En başta Hamido olayları araştırılmalı

Cumhuriyet Halk Partisi( CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Eğer 12 Eylülle hesaplaşılacaksa, 12 Eylül’ün arkasındaki gerçek güçler ortaya çıkarılacaksa, en başta Hamido olayları araştırılmalıdır. Bir araştırma komisyonunun kurulması, bu olayların araştırılması, Malatya'da geçmişte yaşanan, katledilen insanların da hesabının sorulması anlamında çok olumlu olur diye düşünüyorum. Meclisi, bu oylamada destek vermeye çağırıyorum”dedi. Ağbaba’nın TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma şu şekilde;Değerli Başkan, Değerli milletvekilleri, Konuşmama başlamadan önce dün Gazze’de masum halka yönelik yıllardır süren saldırılarını bir kez daha tekrarlayan İsrail Hükümeti’ni şiddetle kınadığımı belirtmek isterim. Ayrıca İsrail’i korumak amacıyla Kürecik’te füze kalkanı kurarak Malatya’yı ve bölge halkını hedef gösteren zihniyeti de buradan şiddetle kınıyorum. Meclisimiz çatısı altında kurulan Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 20 Ekim’de hiçbir şey hatırlamayan, duymayan ve bilmeyen bir zatı dinledi. Bu kişinin önüne nefret ve insanlık suçunu işlediğinin imzalı bir belgesi konuldu. Kendisini “Yavuz Sultan Selim’den sonraki en büyük Alevi- Kızılbaş düşmanı” ilan eden;“Malatya il merkezindeki 40 bin Alevi’ye kan kusturmakla”, “Alevi–Kızılbaş kasabı” olmakla övünen Malatya Eski Valisi, 12 Eylül’e giden sürecin Emniyet Genel Müdürü Refet Küçüktiryaki’den bahsediyorum. Eski Emniyet Genel Müdürü Küçüktiryaki’nin yazdığı iddia edilen mektup 12 Eylül karanlık faşizan zihninin bir ifşasıdır. Bu mektup, bu ülkede yaşanan katliamlarıntümünün emperyalist odaklarca desteklenen birer devlet organizasyonu olduğunu ortaya çıkarması açısından önemlidir. Maraş katliamı, Çorum katliamı, 1978 Sivas Katliamı ve Malatya olaylarının da asıl amacının ülkeyi adım adım darbeye götürmek olduğu bilinen bir gerçektir. Değerli arkadaşlar, Basında da yer alan bu mektubun doğru olup olmadığı tartışılabilir. Ancak bu ülkede yaşayan Aleviler ve duyarlı her yurttaş emin olun ki, mektupta yer alan olayların tamamının gerçek olduğuna inanmaktadır. Darbeye zemin hazırlayan karanlık güçler tarafından tertiplendiğini bilmektedirler. Ülkeyi faşist bir darbeye sürüklemek isteyenler, 12 Eylül sürecinde içinde Malatya’nın da olduğu bazı kentler üzerinde özel bir çalışma yürüttüler.12 Eylül öncesinde büyük katliamların olduğu şehirlere baktığımızda yine hepsinin Alevi ve Sünni kardeşlerimizin birlikte yaşadığı, çok kültürlü şehirler olduğunu görüyoruz.Nitekim Malatya’da yaşanan gerek Şubat 75 olayları, gerek 78 Hamido olayları bu büyük tezgâhın sahnelendiği zamanlardı. 32 yıl sonra ortaya çıkan bu mektup vesilesiyle, 1980 öncesi Malatya’da neler yaşanmıştır kısaca özetlemek isterim. Mektubun sahibi olduğu iddia edilen Refet Küçüktiryaki 1976 yılında vali olduktan sonra 1980 yılına kadar Malatya’da yüzün üzerinde insan siyasi cinayete kurban gitmiştir. Birçok masum insan baskı ve işkenceye maruz kalmıştır. Bu siyasi cinayetlerin ilk halkası 1976 yılında Malatyalıların hafızalarında hala tazeliğini koruyan Beylerderesi mevkiinde 3 devrimci gencin üzerlerine helikopterle ateş açılarak, yargısız infazla katledilmesidir. Bu süreçte Malatya’da siyasi cinayetler ve olaylar artarak devam etmiş 1978 yılına gelindiğinde ise Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu suikastı gerçekleşmiştir. 