© Malatya Haber

Şevket Keskin neyin peşinde?

Malatya'da son 1-2 yıldır tabir'i caizse konuştukça sözleriyle batan biri o.Koltuk sevdasına hırsına bürünmüş, sessiz kalıp milletin hafızasından silinmektense arada bir yağmasa da gürleyen biri o.Güven veren siması ve kişiliğiyle sağcı-solcu herkesin gönlünde yer etme başarısını yıllarca göstermiş ve göstermeye devam eden biri o.Bir haber ajansı'nın muhabirini kendi basın danışmanı yaparak hem ertesi gün onlarca gazetede haberin çıkma garantisi alarak hem de kuruma veya şahsına yapılacak eleştiri ve haber oklarını geri çevirme adına sözde güçlü olduğunu sanan biri o. Evet bugün sevgili MESOB başkanı Şevket Keskin'in eksilerini ve artılarını ele aldık. Bakalım terazimizin hangi tarafı ağır basacak.? Öncelikle esnafın partisi olmaz diyen Şevket Keskin herkesin malumu üzerine bir çok sivil toplum örgütü gibi oda AK Parti yani iktidar destekçisi. Esnafın sorunlarını defalarca dosyalar halinde Başbakan'a ileten fakat bir türlü dönüş alamayan ve dönüş yapılacağı umutlarıyla yaşayan bir başkan. Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok.Gel gelelim şu meseleye. İnönü Üniversitesi'nde adı bir çok olumsuz işle anılan Rektör Cemil Çelik'in seçildiğini öğrenen Esnafın temsilcisi Şevket Keskin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e teşekkür mektubu yolluyor. Soruyorum Sayın başkan Prof. Dr. Ahmet Kızılay'ın, Prof. Dr. Süleyman Çaylı'nın yüzüne nasıl bakacaksınız? Sizden başka teşekkür mektubu gönderen oldu mu? Cemil Çelik ile ne çıkarınız var ki böyle bir eğilime gerek duydunuz? Esnafın temsilcisi tarafsız olmak zorunda. Çünkü Esnaf grubu içerisinde her ırktan mezhep'den insan mevcut.Geçtiğimiz günlerde Sürmanşet Gazetesine demeç veren Başkan Keskin'in anlattıklarından derlenen haber metnine göre Belediye'yi ve Esenlik marketler zincirini hedef alan açıklamalarıyla her ne kadar esnafının gözüne girme başarısı elde etse de bir o kadar'da bu iki kurumun gözüne kötü görünmeye başladı. Belediye'nin 30 tane market açmaya hakkı yok diyen Şevket Keskin bununla kalmayıp " Böyle şehircilik, böyle belediyecilik olmaz, Uzmanlar 3 gün değil aylarca proje hazırmalı" şeklindeki demeçleri ile resmen yönetime hodri meydan dedi.Keskin " Eğer ki ben bu koltuğu doldurmuyorsam bir daha oturmam, Ben esnafımın sesini duyurmayı başardım, Ben gücümü Malatyalılardan alıyorum" diyerek yaptığı işlerden kibirlenme anlamında bakın ben sesinizi duyurdum işte demekten de kendini alamıyor. İktidar destekçisi başkanımız bu kez daha ileri giderek iktidar'a yükleniyor.Fakir fukarayı paketle kandırmayın diyen Keskin; Yazıktır günahtır Malatya halkına kovboyculuk yaptırdılar. Benim amacım Malatya'ya hizmet etmek diğerleri de yaparsa çok daha iyi olacak diyerek de kendisinden başkasının çalışmadığını ve herkesin kendisini örnek almasını vurguluyor. Malatya Basınını da bu konuda haksız bulan Keskin Malatya basını da bu konuda hatalı. Güzel işler yapılıyorsa onu söyleyin ama yanlışı da yazın. Kimse elini taşın altına koymuyor. Malatya’yı geliştirmek için çalışalım."ifadesinde bulundu.Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkan yardımcısının ziyaretinde ise muhalefetinde gazına gelerek iyice sağa sola laf atan hızını alamıyor ve şöyle devam ediyor. “Bir bütçe maratonu geçirildi ama sağ olsunlar hiçbir liderin ağzından 'esnaf ve sanatkar' kelimesi duymadık” dedi. “Bugün sadece alışveriş merkezleri değil, süpermarketler mahalle aralarına kadar şube açtı. Malatya merkezde sadece 150 tane market şubesi var. Marketlerin istihdam sağlaması ya da ekonomiye katkı sağlamasının doğru olmadığına inanıyoruz.Bakkal bir sokağın ışığı ve güvencesidir. Malatya’da bütün dükkanları kapatalım, 4 tane alışveriş merkezi açalım. Ama o sokak hayalet bir sokağa döner, ölü bir şehre döner” dedi.Buraya kadar her şey normal peki başkanım Allah , Peygamber aşkına ne zaman Malatya'da market zinciri oluşturan kurumları bir araya toplayıp arkadaşlar siz esnafın ekmeği ile oynuyorsunuz dediniz?Ne zaman şube açmaya bir kota koyulması konusunda talebiniz oldu. ? Hatta bir kaç market zincirinin şube açılışlarında siz bile buyurup kurdela kestiniz. Başkanım size şu kadarını söyleyeyim Malatya esnafını bitiren Esenlik ve diğer market zincirleridir. MESOB ve TSO kaydı olmazsa bu firmalar önüne geldiği yerde işletme açamaz. Aldığınız kayıt paralarıyla çarkınızı dönderirken, arada esnafı savunduğunuzu göstermeniz gerek elbette. Bu çıkışlarınızı Malatya'nın esnafı yer yutar. Buna nereden eminim çünkü yıllardır siz o kırmızı koltuğu eskittiniz. Dekorunuz iğrenç olmuş bu arada kırmızı duvar beyaz lekeler kırmızı koltuklar. Herhalde Türkiye'nin en kötü iç dekoruna sahip esnaf odasısınız. Esnafınızı bitiren o market zincirlerini bir araya toplayıp kapattıracak veya başka bir çözüm uyduracakta sizlersiniz. İyi Polis, kötü Polis oynamanın hiç anlamı yok.TBMM’deki bütçe görüşmelerinde hiçbir siyasi parti liderinin esnaf ve sanatkarın ismini ağzına bile almadığını ve bu durumdan dolayı üzüldüklerini ifade eden MESOB Başkanı Keskin, “Bir bütçe maratonu geçirildi ama sağ olsunlar hiçbir liderin ağzından esnaf ve sanatkar kelimesi duymadık, Bağ-Kurlu kelimesi duymadık. Hep dışarıyla uğraşıldı, hep içerdeki zenginle uğraşıldı. Biz baktık ki, bütün siyasi partiler tarafından hiç kimsenin aklına, ‘Bu insanlar nasıl geçiniyor, bu esnaf nasıl geçiniyor?’ diye sormak gelmedi. Son günlerde 5084 sayılı Teşvik Yasası tartışılıyor. TSO TEŞVİK'İ İSTERKEN MESOB BAKIN NASIL BAKIYOR? İnsanlar figan ediyor, bir taraftan kıyamet koparılıyor ama biz esnaf ve sanatkarın da teşvike dahil edilmesini istedik. Bunun adı teşviktir. Esnafa 5 yıl verin, 5 yıl sonra kesin. Biz ayakta kalalım, vitrinimizi, rafımızı değiştirelim, yani değişim ve dönüşüme bizde ayak uyduralım. Ama esnaf ve sanatkar teşvik kapsamına alınmadı. Ama hep zenginden taraf yapıldı. Hayvancılık teşviki verildi. Köylerdeki hayvancılığın önünü kestiler, zengine binlerce hayvan verdiler. Adamların hayvancılıkla alakası yoktur. Ama kontrol ve denetimde yok. Bu insanlar ne yaptı? Buraya mı yatırım yaptı, başka yere mi yaptı?Geçtiğimiz günlerde Poliçe fiyatları ve kış lastiği uygulamasını da eleştiren Keskin şöyle devam etti.Keskin, kış lastiği uygulamasının plansız ve altyapı oluşturulmadan başlatıldığını belirtirken, Zorunlu Trafik Sigortası poliçe fiyatlarının da aşırı derecede arttığını ifade ederek bu duruma tepki gösterdi. "Rakamlara bakıldığında zorunlu trafik sigortası poliçe fiyatlarının 2012 yılında önemli ölçüde artırıldığı görülmektedir. Enflasyon rakamının kat ve kat üstü bir fiyat artışı uygulanmıştır. Ocak 2013 tarihinden itibaren yeni zorunlu trafik sigortası poliçe fiyatları belirlenecektir. Talebimiz fiyatların enflasyon artışına orantılı olmasıdır. Bu konuda Maliye Bakanlığı'ndan sigorta şirketlerinin aşırı talep ve uygulamalarına müsaade etmemesini talep ediyoruz. Türkiye'de bir yandan