Payas'ın attığı gol, gol değil! fauldür.
SPORBölgesel Amatör Lig (BAL) 4. Grup'da final niteliğindeki haftanın maçı 1975 Payas Belediyespor ve 44 Malatyaspor arasındaki maç 1-1 bitti ama yankıları ve olayları hala tartışılıyor.
Türkiye Bölgesel Amatör Lig 4.Grup maçı olan ve Payas Belediyespor ile 44 Malatyaspor arasında oynanan bir nevi şampiyonluk finali görülen mücadele, takımların birbirlerine üstünlük sağlamadan puanların paylaşılmasıyla olaylı bitti. Tribünler ve sahanın hınca hınç dolu olması ilginin ne denli fazla olduğunun göstergesiydi.
Her iki takımda da bir hayli tecrübeli futbolcunun bulunmasına rağmen oynanan oyunun vasatın çok altında kalması şaşırtıcıydı. Futbolcuların yüzerek, neredeyse kuyruğuna kadar geldikleri kalan son maçlar arifesinde, bu önemli maçı kaybetmek istememeleri anlaşılır bir durum. Lakin çevre ilçelerden, beldelerden ve köylerden gelen bu kadar seyirciye az da olsa güzel bir oyun izlettirmeleri gerekirdi. Bu güzel oyun ne yazık ki 90 dakika boyunca hiç görülmedi.
Maça bir hayli temkinli başlayan ev sahibi ekip, ilk dakikalarda oyunu kendi sahasında kabul etti. 0 -0 lık beraberliğin, birinci maçta alınan 1-1 lik sonuçtan dolayı ikili averajda yeteceğini düşündüklerinden olacak, öncelikle gol yememeyi düşünmeleri anlaşılır bir durumdu. Bunun aksine konuk 44 Malatyaspor’a mutlak gol lazım olduğundan, maçın başında daha istekli ve topa daha çok hakim oldular diyebiliriz. Bunun neticesinde de zaten maçın 20.dakikasında Payasspor sol defans oyuncusu Mehmet Ali Arslan’ın ceza sahası içerisinde topa elle müdahale etmesi sonucunda kazandıkları haklı penaltının Yusuf Çelik tarafından golle sonuçlanmasıyla zorlu deplasmanda1-0 öne geçtiler.
Golden sonra hareketlenmesini beklediğimiz ev sahibi ekip, aşırı durgun ve heyecanını yenemediğini gözlemlediğimiz futbolcu kadrosuyla maça bir türlü asılamadı. Gelişen cılız ataklar ve kazanılan çok sayıda korner atışından hiçbir şey çıkaramadılar. Bunun karşılığında konuk takım tamamen kontrolü elinde tutarak ve 1-0 lık sonucun kendilerine yeteceğini hesaplayarak, sürekli oyunun durmasını sağladı ve oyunu soğuttu. Bunu yapacak önemli tecrübede ayaklara sahip olduklarından, ilk yarı boyunca oyun kontrolünü ellerinde tuttular diyebiliriz.
2.yarıya ileri uçta hareketsiz kalan Ahmet Lütfi Özen’i, Murat Kurt’la ve defanstan Cafer Elek’i, Yakup Karakum’la değiştiren Payas Belediyespor hocası Ender Traş, takımını iyi tanıdığını yaptığı bu hamlelerle ispatlarcasına, oyunun konuk takım yarı sahasına yığılmasını sağladı. Özellikle sağ taraftan Utku Başman’ın getirdiği toplarla konuk takım ceza sahası içerisine yapılmaya başlanan ortalarla üstünlük kurmaya başlayan mavi- beyazlılar, yine bu ortaların birinde 50.dakikada Murat Kurt’un kafa vuruşuyla 1-1 lik beraberliği yakaladı. Golden sonra saha karıştı ve yaklaşık 15 dakika oyun durdu. Rakip takım oyuncuları uzun süre golde kalecilerine faul yapıldığını savundular. Gerçekçi ve adil olmak gerekirse bende golde faul olduğunu söylemek durumundayım.
Golden sonra konuk takım, hakemin Zafer Sağdıç’a gösterdiği kırmızı kart neticesinde geriye çekildi ve oyunu tamamen kendi yarı sahasında kabul etmeye başladı. Bu durumdan yararlanan Payas Belediyespor gol olma olasılığı yüksek birkaç pozisyondan yararlanamadı. Özellikle orta sahada Samet Gören’in başlattığı birçok atakta hücum oyuncularının ofsaytta düşmesi, sayısız pozisyonun heba olmasına neden oldu. Maçın son dakikalarında karşılıklı gelen kırmızı kartlar ise oyun olarak zevk vermeyen karşılaşmanın tansiyonunu biraz daha yükseltti. Hakemin bitiş düdüğüyle birlikte ise saha karıştı ve istenmeyen olaylar meydana geldi.
Eğer futbol dışında yaşanan çirkin olaylar o müsabakanın önüne geçiyorsa, orada spordan ve futboldan söz etmemiz mümkün değil. Düşünebiliyor musunuz? Takımınız Türkiye liglerinin yenilmeyen tek takımı ve en yakın rakibine yenilmeden, avantajını kaybetmeden yoluna devam edecek ama siz ne yapıyorsunuz? Ortalığı savaş alanına çeviriyorsunuz. Bu asla kabul edilebilir bir durum değil. Rakip taraftarların sizi tahrik etmesi, hakemin hata yapmış olması, rakip takım kulübesinin terbiyesizliği, konuk futbolcuların çirkefliği; bunların hiçbiri sizi haklı kılmaz. Bütün bu olaylar Payas Belediyespor’un hanesine eksi puan olarak işleyecek.
Belki takım ceza yiyip saha kapatılacak ama ben size şimdiden söyleyeyim; Önümüzdeki sezon bu takım 3.Lige çıktığında bu sahada bu şekliyle federasyon oynamasına asla izin vermez. Yazık oldu, hiç yakışı kalmadı. Maçın sonunda polisin havaya ateş açması, seyircilerin üzerine atılan gaz bombaları, sıkılan biber gazı… Tanrı aşkına olacak şey mi? Sadece ben kırılan bir kol ve kırılan bir bacak gördüm. Tekmeler hem maç oynanırken hem maçtan sonra havada uçuştu. Maç sonunda hakem resmen tartaklandı. Polisin nasıl aciz duruma düştüğüne şahitlik ettik. Takviye polis istenilmemiş olması inanılmaz bir ihmal. Acaba ortalığı karıştırmak ve kavga için gelmiş olan rakip takım taraftarları Payas’ı terk ederken otobüsleri taşlanmamış mıdır?
Anlayacağınız tam bir rezillikti. Batsın böyle spor. Sporu seven hiçbir insan bu olayları tasvip etmez ve şiddetle kınar. Farklı şeyler yazmak isterken bakın neleri yazmak zorunda kaldık. Bu utanç verici olayların bütün müsebbiplerini kınıyor ve ellerini spordan çekmeleri gerektiğini belirtmek istiyorum. İskenderun.org
İlginizi Çekebilir