hakim ve polislere lekeleme kampanyası var" dedi.

Ekmeleddin İhsanoğlu, sahur vakti rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yürüten polislere yapılan baskınla ilgili olarak "Hakim ve polislere lekeleme kampanyası var" dedi.

İhsanoğlu, Gazze'deki katliama ilişkin olarak, "Hükümet herkesle kavgalı, Gazze’ye bir şişe kan, bir battaniye, bir konserve kutusu gönderemedi" şeklinde konuştu.

İhsanoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçim turu kapsamında bulunduğu İzmir'de konuştu.

İşte Ekmeleddin İhsanoğlu'nun açıklamaları;

Herkese vatan haini diyorsunuz. Bu korkunç bir şey. Vatan hainliği Anayasa'da da tarifi var. Öyle büyük bir suç ki! Vatanını seven, milletini seven böyle bir şeye teşebbüs eder mi? Bu çok ağır bir şey. Biz bu seviyeyi koruyacağız.

Bizim ısrarımız karşısında, bu yarışın medeni bir şekilde olmasının seviyesi yükseliyor. Bu yapacağımız, ikinci hizmet! Bu yarışta birinci hizmet uzlaşı yapılması, bugün 10 partiye ulaşmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa! Mesele bir şahsın seçilmesi değil. Mesele artık bir taban olarak, bir dönüm noktasını yaşıyor. Millet şimdi eski hamam, eski tas değil.

Bu seçim ne belediye seçimleri gibi, ne parlamento seçimleri gibi, değil. 76 milyon bir kişiyi seçecek.

Ya doğru kişiyi seçeceğiz, kavgaları bitirecek, ya da biz ateşleri Çankaya'ya sıçratacak bir zihniyeti başa taşıyacak. Türkiye onun kararını verecek. Şimdiye kadar yaptığımız hizmetlerin, ben bu mücadeleyi bir hizmet olarak görüyorum.

AMERİKA'NIN SİSTEMİ TÜRKİYE'YE UYMAZ

Cumhurbaşkanlığı söylemini değiştirdik. Hatırlıyor musunuz, 4 hafta önce, güçlü Cumhurbaşkanı, yetkileriyle Türkiye'yi değiştirecek, Yeni Türkiye'yi kuracak bir başkan seçiyorduk. Şimdi ise, Anayasa'nın 104. maddesindeki yetkileri konuşuyor herkes.

Çünkü o iddialar temele dayalı iddialar değil, Türk siyasi tarihine uygun değil, Türk milletinin taleplerine uygun değil. Kendilerine uygun gördüğü, milletin uygun görmediği modüle göre bir fikirdi. Şimdi bakıyorum, yavaş yavaş 104. maddeye geldi. Herkesin ayağı yere basmaktadır. bizim söylediğimiz noktaya geliyoruz.

Bizim söylediğimiz parlamenter sistemiz! Rejimimiz buna dayalı. Bu rejim şekli parlamentoya dayalı bir sistemin ve iktidarın Başbakan'ın elinde olması, Meclise'e karşı Başbakan'ın sorumlu olması, bu sistem Atatürk'le birlikte de başlamadı. Bu 2. Meşrutiyet'ten itibaren Osmanlı anayasası iktidarı baş vekile verdi. Padişahın yetkileri sembolik kaldı. Atatürk büyük istiklal mücadelesini yürüttü. Gazi Kumandan Mustafa Kemal Paşa geldi. Meclis'le beraber savaşı bitirdi. Son noktasını da bu mübarek şehirde attı. Ondan sonra sivil idareye gitti. Bütün yetki Başvekildeydi. Koskoca Atatürk, o yetkileri kendisinde toplayamaz mıydı? Hayır! 24 Anayasası'na göre yetkiler Başvekildeydi.

Bugüne kadar bu sistem bu şekilde çalışıyor. Siz gelip bana diyorsunuz ki, Biz Amerika gibi olacağız! Bir kere ABD Başkanı istediği her şeyi yapamıyor. Bir yere sefir gönderirken o sefer oturuyor, kongrede, senatoda sorgulanıyor. Bir kişinin iki dudağı arasında değil. Bütün devlet sisteminden geçtikten sonra Meclis'e geliyor. Meclis'te onu milletvekilleri sorguya çekiyor. Kabul ederlerse sefir olarak gönderiyorlar. Biz burada her şeyi bir kişinin iki dudağı arasında yapmak istiyoruz. Buna demokrasi diyoruz. Sonra ABD bize örnek değil ki!

ANLAŞILAN BÖYLE BİR GÜNDEM VAR

O devletlerin birleşmesinden oluşan federal bir yapı. Avrupa'da böyle bir sistem var mı? Bizde 81 vilayet var. Biz bunları birleşik vilayetler mi yapacağız ki, federal sisetmi kuralım? Anlaşılan böyle bir gündem var! Böyle özerklik falan deyip, federal bir döneme gideceğiz, federal bir cumhurbaşkanımız olsun. Mükemmel işte Amerika olduk!

Avrupa'da herkes parlamenter sisteme göre idare ediliyor. Ve genellikle Fransa hariç bütün Avrupa ülkelerinde Cumhurbaşkanları genellikle siyaset dışında. Daha bir kaç hafta önce Ankara'ya gelen Alman Cumhurbaşkanı eski bir din adamı, Polonya'nın komünizmin düşmesinden sonra ilk cumhurbaşkanı bir sendika lideri, Çekoslavakya'nın ilk Cumhurbaşkanı bir tiyatro yazarıdır.

CUMHURBAŞKANI YOL YAPMAZ, YOL GÖSTERİR

Biz tutturmuşuz, illa büyük parti programı yapan birisini getireceğiz. Biz dedik ki, Cumhurbaşkanı yol yapmaz, yol gösterir. Onlar da bu noktaya geldiler şimdi. Bizim bu mücadelemiz çok iyi gidiyor.

SANDIĞA SAHİP ÇIKIN

Biz burada sizin bu coşkulu karşılamanızdan dolayı gördüğümüz İzmirliler'e şükran borçluyuz. Eminiz ki, İzmir Ege, bütün yazlıklar kışlıklar gelecek 10 Ağustos'ta oyunu kullanacak.

Sandığa sahip olmak yetmez arkadaşlar. İlçe kurullarında var olacak. İl kurullarında var olacak. Çünkü şişko fareler kediler, trafolara giriyor. Trafolara girince karanlık oluyor. Ondan sonra neler oluyor siz biliyorsunuz. Halkımızın sandığına verdiğiniz her oya annenizin helal sütü gibi sahip çıkacaksınız. 3 tane isim var. 3 ismi ilan edilinceye kadar gözleyeceksiniz. 10 parti kim gönüllüyse lütfen destek versinler!

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!