12 Eylül’ün en karanlık noktası Hamido olaylarıdır. Hamido olaylarını çözmeden 12 Eylül darbesini çözemezsiniz, arkasındaki karanlık güçleri bulmazsınız. Merhum Hamit Fendoğlu ile birlikte gelini ve 2 torunu evlerine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu hunharca katledilmiştir. Bu olaydan hemen sonra henüz yirmisine gelmemiş üç lise öğrencisi kaçırılıp, işkenceden geçirilip kurşunlandıktan sonra Beylerderesi mevkiinde tren raylarına atılarak bedenleri paramparça edilmiştir. Bu olaylar nedeniyle provoke edilen kitleler sokağa dökülmüştür. Malatya olaylarında hiç kimse yargılanmamış, failler bulunmamış, sadece bir kişi av malzemesi çalmakla suçlanıp tutuklanmıştır. O da ilk celsede tahliye edilmiştir. Hamit Fendoğlu ve ailesinin katilleri de hala bulunamamıştır. Özellikle merhum Hamit Fendoğlu’nun katledildiği bombalı saldırı ve akabinde gelişen olaylar Malatya’mıza çok şey kaybettirmiştir. Bu olayı tetikleyenlerin asıl amacı Malatya’nın ekonomik, siyasi ve kültürel yapısını değiştirmektir. Bunda da başarılı olmuşlardır. Önemli işadamları ve aydınlar Malatya’dan göç etmiştir. Bu olaylar sonucunda yüzlerce ev ve iş yeri tahrip edilmiştir. Yapılan saldırılarla şehir adeta iç savaşa sürüklenmek istenmiş; ancak Malatyalı devrimciler, demokratlar ve Alevisiyle Sünnisiyle tüm sağduyulu yurttaşlar Malatya’nın o dönemde Maraş olmasına engel olmuşlardır. Arkadaşlar,Ortaya çıkan bu belge ve ülkenin karanlık tarihi araştırıldıkça bulunacak olan bunun gibi pek çok belge AKP hükümetinin esas niyetini anlamak açısından bir turnusol işlevi görecektir. Çünkü darbelerle hesaplaşıldığı söylenen bir dönemde kuşkusuz bu tür olayların üzerine ciddiyetle gidebilmek son derece önem arz etmektedir. Gizli tanıklarla, imzasız ihbar mektuplarıyla insanların, iddianame bile olmadan yıllarca tutuklu kaldığı bir dönemde, Kenan Evren arşivinde yer aldığı ifade edilen bu mektuptaki yaşanmış olaylar soruşturulmayı, yargılanmayı fazlasıyla hak ediyor. Bu mektuptaki iddiaları, AKP’nin genel başkan yardımcısı olan eski bir bakan “deli saçması” olarak nitelendirmiş ve konunun üzerini kapatmaya çalışmıştır. Ancak yapılması gereken, bunun tam aksine, kimsenin kafasında kuşku kalmayacak şekilde bu belgenin ve iddiaların doğruluğunun araştırılmasıdır. Şunu bilmeliyiz ki işimize gelen belgelere dört elle sarılıp, işimize gelmeyenleri “deli saçması” olarak nitelendirmek sorunları çözmez, tam tersine yeni sorunları ortaya çıkarır. Gerçeğe gözünü kapatarak “kendi adamımı harcamam” zihniyeti, ”asmayalım da besleyelim mi?” ya da “bu ülke için kurşun atan da yiyen de şereflidir” diyen zihniyetlere çok benzer. Bu zihniyet, yeni katiller ve yeni