AKP'nin Kur'an ve Ahlakla imtihanı

Emniyet'e operasyonda hakkındaki göz altı kararı nedeniyle teslim olurken annesi için okuduğu Hatm-i şerifin tamamlanmasını isteyen polisin, emanetine sahip çıkan annelerin o ayetlerde karşılaştığı mesajlar 'tesadüf değil bir mesaj' olarak nitelendirildi.22 Temmuz'da İstihbarat ve Terörle Mücadele polislerine yönelik gerçekleştirilen hukuk dışı operasyonda göz altına alınan Emniyet Amiri İsmail Arslan'ın teslim olmadan önce gözü yaşlı bir şekilde söylediği sözler toplumun vicdanında derin izler bıraktı.Arslan, rahmetli annesi için yapmaya çalıştığı, önceki yıllarda iş yoğunluğundan dolayı tamamlayamadığı, Kur'an hatminin bu sefer de operasyondan dolayı eksik kaldığını Anadolu insanının riyadan fersah fersah uzak samimi üslubu ve şivesiyle ifade etmeye çalışıyordu.

O 5 CÜZÜ OKUMA SEFERBERLİĞİSadece son 5 cüz kalmıştı ve kalan cüzleri daha önceki bir operasyonda yakalayarak adalete teslim ettiği PKK terör örgütü mensuplarınca yakılan kızların annelerine emanet ediyordu. Bu emanet toplum vicdanında anında karşılık buldu ve fedakar anneler, son 5 cüzü okuma seferberliğine girişti.

İnsanlar son 5 cüzü okumaya başladıklarında, her dönem ve her insan topluluğu için mesajlar taşıyan, güncelliğini ve tazeliğini daima korumuş olan Kur'an-ı Hakim'de çarpıcı ve mesaj dolu ifadelerle karşılaştılar.

O AYETLERİN ANLATTIĞI...26. Cüz, Casiye suresinin son ayetleri olan şu ifadelerle başlıyordu:

-"Yaptıklarının kötülükleri karşılarına dikilmiş ve alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıvermiştir. Onlara şöyle denir: Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unutuyoruz. Barınağınız ateştir. Yardımcılarınız da yoktur. Bunun sebebi, Allah'ın ayetlerini alaya almanız ve dünya hayatının sizi aldatmasıdır. Artık bugün ateşten çıkarılmazlar ve Allah'ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilmez. Hamd göklerin Rabbi ve yerin Rabbi, alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Göklerde ve yerde ululuk O'na aittir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."

Bu ayetler, Allah'ın ayetlerini alaya alan ve dünya hayatının aldattığı bir zümreden bahsediyor. Tesadüfe yer olmayan her şeyin bir hikmete tabii olduğu bu dünyada bu ayetlerin bu şekilde karşımıza çıkmasını basit bir tesadüf olarak yorumlamak ve herhangi bir mesaj ve işaret taşımadığını iddia etmek mümkün müdür?"BAKARA-MAKARA" DİYENLER..."Bu Bakara iyi makara", "Her Cuma bir ayet sallıyorum" diyenlerin bu ayetten hisseleri ne ölçüde var acaba?"BAKARA-MAKARA" DİYENLERE SESSİZ KALANLAR...Peki Allah'ın ayetleriyle utanmadan dalga geçen bu müptezel zihniyete tek bir kelime ile olsun tepki göstermeyen, kendi ikbal ve menfaatlerini Kur'anın ve ilmin izzetinin önünde tutan ilim adamı kılıklılara ne demeli?Bunun cevabını Casiye suresinin hemen bir önceki 25. Cüzün son ayetlerinde görmekteyiz. "Baksana kendi heva ve hevesini ilah edinen, ilmi olduğu halde Allah'ın kendisini şaşırtıp, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözlerine de perde çektiği kimsenin haline! Hakkı görmemekte ve azgınlıkta ısrar etmesi sebebiyle Allah'ın şaşırttığı bu kimseyi kim yola getirebilir? Düşünmüyor musunuz?"(2)"DÜNYA HAYATININ ALDATTIĞI KİMSELER"Yukarıdaki ayetlerde bahsedilen zümrenin "Allah'ın ayetlerini alaya almaları"nın yanısıra "Dünya hayatının aldattığı kimseler" olduğu da ifade edilmektedir. Bu niteleme ile dünya hayatının aldatıcı cazibedar tuzaklarından olan para, kadın ve makam hırsına yenik düşmüş bir güruha açıkça işaret edildiği görülmektedir.
BU AYETLER, KİME İŞARET EDİYOR?Bu ayetleri alıp günümüze taşıdığımızda ise acaba kiralık dairelerde oturarak memur maaşıyla geçinen fedakak ve kahraman polislere mi işaret edilmekte yoksa kendilerine tevdi edilen emanete hıyanet ederek rüşvetin ve yolsuzluğun her türlüsüne bulaşan, ülkeyi kendi enelerinin peşinde adım adım bir felakete sürükleyen bir kısım talihsizlere mi işaret etmektedir? Bu sorunun cevabını Türk milletinin engin sağduyusuna ve vicdanına havale ediyoruz.

(1) http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx46:1

(2) Casiye 23-Suat Yıldırım meal.