enflasyon düşerken, diğer yandan zorunlu ödemelerin açıklanan enflasyon rakamının kat ve kat üzeri arttırılması birbiriyle çelişmektedir. Önemli olan düşen enflasyon rakamının sosyal ve ekonomik hayatta uygulanabiliyor olmasıdır. Maliye Bakanlığı'nın bu konuda taviz vermemesini bekliyor ve talep ediyoruz."2013 yılında zorunlu trafik sigorta poliçesi fiyatlarının arttırılmamasını isteyen Keskin, "Enflasyonun yüzde 10 olduğu dönemde trafik sigorta poliçesinin yüzde 100’ü aşan oranlarla zamlanması doğru değildir. Meydan sigorta şirketlerine bırakılmış, gelen esnafa vuruyor, giden esnafa vuruyor. Ya enflasyon rakamlarında bir hata var, ya da hükümet vatandaşa yüklenen zamlardan habersiz. Bu esnafı ezmektir. Sigorta şirketlerinin insafsızlığına esnaflar ve vatandaşlar kurban ediliyor. Maliye Bakanlığı, yapılan artışların enflasyon oranlarına göre olup olmadığını kontrol etmeli. Zorunlu trafik sigortası poliçesi için zam oranı 2013 yılında enflasyon oranını geçmemeli" ifadelerini kullandı. ESNAFIN PARTİSİ YOK! A partisi, B partisi yok, esnafında partisi yok. Ama o bütçe görüşmeleri bizi o kadar incitti ki, bir tane lider ne olursunuz, bir tanesi çıksın da ağzında esnaf ve sanatkar kesimini konuşun. Vicdan artık. Bir tanesinden duymadım. Bir tanesinde duysaydık, helal olsun, en azından ismimizi andılar derdik” şeklinde konuştu. RESMİ GAZETEDE ÇIKAN VE YÜRÜRLÜĞE GİREN YÖNETMELİĞİ ERTELEME GAYRETİ NE DERECE SAMİMİ? Şevket Keskin, kar lastiği uygulamasının 1 yıl ertelenmesini istediklerini bildirdi.TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve MESOB Başkanı Şevket Keskin yaptığı yazılı açıklamada, “Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nca hazırlanan ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe göre; şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan kamyon, tanker, otobüs, minibüs, kamyonet ve TIR'lar da kış lastiği uygulaması zorunluluğu, beraberinde birçok sıkıntıyı ve sorunu getirmiştir. Bu nedenle uygulamanın 1 yıl süreyle ertelenmesini talep ediyoruz” dedi."Esnaf ve sanatkar camiası olarak; uygulamayı teknik olarak doğru ve yerinde buluyoruz. Uygulamanın başlatılmasına asla karşı değiliz. Trafik kazalarının azaltılması kapsamında bu gibi teknik uygulamaların başlatılmasını her zaman destekliyoruz" diyen Keskin, açıklamasına şöyle devam etti:"Ancak; sadece şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlarda 1 Nisan'a kadar kış lastiğinin kullanılmasının zorunlu tutulması eşitlik ilkesine aykırıdır. Karayollarında sadece ticari araçlar değil, tüm araçlar seyir etmektedir. Kış aylarında karayollarında seyir eden tüm araçlar, aynı tehlike ihtimali ile karşı karşıya bulunuyor. Uygulama tüm araçları kapsamalı. Sadece kayıtlı, vergisini veren ticari taşımacılık yapanların bu uygulamada pilot olarak dar zamanda seçilmesi bu ülkede vergi kaydı olanlara karşı bir haksızlıktır. Bugün ticari kaydı olmayan, ancak ticari amaçla kullanılan holdinglerin yüz binlerce pazarlama otomobilleri ve minibüsleri kapsam dışı kalıyor, ancak vergisini vermekte, evine ekmek götürmekte zorlanan ticari taşımacılık yapan esnaf 1 aylık sürede uygulamaya zorlanıyor."Keskin, uygulamanın bilgilendirme ve hazırlık yapılmadan başlatıldığını savunarak, "Yine, böylesine önemli ve büyük bir kitleyi ilgilendiren uygulamanın en az 1 yıl önceden duyurulması ve bilgilendirilmesinin yapılması gerekirdi. Kış sezonuna 1 ay kala, bu uygulamanın başlatılması, sosyal ve ekonomik