Cengiz Göğebakan Yetenek Sizsiniz'de yine mest etti

Malatyalı Heykeltıraş ve Ressam Cengiz Göğebakan yine TV8 ekranlarında yayınlanan Yetenek Sizsiniz isimli yarışma programında herkesi hayran bıraktı. Özel sunumunu yaptığı güzel ve manalı hikayesiyle elinde kil’den oluşan bir serçeyi oluşturarak izleyenlere duygulu bir gece yaşatan Usta Göğebakan üç jüri üyesinden evet alarak ikinci tura yükseldi. Jüri üyelerinden Reklamcı Ali Taran’ın başarısından övgüyle bahseden Göğebakan Ali Taran’ın kendisi için ilham kaynağı olan sözüne vurgu yaparak “daha iyi bir fikrim var” sözü bende bir çok şeyin başlangıcıdır dedi. 3 defa daha “ Yetenek Sizsiniz ” isimli yarışmaya katılan ve yarı finale kadar yükselen Göğebakan bu yıl finali zorlayacak gibi görünüyor.

 

Usta Cengiz Göğebakan’ın anlattığı hikaye şu şekildeydi.

 

Yalnız yaşıyordu yaşlı adam,

Uzun bir aradan sonra oğlu ilk defa ziyaretine gelmişti,

Aslında iş güç diyip babasını da ihmal etmişti.

Sitemliydi Baba, Azarlayacaktı,

Ama yine de kıyamadı oğluna,

Uzun uzun sohbet edip hasret giderdiler,

Oğlu tam babasıyla vedalaşmak üzereydi ki,

Dışarda ki ağacın pencereye kadar uzanan dalına minik bir kuş kondu.

Ve yaşlı adam oğlunun şaşkın bakışları arasında kuşun hareketlerini izledi.

Bir süre izledikten sonra döndü “Oğlum bu ne dedi?”

Oğlu Babasının bu sorusu karşısında şaşırmıştı ama şaşkınlığını gizledi.

“Baba o bir kuş” dedi.

Ve yaşlı adam tekrar kuşun hareketlerini izlemeye başladı.

Yine bir süre sonra döndü “oğlum bu ne dedi?”

Oğlu babasının aynı soruyu ikinci kez sormasına daha da şaşırmıştı,

Laf arasında birazda sinirlenmişti. Kızgınlığını gizledi,

“Baba o bir kuş” dedi

Ve yaşlı adam 3. Kez kuşun hareketlerini izlemeye başladı.

Bu arada oğlu da babasının anlam veremediği bu hareketleri izliyordu.

Ve yaşlı adam tekrar döndü “Oğlum bu ne dedi?”

Oğlu, “Baba aynı soruyu iki defa sordun sana onun bir kuş olduğunu söyledim

Anlamıyor musun ne yapmaya çalışıyorsun bunadın mı” diye bağırdı.

Bunun üzerine yaşlı adam usulca yerinden kalktı evin diğer odasının yolunu tuttu.

Bir süre sonra elinde bir defter yüzünde gülümsemeyle geldi oğlunun yanına oturdu.

Defterin sayfalarını karıştırmaya başladı. Aradığı sayfayı bulduğunda oğluna uzattı.

“Oku” dedi.

Oğlu defterin o sayfasında yazanları okumaya başladı.

Bu arada her cümlesinde mahcubiyeti de kendi yüzünden okunuyordu.

Anlamıştı her şeyi babasının yüzüne de bakamıyordu.

Defteri usulca kanepeye bıraktı kalktı babasını kucakladı.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu bu arada.

Hatıra defterinin o sayfasında yazanlar aynen şöyleydi

"Biricik oğlum bugün 3 yaşına girdi."

Onunla kanepede oynarken pencerenin pervazına minik bir serçe kondu.

Oğlum bana tam 21 defa "baba bu ne" diye sordu.

Bende her defasında ona sarılarak "oğlum o bir serçe" dedim.