Hayatı paylaşmak için engel yok
MALATYA
Engellilik; doğuştan yada kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybı olarak tanımlanmaktadır.Birleşmiş Milletler tarafından 1976 yılında alınan kararla 1981 yılı “Engelliler Yılı” olarak ilan edilmiştir. 1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla, 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan etti. Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün “engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla tanınmasını istemesi üzerine o günden beri, 3 Aralık “Engelliler Günü” olarak bilinmektedir.Dünya nüfusunun yaklaşık ‰10’u, başka bir deyişle 650 milyon kişi engellidir. Çeşitli hastalıklar ve trafik kazaları gibi nedenlerle bütün dünyada engelli sayısı artmaktadır.Türkiye’de Engelliler Araştırması, 2002 verilerine göre nüfusumuzun 12.28’i engellidir. ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma engelliler ile zihinsel engellilerin oranı ‰2.58 iken süreğen hastalığı nedeniyle engelli olanların oranı ise ‰9.70’dir Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de milyonlarca engelli insan bulunmaktadır. Engellilik konusu yalnızca engellileri ve ailelerini değil toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren önemli konulardan biridir. Engelliliğe yol açan pek çok faktör bulunmaktadır . Bunlar arasında; akraba evliliklerine bağlı olarak daha sık görülen genetik hastalıklar (kalıtsal hastalıklar), annenin sahip olduğu kronik hastalıklar (diyabet, hipertansiyon, epilepsi, kalp hastalıkları), gebelikte geçirilen enfeksiyon hastalıkları (kızamıkçık, toksoplazma , Hepatit B, suçiçeği, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, vb), annenin yaşı, annenin hamilelik döneminde karşılaştığı sorunlar (doktor kontrolünde kullanılmayan ilaçlar, tehlikeli kimyasal maddeler sonucu annenin zehirlenmesi, röntgen ışınlarına maruz kalma, annenin kötü ve yetersiz beslenmesi, stres), doğum esnasında karşılaşılan sorunlar (uzun süren doğum süreci sonucu bebeğin oksijensiz kalması, Erb paralizisi gibi doğum esnasındaki yanlış uygulamalara bağlı sakatlıklar, erken veya geç doğum), doğum sonrasında karşılaşılan sorunlar (bebekte yüksek ateş ve havale görülmesi, kafa travmaları, kazalar), uzun süren yenidoğan sarılığı, zehirlenmeler, yanlış antibiyotik veya diğer ilaçların kullanılması, metabolik sorunlar, çocuk ve erişkin dönemde ortaya çıkan çeşitli sebepler (psikososyal örselenmeler, iş kazaları ve meslek hastalıkları, ev kazaları, trafik kazaları, çevresel faktörler, yaşlılık, doğal afetler) sayılabilir. Engelli bireylerin sağlık hizmeti taleplerinin, beklentilerinin tam ve sürekli karşılanması ve sağlık bakım kalitesinin yükseltilmesine yönelik Sağlık Bakanlığı ve Malatya Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak çeşitli uygulamalar yapmaktayız . Engellilere yönelik sağlık hizmeti sunumunda Bakanlığımızın ‘Poliklinik Hizmetlerinde Öncelik Sırasına İlişkin Genelgesi’ hükümlerine uygun olarak hareket edilmektedir. Engellilere yönelik sağlık hizmetlerinin verildiği sağlık kuruluşlarının iç ve dış mekanlarının mimari ve çevresel düzenlemeleri ve denetlemeleri yapılarak engellilere uygun hale getirilmektedir. Ayrıca Evde Sağlık Hizmetleri kapsamında engelli olup yatağa bağımlı olan vatandaşlarımıza sağlık hizmetini evlerinde sunmaktayız.Biz İl Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak insanlarımızın engelleri ne olursa olsun eğitim ve rehabilitasyonla engelleri aşabileceğine inanıyor ve bu yönde hizmetleri sürekli kılan çalışma anlayışı içindeyiz. Engelli vatandaşlarımızın toplumun vazgeçilmez bir parçası olarak hayatın içinde daha aktif olmalarını diliyor, bir gün her birimizin engelli adayı olduğu bilinci ile Dünya Engelliler Günü’nü kutluyoruz.
Dr. Kemal ŞENERİl Halk Sağlığı Müdürü