Gizli kamera görüntüleri internet'e düşebilir!

Ahlak ve maneviyat eksikliğinin sonucu:
 
Röntgencilik ve teşhircilik
 
Önceki gün Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir kafenin Malatya'daki şubesinde gizli kamera şoku yaşanmıştı. Bu gizli kameranın bayanlar tuvaletinde bulunması kadar iğrenç olan bir başka meselede bu tip kayıtların internet üzerinden bütün dünyaya servis edilme olasılığıdır. İnternette yayınlanan ve oldukça büyük bir kesimi kapsayan böyle görüntülerin maalesef müşterisi de çok fazla. Emniyet müdürlüğümüzün yakın zamanda ihdas edilen Bilişim Suçlarıyla Mücadele birimi bu tür suçlarla mücadelesine devam ediyor. Ele geçirilen bu kameranın lokal mi, yoksa bir şebekeye bağlı mı olduğunu henüz bilmiyoruz. Ancak şunu iyi biliyoruz ki emniyet mensupları olayı en ince detayına kadar araştıracak ve yargıya teslim edecektir.
 Özellikle alışveriş merkezlerinde veya giyim mağazalarındabuna benzer adiliklerin yaşandığı paranoyası maalesef artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda cep telefonlarının dinlendiğiyle ilgili birçok senaryo okumuş ve görmüştük. Böyle bir olayın patlak vermesiyle işi paranoya boyutuna taşıyanların da varlığını inkar edemeyiz.
 
Böyle iğrenç bir olayın Malatya gibi bir yerde cereyan etmesi ise bize ayrı bir üzüntü veriyor. Üzüntünün yanı sıra bazı endişeleri de taşımamızı sağlıyor. Malatya’nın merkezi konumdaki bir yerinde patlak veren bu olayın akabinde, buraya devam eden insanlarda “Acaba benim veya bir yakınımın görüntüleri de var mı?” endişesi yaşanıyor.
 
Daha önce de belirttiğimiz gibi Emniyet güçlerimiz olayı bütün yönleriyle ele alacaktır. Elbette o işyerinde bulunan bütün personel sorgulanıyordur. Elbette bu olayın adi bir olay mı yoksa çete işi mi olduğu araştırılıyordur. Elbette bütün belge ve bilgiler yargıya intikal ettirilecektir. Bizim bu yönde endişemiz yok. Gönül isterdi ki böyle bir sapıklık hiç yaşanmasaydı. Ancak böyle çirkin bir olay meydana gelmiş ve araştırılıyorsa gizliliğe azami dikkat gösterilsin. Ayrıca bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin işyeri yöneticileri tarafından alınması ve emniyet tarafından da denetlenmesi gerekmektedir.
 
Ecdadının inancı, devlet yönetimi ve cihadının araştırılıp öğretilmesi gereken bir topluma, eski yöneticilerin zevk-ü sefa içinde bir yaşam sürüyor olarak gösterilmesi, toplumun yozlaştırılmasının en önemli adımı değil midir? Bir padişahın sözde hayatını veren bir televizyon dizisi olay oluyorsa, izlenme rekorları kırıyorsa ve ülkenin Başbakanını bile çileden çıkarıyorsa varın siz düşünün o ülkenin ahlaki yapısına konulan dinamitleri. Ahlaksızlığı “Cemiyet hayatı”, hırsızlığı “Tüccarlık”, yolsuzluğu “İşini bilmek” ve kanunsuzluğu “Hakkını aramak” olarak gösteren televizyon ve gazetelerin yaptığı tahribat topla tüfekle yapılan müdahaleden daha çok zarar vermektedir. Bir ülkeyi topla-tüfekle işgal dönemi artık geride kaldı. Yedirdikleri yemeklerde domuz katkıları bulunduran, televizyonlarında domuzlukları öğreten ve domuz yiyenleri medeni olarak gösteren işgalciler emellerine hızlı-emin adımlarla ilerliyor. Bize düşen ise domuzdan uzakdurmaktır. Ahlak ve maneviyata sıkı sıkıya sarılmaktır. Malatya Time