açıdan ticari taşımacılık yapanlara önemli sorunlar yaşatmıştır. Taşımacılık sezonunun en ölü döneminde, iş yapamayan ticari taşımacılar kış lastiği masrafı ile karşı karşıya bırakılıyor. Uygulamanın dar zamanda başlatılması piyasada kış lastiği konusunda kara borsa oluşturmuştur ve lastik bulunmamaktadır. Uygulamanın zorunluluğu nedeniyle bugün rekabet kurulları olmadan piyasada bir kış lastiği lobisi oluşmuştur" dedi.Uygulamanın 1 yıl ertelenmesini ya da cezai işlemin 1 yıl kaldırılmasını istediklerini aktaran Keskin, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Teknik olarak doğru ve yerinde gördüğümüz kış lastiği uygulama süresinin 1 yıl ertelenmesini ve tüm araçların kapsama alınmasını talep ediyoruz. Uygulama ertelenmezse bile cezai işlem ertelenmeli. Taşımacılık faaliyeti gösteren küçük esnaf ve sanatkarımız için dar zamanda önemli ölçüde maddi yük getirecek olan kış lastiği uygulamasının 1 yıl ertelenmesi durumunda hem önümüzdeki sezona daha rahat hazırlık yapılmış olacak ve hem de piyasada rekabete açık kış lastiği satış şartları oluşacaktır." diyor. Sevgili Başkanımızın demeçleri ve akıl karıştıran atıfları işte böyle. Peki sizce Şevket Keskin neyin peşinde? Amacı ne ? Neden bu açıklamalar? Tek bir cevabı var tüm bu soruların oda KOLTUK SEVDASI. Evet Şevket Keskin başkanımızın tüm derdi koltuk. Fakat üzülerek belirtmeliyim ki Sayın Başkan o koltuk artık sizi istemiyor. Malatya Esnafı için hiç bir somut proje üretmeyişiniz ve maddi olarak desteklerinin azlığı bugün sayısızca kepenk kapatan, batmış bitmiş iflasın eşinde, icralık esnaf çıkarmaktadır. Sayın Başkan madem sözlerinizin arkasındasınız size çok ciddi bir sualim daha olacak. Allah aşkına son 10 yılda Malatya'da kaç esnaf iş yeri açtı ve kaç esnaf kapattı icralık oldu. Bu raporu kamuoyuna sunarmısınız. Paylaşırmısınız doğruca. Bence yapamazsınız çünkü kapatan ve batan esnaf açanın yaklaşık 10 katı kadar. Böyle bir girişiminiz İktidarımız ve Ekonomi Maliye Bakanlığımız tarafından hoş karşılanmaz. Ha şunu da belirtmekte yarar var geçenlerde Maliye Bakanına'da bir kaç atıfınız oldu. Sanmıyorumki bu sözleriniz buhar olup uçsun illaki bakanlığın kayıtlarına girmişsinizdir. Bu konuda karar üst mercilerimizin. Bizden hatırlatması. Agresif yapınızla bir kaç medya mensubu arkadaşımıza hakaret ettiğinizi de bilmiyor değilim. Herkes kendine yakışanı yapar lakin size ayrı bir özgüven bir patlama gelmiş. Eski Şevket Keskin'den adeta eser kalmamış. Yoksa sizde Başbakanımıza mı özeniyorsunuz.?Malatya Esnafı umarım artık ne tarz bir başkan olduğunuzun farkına varmıştır. Bunca yıl meşgul ettiğiniz o koltuğu bir zahmet artık bırakın vakti geldi. Israrın hiçbir anlamı yok sevgili başkan... Günün Fıkrası Bir karga her sabah gider Kilise'nin kubbesindeki haç işaretinin üzerine pislermiş.Bunu gören papaz sinirlenmiş ve bu kargaya haddini bildirmek istemiş. Fakat bunu nasıl yapacak ki?Yukarı çıkınca karga kaçıyor hemen. Derken bir uyanık Müslüman , Papaz efendiye akıl vermiş.Papaz efendi haç işaretinin yanına bir tabak tuzlu peynir bir kasede rakı koy karga gelir peyniri yer.Tuzlu olduğu için susar ve rakıyı su sanıp içer sersemleyince sende yakalarsın der.Papaz efendi aynısını uygular ve kargayı sonunda kıskıvrak yakalar ve kargaya şöyle der.Be hey zalim karga desem Hıristiyansın haç'ın üzerine pisliyorsun, desem Müslümansın rakı içiyorsun senin mezhebin ne?

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER