© Malatya Haber

Çalışan Gazeteciler gününü buruk anıyoruz

Çağdaş Gazeteciler Derneği Malatya Şube Başkanı İbrahim Göçmen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Malatya Şube Başkanı İbrahim Göçmen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.10 Ocak 1961, gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştirmek amacıyla yürürlüğe giren 212 sayılı yasanın yıldönümü.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü andığımız bu günde; vatandaşlarımızın haber alma özgürlüğünün kısıtlandığı ve gazetecilerimizin ciddi bir baskı ve tehdit altında çalışmak zorunda bırakıldığı bir dönemde geçiyoruz.

Bu zor ve baskı dolu günlerde geçerken bu da yetmezmiş gibi bir kısım gazeteci meslektaşımızın cezaevlerinde tutulduğu, dışarıda olanların da haklarının gasp edilerek haber yapma özgürlüklerinin ellerinden alındığı böylesi bir ortamda bu günü karşılıyor olmaktan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz.

Yıllardan bu yana gazetecilerimizin ve basın mensuplarımızın yaşadıkları zorluklarla ilgili olumlu hiçbir adımın atılmamış olmasını, gazeteciler adına gazetecilik mesleği adına şiddetle kınıyorum.

Demokrasinin, özgürlüğün, adaletin, din ve düşünce özgürlüklerinin her alanda yok sayıldığı ülkemizde yıllar boyunca olduğu gibi,  biz basın emekçilerinin yıpranma paylarımızdan, haber yapma özgürlüklerimize kadar birçok alanda sorunlarımız hala devam ediyor.

Bu gün AKP iktidarı ile sorunlar her geçen gün katlanarak büyüyor.

 Hem yaygın hem de yerel basın açısından gazetecilik mesleğinin zor koşulları yıllardır hiç değişmiyor değişmedi. Buna bir de iktidar baskısı ekleniyor.

Bir ülkede Başbakan vatandaşlara hangi gazetelerin okunması gerektiğini, hangi dizilerin hangi TV lerin seyredilmesi gerektiğini, kaç çocuk yapması gerektiğini ne kadar ve ne zaman alkol almasını belirlediği bir dönemde yaşıyoruz.

Kendisi gibi düşünmeyen ve kendisini eleştirdikleri için bazı gazetelerin Metrolarda, toplu alanlarda okunmasını yasaklayan bir zihniyetin yönettiği bir ülkede, demokrasiden söz etmek mümkün müdür.

Yine kendisinin istediği gibi yazmayan gazetecilerin TBMM akreditelerini iptal ettiren bir iktidarın basın özgürlüğünde bahsetmesini kabul etmek ne kadar akılcı ve ne kadar samimidir.

Medya patronları da dâhil kendisi ile aynı düşünmeyen muhabirleri, gazetecileri işten atmalarını söylüyorsa, onları ceza evlerine tıkıyorsa o ülkede ne özgürlük, ne adalet ne hukuk ne de demokrasi var denilebilir mi?

Basın emekçilerinin her geçen gün çalışma koşullarının ağırlaştığı, buna karşılık çalışan çalışabilenlerin ücretlerinin zamanında ödenmediği, mesai haklarının verilmediği bir ortamda, onların yoksulluk sınırının altında, yeri geldiğinde ölümle burun buruna kalarak çalışmak zorunda kaldıkları bir dönemde geçiyoruz.

Bütün bunlara rağmen her zaman doğruları yazmayı ilke edinmiş, cesur, vefakâr tüm gazetecilerimizin Çalışan Gazeteciler Gününü buruk ta olsa kutluyor, tüm basın emekçilerimize özgür ve tarafsız habercilik koşullarının sağlandığı ve meslek haklarına kavuştukları gelecek günler, yıllar diliyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER