İbrahim Gezer, Lobilere isyan bayrağını çekti

7 Nisanda açıklanan milletvekili aday listesinin belirlenme kriterlerinin adaletsiz ve haksız olduğunu ifade eden Prof. İbrahim Gezer, Ak Parti içinde kümelenen ve siyasete rota çizen lobilere karşı isyan bayrağını çekti.
 

Listenin kriterleri nedir?

 Prof. Dr. İbrahim Gezer, basın toplantısı düzenleyerek aday adaylığı sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu ve Ak Parti aday belirleme sürecinin demokratik olmadığını söyledi. Gezer, “Listenin hangi kriterlere göre hazırlandığını ve liste oluşturulurken teşkilatın, sivil toplumun ve kamuoyunun ne kadar dikkate alındığının değerlendirmesini halkımızın takdirine bırakıyorum. Halkımız bunu en güzel şekilde değerlendirecektir” dedi. 

Halka dayalı siyaset sonuçsuz

 Halka dayalı siyasetin Malatya’da sonuç vermediğini söyleyen Gezer, “Her ne kadar geldiğimiz nokta dikkate alındığında yürüttüğümüz “Halka Dayalı Siyaset” yaklaşımı sonuç vermemiş gibi gözükse de biz yine de insanımızla birlikte yürümeye, insanımızın hizmetinde olmaya ve onlarla gurur duymaya devam edeceğiz. Bizim listede olmayışımız, şehrimizin her tarafından on binlerce insanımız tarafından büyük bir üzüntüyle karşılanmıştır ”diye konuştu. 

Siyaset insan için vardır

 Gezer, siyasetin özü itibariyle erdemli ve soylu bir uğraş olduğunun altını çizerek, “Siyaset, hakkıyla yapılırsa yeryüzünün en onurlu ve en çok özveri gerektiren uğraşlarından biridir” dedi. Siyasetin insan için var olduğunu söyleyen İbrahim Gezer, “İnsanın yeryüzündeki amacını ve hedeflerini gerçekleştirmek için vardır. Siyaset, insana ve topluma hizmet etmek, onların acılarına, ızdıraplarına ve sorunlarına çare bulmak için vardır. Siyasetin olmazsa olmaz ilkeleri adalet, ehliyet ve meşverettir. Bu ilkelerin olmadığı siyaset çürütücü ve yozlaştırıcı bir siyasettir” dedi. 

Halkımızda vefa gördük

 Gezer; “İnsanımıza, şehrimize ve ülkemize yönelik ideal ve iddialarımızı gerçekleştirmek adına çıktığımız bu yolda gerçekten insanımızın büyük bir vefası ve teveccühüyle karşılaştık. Bu vesileyle büyük bir hakşinaslık örnekliği sergileyerek, gerek kamuoyu anketlerinde, gerekse de parti teşkilatı ve sivil toplum temayüllerinde şahsımıza karşı büyük bir teveccüh gösteren güzel şehrimizin güzel insanlarına; sivil toplum kuruluşlarımızın değerli başkan, yönetici ve üyelerine; Ak Parti Teşkilatının hakşinas delegelerine; 714 mahallemizin çok değerli muhtarlarına; yine bu süreçte bizlere yaptığımız çalışmaları kamuoyuyla paylaşma fırsatı sunan basın yayın organlarımızın değerli yetkili ve çalışanlarına ve beraber yürümekten büyük bir onur duyduğum çok kıymetli takım arkadaşlarıma en içten duygularla teşekkür etmeyi bir borç bilirim ”diye konuştu. 

Malatya’yı kapı kapı gezdik

 İki yıldır siyaset yaptığını dile getiren Gezer,“Bu süreçte takım arkadaşlarımızla birlikte değil bölgede, belki de ülke çapında çok az örneği olabilecek özgün ve kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdik. Bir taraftan proje geliştirme çalışmalarımız devam ederken, diğer taraftan sürekli sahada insanlarımızla temas halinde olduk. İlçelerden beldelere, kırsaldan merkeze, neredeyse görüşmediğimiz muhtarımız, esnafımız, sivil toplum kuruluşumuz, teşkilat mensubumuz, oda, birlik, sendika, dernek ve vakfımız kalmadı. Yürüttüğümüz “Halka Dayalı Siyaset” ile yerel siyasette farklı bir yaklaşım ve tarz geliştirmeye çalıştık. Açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki; bizler için bu sürecin en önemli kazanımı, beraber yaşamaktan büyük bir onur duyduğum Malatya insanını yakından tanımış olmaktır.  Bütün ilçeleriyle; bütün köy ve mahalleleriyle; kadını ve erkeği; çocuğu ve genci; yoksulu ve zengini; alevisi ve sünnisi, sağcısı ve solcusuyla bütün insanlarımızın sağduyu, samimiyet ve vefasına yakından şahitlik etmiş olmak, yeni dostlar edinmiş olmak ve bu insanlarımızdan birçok şey öğrenmiş olmak, bütün bu sürecin en önemli kazanımları olarak ortaya çıktı” şeklinde konuştu. 

Mücadelemiz sürecektir

 Gezer, “Her ne kadar geldiğimiz nokta dikkate alındığında yürüttüğümüz “Halka Dayalı Siyaset” yaklaşımı sonuç vermemiş gibi gözükse de biz yine de insanımızla birlikte yürümeye, insanımızın hizmetinde olmaya ve onlarla gurur duymaya devam edeceğiz. Bizim listede olmayışımız, şehrimizin her tarafından on binlerce, yüz binlerce insanımız tarafından büyük bir üzüntüyle karşılanmıştır. Bir nebzede olsa bu insanlarımızın sevgisine mazhar olmuş olmak bizim için en büyük şereftir. Mücadelemiz, bu dostlarımızın dua ve desteğiyle bundan sonra da devam edecektir” şeklinde sürdürdü. 

Şehrimize hayırlı olsun

 7 Nisan tarihinde açıklanan Ak Parti aday listesinin genel merkezin kararı olduğuna vurgu yapan İbrahim Gezer, “Şehrimize hayırlı olsun. Alınan bu kararın ne kadar adil olduğunu, temsilde adaleti sağlayıp sağlamadığını, listenin hangi kriterlere göre hazırlandığını ve liste oluşturulurken teşkilatın, sivil toplumun ve kamuoyunun ne kadar dikkate alındığının değerlendirmesini halkımızın takdirine bırakıyorum. Halkımız bunu en güzel şekilde değerlendirecektir.  Bununla birlikte ülkemizde parti içi demokrasinin geliştirilmesine ve aday belirleme süreçlerinin daha açık kriterlere bağlanmasına kesin bir ihtiyaç olduğu da açıktır” diye konuşarak açıklamasını “Milletvekilliği, ülkeye ve millete hizmet etmenin en güzel yollarından biridir, ancak tek yolu değildir. Bu yüzden bizler de bundan sonra çalışma imkânı bulduğumuz diğer alanlarda insanımızın adalet, özgürlük, ahlak ve onur arayışına karınca kararınca katkı vermeye devam edeceğiz” şeklinde sürdürerek   “Süreçle ilgili en büyük üzüntümüz, son 20 yıldır bu şehri çalışan ve sorunlarını yakından bilen biri olarak, takım arkadaşlarımızla birlikte büyük bir heyecanla hazırladığımız projelerimizi uygulama imkânı bulamamış olmaktır” dedi. 

Siyasette var olacağız

 İbrahim Gezer, basın toplantısının sonunda İnönü Üniversitesi Rektörlüğü’ne aday olup olmayacağı yönündeki bir soruya karşılık, adayı olmayacağını kesin bir dille ifade etti. Gezer, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:  “Öğretim üyelerinin iradesi dışında halkımızın iradesi dışında ortaya atılan bu tür söylentiler bir takıp küçük hesapları işaret eder ki, küçük hesapların olduğu yerde biz olmayız.  Üniversitemizde rektörlük yapacak çok değerli arkadaşlarımız vardır. Kendi aralarında istişare ederek aralarında en doğru adayı çıkaracaklardır. Ama şahsımla ilgili söylemek gerekirse kesinlikle aday değilim.  Rektörlükle ilgili bir düşüncemiz yoktur. Biz bu yolu çizmişiz. Siyasette var olmaya devam edeceğiz.”