caniler yetiştirmekten başka bir işe yaramaz. Darbelerle ve darbecilerle gerçekten mücadele etmek ve o kara günleri ülkemize bir kez daha yaşatmak istemiyorsak, Sivas katliamı, Maraş katliamı ve Malatya olayları olmak üzere yakın geçmişimizle yüzleşmek zorundayız. Darbecileri yargılarken, bu darbecilerin başa gelmeleri için kan döken, dökmesine yardımcı olan başta emniyet müdürleri ve valiler olmak üzere devlet görevlileri de yargılanmalıdır. Aksi takdirde bu yargılamalar toplumda zaten var olan “darbeleri aklanmaya çalışılıyor” düşüncesini kanıtlamaktan başka bir işe yaramaz. Bu şekilde ne darbeleri bitirirsiniz ne de katliamların önünde durabilirsiniz. Değerli Arkadaşlar, - Darbelerle hesaplaşmak, darbeye karşı çıkmak 92 yaşındaki darbe liderini mahkemeye bile çıkarmamakla olmaz. - Darbelerle, derin devletle hesaplaşmak faili meçhullerin, köy boşaltmalarının en yakın tanığı olan “sarışın güzel kadın”ı masumlaştırıp aklamakla olmaz.- Darbeyle hesaplaşmak derin devlet deyince akla gelen eski polis şefi ve politikacıyı VIP cezaevlerinde ağırlamakla da olmaz. - Darbeyle hesaplaşmak derin devletin sırlarının kitabını yazmış, karanlıkları ortaya çıkarmış Soner Yalçın ve arkadaşlarını cezaevlerine tıkmakla olmaz.- Darbeyle hesaplaşmak 12 Eylül’ün vali, kaymakam, emniyet müdürleri ve bürokratlarını milletvekili yapmakla hiç olmaz.- Darbeyle hesaplaşmak 12 Eylül’de idam edilen gençlere ağlayıp onların analarını cezaevlerine sokarak olmaz.- Darbeyle hesaplaşanlar, “yargıya gereken talimatı verdim” demezler.- Darbeyle hesaplaşanlar, utanç verici Sivas davası kararı için, “ ülkemize milletimize hayırlı olsun” demezler.- Darbeyle hesaplaşmak, Maraş’ta, Çorum’da, Malatya’da katledilen yüzlerce insanın faillerini bulmakla ve yargı önüne çıkarmakla olur.Özetle bu ve benzer olayları önlemenin tek yolu zalimden yana olmak değil, gerçek anlamda mazlumdan yana olmaktır. Hiçbir inancın, hiçbir bireyin ötekileştirilmediği; katliamların olmadığı bir ülke hepimizin ortak özlemi olmalıdır. HAMİDO OLAYLARI ARAŞTIRILMALIDIR CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Genel Kurulda yaptığı konuşmanın ardından tekrar söz alarak meclisin Malatya olaylarını araştırması gerektiğini kaydetti. Ağbaba yaptığı konuşmada “Malatya'da çok önemli bir olay yaşanmıştır, Hamit Fendoğlu'nun katledilmesi bu olayların en önemlilerindendir. Bu saldırıyı bir kez daha buradan kınıyorum. Hem AKP Sözcüsü hem de Malatya'nın AKP milletvekilleri bu konuların ortaya çıkarılması gerektiği konusunda görüş bildirdiler. Eğer 12 Eylülle hesaplaşılacaksa, 12 Eylülün arkasındaki gerçek güçler ortaya çıkarılacaksa, en başta Hamido olayları araştırılmalıdır. AKP Grubu görüşlerinde samimiyse bu konuda olumlu oy kullanmaları gerekir. Bir araştırma komisyonunun kurulması, bu olayların araştırılması, Malatya'da geçmişte yaşanan, katledilen insanların da hesabının sorulması anlamında çok olumlu olur diye düşünüyorum. Meclisi, bu oylamada destek vermeye çağırıyorum” dedi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.